🌷1🌷

264 37 11
                                    

                                                * İyi okumalar ! *

    Güneşin yararlı ışınları derimizin altına işlerken , hafif ve narin rüzgar da saçlarımızı yavaşça okşuyordu.Birbirimizden bağımsız işlerle uğraşırken, oturduğumuz banka -bayar olan- ağaç mükemmel bir gölge yansıtıyordu.

     Bugün üniversitede geçireceğimiz son gündü.Gruplara ayrılıp,araştırma için fotoğraf çekimi yapılacaktı.Fotoğrafçı olma yolunda ilerlediğim arkadaşlarımla bu küçük deneyim bizim için güzel ve büyük bir gelişme olabilirdi.

    Anlatımı ile içinde boğulduğum mükemmel kitaba dalmıştım ki bize doğru çalınan ıslık, koyu ve derin anlamlara sahip olan kelimelerden beni koparıp almıştı.

''Selam !''

   Pamir' in hızlıca oturması Dalya'nın yarım saattir uğraştığı ojeyi saniyeler içinde bozmasına yetmişti.Ona kızgın bir şekilde bakan Dalya, ateş püskürtse şaşmazdım.Onun en sinir olduğu şeylerden biri makyaj yaparken rahatsız edilmesi. Makyaj yapmayı o kadar çok seviyordu ki odasında elbisesinden fazla makyaj malzemesi olduğu hakkında iddiaya bile girebilirdim.Beni makyaj malzemeleri çok sarmasa da kullanıyordum ama Dalyayı bu konuda kimse geçemezdi.

''Neden sakin davranmıyorsun Pamir ? Ojemi bozdun ! ''

''Alt tarafı bir boya,çok abartıyorsun.Neyse bunu seninle tartışmayacağım.Araştırma için nereye gideceğimizi öğrendim.''

    Hala ellerimin arasında bulunan kitabın sayfasını kaybetmemek için ayraçla sabitleyip kapattım.Alkın da yaptığı küçük çaplı karalamayı kenara çekip ellerini bankın üzerinde birleştirdi.Dalya sinirliydi ama bu konu onu da ilgilendirdiği için ojesinin kapağını kapatıp,ellerini biraz boşluk bırakarak bankın üstüne koydu.

''Buradan 90 km uzakta bir ormanda çekim yapacağız.''

Orman mı?

Neden sade bir ormanı fotoğrafa alacaktık ki?

''Oh,hayır ben ormana gitmem.''

 Pamir - kendisiyle bütünleştiği- kamerayı boynundan çıkarıp masaya koydu ve ellerini saçlarının arasından geçirdi.

''Dalya mızmızlanma lütfen , hem eğlenceli de olacaktır.Dördümüz de beraber olacağız,bu muhteşem değil mi?''

''Tabi ki çok güzel.Bunda şüphem yok.Ama saçma bir ormanın iki üç ağacını burada da çekebilirdik.Vahşi doğaya çıkmak zorunda mıydık?''

''Bilemiyorum,az sonra konferansta öğreniriz.''

   Bizim aramızdaki küçük çaplı sohbeti,konferans saatinin yaklaşması bozmuştu.Pamir oturduğu yerden kalkıp Dalya'nın ellerini öptü ve ''Özür dilerim.Bilerek olmadı.'' dedi.

   Dalya kaçamak bir gülüş atıp kuruyan ojelerine baktı .Daha sonra ayağa kalkıp nefesini verirken''Biliyorum,aptal!'' diye fısıldadı.

Onlara küçük bir kıkırtıyla cevap verirken bir yandan da kitabı çantama koyuyordum.

''Afra hadi acele et.''

''Tamam siz gidin.Biz Alkın ile geliriz.''

   Pamir başıyla onayladıktan sonra sol elini Dalya'nın omzuna attı.Hepimizin güzel anlaşması çok hoşuma gidiyordu.İkisi de deli doluydu.Genelde hep ikisi eğlenirdi, bizi pek aralarına almazlardı.Alkın benden bile sakin biriydi.Daha çok kitap okur , daha fazla bir şeyler karalardı.Gerekmedikçe hep susar ve kelimelerini dikkatli seçerdi.Onu kendime daha yakın hissetsem de en yakın arkadaşım Dalya idi.

KURTULUŞUM OLWhere stories live. Discover now