BÖLÜM 7

9.8K 175 1
                                    

Jose denen şerefsizin yaptığı şey yanına mı kalacaktı? Beni soktuğu duruma inanamıyordum. Nasıl böyle bir şeyi yapmasına izin verebilmiştim ki? İçimden binlerce küfür etmek geçerken cama tıklama sesi duydum. Perdeyi açtığımda gördüğüm şey yüzünden az daha çığlık atacaktım. "Şişşt, sakin ol güzelim." diyen karşımdakine baktım. Yine o uzun kirpikler,ela gözler...

"Jessica beni özledin mi?" Evet.evet! Aklının alamayacağı kadar özledim! " Se-sen ne arıyorsun burda? Nasıl buldun evimi?"

"Aslına bakarsan fena değil. Aslında şu yatağı duvara dayasanız daha iyi olabilirdi." diye suratıma sırıttı.

"Saçmalamayı kes, evimin adresini nasıl buldun Jose?"

"Ah demek sen de benim adımı biliyorsun. İnce dudaklarından çıkış şekli hoşuma gitti. Evi bulma konusuna gelecek olursan, ben aklıma koyduğum her şeyi yaparım."

"Kes sesini. Hemen burayı terk et.Yoksa evi ayağa kaldırırım.Başın derde girer." Kahkaha atarak yanıma yaklaştı. Tanrım. Ondan hem nefret ediyor hem de oldukça hoşlanıyordum. Dudakları yine kıvrıldı. O dudakları emmek isterdim. Dolgundular." Bence gitmemden çok kalmamı tercih edersin." Bir adım daha yaklaştı. Önüme düşen iki tutam saçı kulağımın arkasına iliştirdi. "Umarım gece bana çok kızmamışsındır. Ve umarım üşütmemişsindir. Hasta olmanı istemem." Bu sefer sesinde nezaket yoktu, bu bir uyarıydı.

"Benim hasta olmamdan sana-" derken yine nefesini yüzüme doğru bıraktı. Resmen soluyordu. "Senden nefret ediyorum!" diye kızdım. "Öyle mi dersin? Peki o halde niçin gözlerimin içine bakıyorsun? Niçin kalbin bu denli hızlı atıyor? Niçin yavaş yavaş parmak uçlarında yükselerek dudaklarını dudaklarıma yaklaştırıyorsun?" Bunları bilebilecek kadar yakın mıydık birbirimize? Nasıl da kendimi kaybetmişim böyle. "Sen ne söylediğini bilmiyorsun. Lanet olasıca kaçığın tekisin!" Parmaklarıyla ensemi okşadı. İçim ürperdi. Diğer elini kalçama koydu. Sadece gözlerime bakarak tepkimi ölçüyordu. Ensemdeki elini dudaklarıma götürdü. Hayır hayır Jessica. Geri çekil. Suratına yine tokat indir. Bu sefer evde hiçbir şey yapamaz. Ama bu sadece iç sesimdi. Gerçekte inlemekten başka bir şey yapamadım. Ellerini askılımın uçlarına indirdi. İki elini tekrar kalçama doladı. Ama bu sefer direkt tenime dokundu. Elleri soğuktu. Soluğunu burnuma doğru bıraktı. Gözlerimi kapattım ve dudaklarmı onunkilerle aynı hizaya gelecek şekilde kaldırdım. Kahkahasıyla irkildim. Benden uzaklaşmıştı. Ve gülüyordu. Aptal Jess! Aptal aptal aptal!!!

"Demek benden nefret ediyorsun, demek lanet olasıca kaçığın, aptalın tekiyim. Üzgünüm güzelim, böyle bir insanın senin gibi masum birini öpmesi doğru olmaz."

"Seni öl-" yine lafımı kesti. "İyi geceler Jessica. Uyumadan önce seni ve pürüzsüz tenini düşüneceğim." dedi ve geldiği yerden çıktı. Pencereden.

Alışılmamış DuygularWhere stories live. Discover now