Josh tuvaletteki işi bittikten sonra yatağın kenarına oturdu. Tyler'ın iyi olduğundan emin olmak için onu gözledi.Telefonundaki saate baktı ve en yakın arkadaşının numarasını arayıp bugün görüşemeyeceklerini söylemeye karar verdi. Tyler uyuyordu ve Josh onun bir iki saat daha uyuyacağını biliyordu.Dördüncü çalıştan sonra, Josh'ın arkadaşının sevgilisi telefona cevap verdi. "Merhaba?"
''Merhaba Ryan.''
''Merhaba Josh.''
Josh güldü ve Ryan'a telefonu babacığına vermesini söyledi. Ryan telefonu alması için Brendon'a bağırırken Josh telefonu kulağından uzaklaştırdı. Tyler'ı huzur içinde uyurken izledi.''Merhaba?"
"Hey Brendon! Ty şu an uyuyor ve bir iki saat daha uyuyacağından eminim. Başka zaman görüşsek nasıl olur?''
"Pekala, saati biraz daha geçe alsak? Saat şu anda 4, yani yaklaşık 7 gibi olur mu?"Josh, bunu düşünebildiği için arkadaşını övdü. "Bu harika olur.''
''Tyler nasıl?''
"O iyi, düşündüğün şeyi yapmadık, öyle bir şey için çok masum görünüyor. Ama değil? Bunun mantıklı olup olmadığından emin değilim. Brendon, onu çok seviyorum. O çok sevimli ve ona en iyi şekilde bakmak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum.''"En iyisini yapacağından eminim dostum. Şimdi gitmem gerek, Ryan kaykay kullanmak istiyor ve ona bakmalıyım. Mesaj atarım.''"Tamam, tamam Brendon, sonra konuşuruz."
"Görüşürüz."
Josh telefonu kapatıp iki saat süreyle zamanlayıcı ayarladı. Telefonunu yanındaki masasına koydu ve Tyler'ın yanına yattı. Onu uyandırmamaya dikkat ederek kolları arasına aldı.
"Hmm. Josh?"
"Shh Tyler uyu hadi bebeğim, dinlenmek için iki saatimiz var" Tyler esnedi ve küçük parmaklarını Josh'ın göğsüne koyarak uykuya daldı. İç çekerek parmaklarını Tyler'ın saçlarından geçirdi. Josh, odanın verdiği sakin havaya karşılık gülümsedi. Gecelerinin geri kalanını nasıl geçireceklerini düşünerek gülümseyip durdu.
'Bu hayatı, servete veya şöhrete bile değişmezdim.' diye düşündü.
