-"Hey, hey, hey! Onunla doğru konuş." Al taksiciye çatarken arabanın önünden çekildim.
-"Biniyor musun, binmiyor musun?"
-"Def ol buradan. Hadi."
-"Pislik herifler."
Taksici söylenerek uzaklaşırken Al omzumu tuttu.
-"Bunu neden yaptın?"
O an kendime gelip yüzüne baktım.
-"Çünkü beni yanlış anladın. Ben... Yani... Sorun sen değilsin. Son zamanlarda pekiyi değilim ve bu yüzden de biraz tuhaf davranıyorum hepsi bu."
Yüzümü çevirip sokağın başına bakmaya başladım. Ama Al elini yüzüme atıp okşayınca yeniden ona bakmak zorunda kaldım.
-"Neden en başından söylemedin?"
Gözlerime öyle güzel bakıyordu ki... Bu bakışını daha önce görmemiştim. Yüzümdeki eli hem iyi hissettiriyor, hem de anlamadığım bir şekilde canımı yakıyordu. Ama gitsin istemiyordum. Tam tersine kalmalı ve bu hisleri çözmeme yardım etmeliydi.
Yüzümdeki elini tuttum ve onu apartmana sürükledim. İtiraz etmeden benimle geldi. Yeniden daireme döndük. Onu direkt yatak odama götürdüm. Dolaba doğru ittim ve elimi bedenine yerleştirdim.
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
Önce şaşırsa da sonradan bana ayak uydurdu. Dudaklarımı uzattım. Sol elini enseme atıp beni kendine bastırdı. İlk başta dudakları ve elleri canımı acıtsa da derinleşmeye başladıkça geçmişti. Artık ona dokunabiliyordum. Birbirimizi nazikçe soyduruyorduk. Dudaklarının esiri olmuştum. Onunla öpüşmek yamaç paraşütü yapmak kadar adrenalin doluydu. Nazik ama tutku doluydu.
Onu bırakıp yatağa doğru geriledim ve oturdum. Yanıma geldi. Önümde diz çöküp bacaklarımı açtı. Dudaklarını bacaklarıma sürttü. Alt dudağımı ısırdım. Bacaklarımı ufak ufak öperek kasıklarıma doğru geldi. Aletime yöneleceğini düşünürken kafasını kaldırdı. Dudaklarımdan kısa bir öpücük alıp boynuma yöneldi. Dudaklarını sürttü. Aslında onu altıma almak isteyen bendim ama görünen o ki, ona izin verdiğimi sanıyordu. Hiç bozuntuya vermedim. Boynumu usul usul öpüp emerken anın tadını çıkarmaya çalıştım. Dokunuşları acayip hoşuma gitmişti. İnlememek için dudaklarımı ısırıyordum. Boynumu, köprücük kemiğimi öperek göğüs kafesime yöneldi. Göğüs ucuma dilini değirdiğinde ağzımdan ani bir inilti kaçırdım.
-"Mmh" Hemen elimi ağzıma kapadım.
Kafasını kaldırıp elimi ağzımdan çekti ve dudaklarıma kapandı. Bir eliyle de aletimi kavradı. Okşamaya başladığında kollarımı ona doladım. Acayip sertleşmiştim. Bir süre öpüştükten sonra, başını bacak arama gömdü.
'Tanrım...'
Dürüst olmak gerekirse profesyonel biriyle yatmak da ayrı bir zevkliydi. Dilini nasıl kullanacağını öyle iyi biliyordu ki... Zevk sularım ağzına akıyordu. Sonra aletimi ağzından çekip parmaklarını yaladı. Gözlerimi kapadım. Bacaklarımı onun için aralarken hem nedensiz bir şekilde utanıyor, hem de bundan tahrik oluyordum. Parmaklarını hissetmeyi bekleyerek gözlerimi kapalı tuttum. Yatakta bir hareketlenme hissettim. Beklemeye devam ettim. Aletimi tuttuğunu hissettim. Sonrasında ise beni kavrayan bir sıcaklık... Gözlerimi açtım. Yavaşça üzerime oturdu. Şaşkındım.
-"Al?"
-"Madem seni elde edemiyorum, ben senin olurum" diyerek gülümsedi ve dudaklarımdan bir öpücük alıp zıplamaya başladı.
Yatağın başlığına yaslanmıştım. Elleri omuzlarımdaydı. Kalçalarını okşuyordum. Durmadan zıplamaya devam ediyordu. Dakikalardır bu haldeydik ve gelmek üzereydim. Onu geriye ittirdim. Uzandı. Dudaklarına kapanıp ben git gel yapmaya başladım. Benden iri birini altıma almışlığım yoktu. Biraz tuhafıma gidiyordu. Kollarını bana sarıp sırtımı okşamaya başladı. Aniden kalçama vurunca hızla geldim ve durdum. Yüzüne baktım.
-"Af edersin ben... Sen vurunca... İçine..."
-"Onun için vurdum zaten" diyerek gülümsedi. Sonra beni kendine bastırdı.
Yüzümü omzuna yasladım. Yavaşça aletimi içinden çektim. Biraz yana kayıp aletini tuttum ve elimle git gel yapmaya başladım. O henüz rahatlayamamıştı. Elini elimin üzerine koydu. Beraberce hızlandık, hızlandık ve sonunda onu da rahatlattık.
Yatağımın üzerinde çırılçıplak uzanıyorduk. Kolunu bana sarmıştı. Yüzümü iri göğsüne yaslamıştım.
-"Sana bir şey itiraf etmeliyim" dedi.
-"Seni dinliyorum?"
(Y.N: "Ama Mangiiiiii! Burada kesilmez kiiiiii!!!" diyenleri yine duymuş kadar oldum. Evet, evet biliyorum kesilmez :D Ama bölümleri bu şekilde ayırdım artık, idare (; Pazar yayınında görüşmek üzere... Esen kalın. )
