كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ وَنَبْلُوكُم بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةً وَإِلَيْنَا تُرْجَعُونَ ﴿٣٥﴾《Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz.》 (ENBİYA/35)
Her nefis ölümü tadacaktır. Yeryüzünde Allah’ın genel yasasıdır bu. Mü’minler de ölecek, kâfirler de. Allah’a, Allah’ın elçilerine, Allah’ın kitaplarına iman edip bu imana bağlı bir hayat yaşayanlar da ölecek, iman etmeyip kendi kendilerine bir hayat yaşayanlar da ölecektir. Kendilerini yeryüzü tanrısı olarak ilân edenler de ölecektir, onların kulları da ölecektir. Hiç kimse ölümden kaçıp kurtulamayacaktır. Nereye kaçacaklar da? Bir ülkeden başka bir ülkeye, bir kıtadan başka bir kıtaya, dünyadan başka bir gezegene kaçsalar da Allah’ın ölüm yasasından asla kurtulamayacaklardır. Bu Allah’ın yeryüzünde koyduğu değişmez bir yasasıdır.
Nuh (a.s) da öldü, ona inanmayan, onunla kavgalarını sürdüren toplumu da öldü. Dünyayı cennetleştirip ebedî yaşayacaklarına inanan, ölümü akıllarının ucundan bile geçirmeyen Âd kavmi de öldü, onlara elçi olarak gönderilen Hûd (a.s) da öldü. Semûd toplumu da öldü, Sâlih (a.s) da, İbrahim (a.s) da gitti toplumu da, Süleyman (a.s) da gitti, Muhammed (a.s) da gitti. Mülk ve saltanat sahipleri de gitti, hiçbir şeyleri olmayan garibanlar da gitti. Mekke’de Allah’ın sevgili elçisine ve ona iman eden müslümanlara hayat hakkı tanımayanlar da gitti, müslümanlar da gitti. Yaratılmış olan hiçbir varlığının bu dünyada ölümsüzlük hakkı yoktur. Herkes ölümlüdür. Sadece bâkî olan Allah’tır.
Evet yaşadığınız bu dünya hayatında, bu imtihan salonunda bir imtihan olarak size iyilik ve kötülük veririz. Sonunda Bize dönersiniz. Demek ki hayatın ve ölümün sebebi imtihandır. Allah buyuruyor ki, sizi bu dünyada hayırla ve şerle deneyerek imtihan ediyoruz. Rabbimizin bu âyetinden anlıyoruz ki hayatın temeli işte bu imtihandır. Hayat baştan sona imtihandan ibarettir. İmtihanın konusu da ha-yır ve şermiş. Hayırla imtihan, şerle imtihan. İyilikle imtihan, kötülükle imtihan. Kolaylıkla imtihan, zorlukla imtihan. Varlıkla imtihan, yoklukla imtihan. Savaşla imtihan, barışla imtihan. Hastalıkla imtihan, sağlıkla imtihan. Zaferle imtihan, mağlubiyetle imtihan. Hayatla imtihan, ölümle imtihan. İmanla imtihan, küfürle imtihan. Soğukla imtihan, sıcakla imtihan. Açlıkla imtihan toklukla imtihan. Evlenme ile imtihan, boşan-mayla imtihan. Kazanmayla imtihan, kaybetmeyle imtihan. Her an, her saniye bir imtihanın içindeyiz. İmtihanın dışında bir tek saniyemiz bile yoktur. Bir an bile gaflet etmeden sürekli bu imtihanın şuurunda olmak zorundayız. Ne zamanki bir imtihanda olduğumuzu unuttuk, ne zamanki bu imtihandan gaflet ettik bilelim ki kaybımız başlamış demektir.
Ve yaşadığımız bu imtihanın sonunda Allah’a döndürüleceğiz. Bir gün gelecek, bir ölüm bizi O’nun huzuruna götürecek. Ya-şadığımız hayatın hesabını ödemek üzere Rabbimizin huzuruna gideceğiz. Hiç kimsenin bundan kaçıp kurtulması, unutulup sümenaltı olması, Allah’ın sorgulamasından kurtulması mümkün değildir.