Bölüm 25 (GÜN BİTMEDEN BÖLÜME EK)

23.8K 2.6K 315
                                    


Eski model bir Honda CR-V önüne yanaştığında Mehmet doğrularak iyice kucağına yatmış Ayda'yı ürkütmeden banka doğru yatırdı. Eğilerek jipin içinden çıkan adama baktığında gözlerine inanamamıştı. Hayır, bu şakaydı değil mi? Kamera neredeydi?

"Şaka yapıyorsun," diye mırıldandı kendi kendisine ama öfkeyle üzerine doğru yürüyen adam hiç de şaka yapıyor gibi değildi.

"Bay Ross? Tütülü siz misiniz?" Dave'in tüm öfkesine karşın Mehmet şaşkınlığını bastıramadan bir anda söyleyivermişti. Dave Mehmet'in dudaklarından çıkan kelimeyi algılamak için bir iki saniye duraksadı.

"Tütülü?" Gözlerini kısarak loş sokak lambasının ışığında karşısında ki genci görebilmek için hafifçe eğildi. Bu çocuğu biliyordu. Geçen sene sınıfındaydı ve ortalamanın üzerinde burslu öğrencilerden biriydi hatırladığı kadarıyla.

"Ayda'nın telefonunda numara size aitse bu şekilde kayıtlıydınız."

Mehmet gülmekle gülmemek arasında kararsız ifadesini bozmadan dikkatle Dave'e baktı. Bu kız ne haltlar karıştırıyordu böyle? Ayda'yı tanıdığı kadarıyla bütün bunlara normal bir insanın aklının alamayacağı mucizevi açıklamaları vardı muhtemelen ama yine de içinde bulunduğu durumu açıklamak ona kalmış gözüküyordu.

"Mehmet... Söyle o göt kafaya bir daha karşıma çıkmasın?" Ayda gözlerini açmadan ikili arasında ki sessizliği bozmuştu ki Dave'in sorgulayıcı bakışları Mehmet'in üzerinde delikler açmaya başladı.

"Size değil... Erman'a diyor. Tanıyorsunuz sanırım."

Dave sıkıntıyla homurdandı. "Asistanım."

"Ah, şimdi oldu." Bir şeyleri anlamış gibi parmağını alnına götürdü ama hiç bir şey anlayamamıştı doğrusu. Daha sonrasında bir anda aklına gelmiş gibi kaşlarını çatarak eğilmiş Ayda'yı yerinden kaldırmaya çalışan Dave'i işaret etti. "Sizin Türkçe konuşabildiğinizi bilmiyordum?"

Daveon yerinden hiç doğrulmadan ters ters Mehmet'e bakara İngilizce "Konuşmadım zaten. Sen de öyle bir şey duymadın. İçkiyi fazla kaçırmışsın." Dedi.

Mehmet Ayda'yı önce ikna etmeye uğraşan adama sırıtarak cevabı yapıştırdı. "Ağzıma tek damla sürmedim efendim."

"O halde az sonra tepilecek kıçının etkisinden sana öyle gelmiş."

"Tamam, siz hiç Türkçe konuşmadınız."

"Çabuk öğreniyorsun."

Dave'in sıkkın bakışlarına ve homurdanan cevaplarına karşın Mehmet fazlasıyla eğleniyormuş gibiydi. Uzun zamandır böyle bir hareketlilik yaşamamıştı doğrusu.

"Boşuna uğraşıyorsunuz."

"Ne?"

"Ayda'yı ikna etmek için diyorum. Boşuna uğraşmayın. İki şişe bira içmiş ben görene kadar."

Dave doğrularak önce Mehmet'e sonra yeniden Ayda'ya baktı.

"O sırada sen ne halt ediyordun?"

"Bilardo maçını kazanıyordum. Birde baktım Ayda sizin asistanla kavga ediyor ve çoktan biraları devirmiş. Söylemeliyim ki biralar iyi iş çıkarttı. Erman'ın kasıklarına attığı tekmeyle Türk öğrencilerin grubunda liste başı olmadıysa ben de Mehmet değilim."

Dave son sözleri duyduğunda içinde aniden bir gururlanma kabardı. Beyzbol maçına hazırladığı oğlunun sayı yapmasına eş değer bir gururdu bu ve kendi kendine sırıtarak 'aferin kızıma' demekten geri duramadı.

AŞK HALİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin