~9~

5K 320 82
                                    

Medyada merakla beklenen Daniel karakteri 🤗

Gözlerim şaşkınlıkla açılırken karşımda duran ikilinin ne hakkında konuştuklarını idrak etmeye çalışıyordum. Ölümsüzlük? Hayatım boyunca sadece hayal ürünü olabilicek bir kavramdı ve şu anda karşımda duran iki varlık bana bu kavramı vermekle ilgili bir şeyler zırvalıyordu. Sessizliğimi koruyarak meraklı bakışlarla onları dinlemeye karar verdim. Peri Eva'nın sözlerinden sonra siyah gözlerini bana çevirdi. Baştan aşağı beni süzen peri en son gözlerimin içine bakarak Eva'ya hitaben konuştu. "Bunu sende yapabilirsin kadim ejderha. Neden benden istiyorsun?"

"Evet bunu yapabilirim. Ama benim yönetmlerimin fazla acılı, uzun ve zahmetli olduğunu biliyorsun dostum." Acılı, uzun ve zahmetli? Bu kelimelerin tam olarak karşılığını anlamamıştım. Perinin bakışları kısa bir süreliğine Eva'ya kaydı ve ona bir tebessüm gönderdi. Ardından tekrar bana dönen bakışlarla birlikte yüzündeki tebessüm kaybolmuş ve ifadesiz bir biçim almıştı. "İstiyormsun?" Dedi peri. Ne demem gerektigini bilmiyordum dilimden evet ya da hayır kelimesi bir türlü çıkmıyordu. Fakat bedenim benden bağımsız başımı onaylar bir şekilde aşağı yukarı salladığı zaman ben bile kendime şaşırmıştım. "Fedakarlık gerektiriyor." dedi peri tekrar aynı donuk ifadeyle, anlamamıştım." Ne fedakarlığı? "

"Bana bir can vermelisin." diyen periyle birlikte şaşkınlığım artık yüzüme net bir şekilde yansıyordu. "N-ne canından bahsediyorsun?"

"Bunun için iki seçeneğin var küçüğüm. Ya bana kendinden bir parça can vericeksin yada bana başka bir can vericeksin. Kanla verilen bir can."

"Hayır!" Diye haykırdım olduğum yerde bir kaç adım gerileyerek. "B-ben kimseyi öldüremem!"

"Ölümlü ya da ölümsüz olacak bu yaşamında onlarca can almak zorunda kalacaksın. Bana bir can vermeyi çokmu görüyorsun? Hemde sana ucunda ölümsüzlük vaadini verirken?" Vücudum gerilmişti, hemde haddinden fazla gerilmişti. Ben bir insanın canına kıyamazdım, onun yaşayabiliceği bir ömrü çalamazdım. Buna hakkım yoktu. Bu benim yapacağım bir fedakarlık değildiki, bu canını almamı istediği masum bir insanın benim için yaptığı bir fedakarlıktı. "Hayır!" Diye bağırdım tekrar. "Ben bir insanın canını sırf sonsuz bir hayat için çalamam. Bunun verdiği vicdan azabıyla ölümsüzlük ile birlikte sonsuz bir acıya sürüklenmeyi göze alamam." Perinin donuk gözlerinden bir an için bir ışıltı gelip geçti. "Peki, başka bir yolu daha var." Dedi ve dibime kadar yaklaşarak elini karnımın üstüne koydu. "Bana kendinden bir parça, bir bebek ver ve bende sana sonsuz yaşamı veriyim. Bu bir can almaktan daha kolay."

"Hayır." diye mırıldandım. "Sana bir bebekte veremem." dedim.

"Neden!" diye sesini yükseltti peri benden bir kaç adım uzaklaşarak. "Sana daha kolay bir yol sundum. Neden istemiyorsun?"

"Sana bir bebek veremem çünkü ne kadar henüz bir anne olmasamda kendi canımdan kanımdan bir parçayı ölümsüzlük ile değişemem."

"Başka çocuklar doğurabilirsin. Ben senden sadece sahip olabiliceğin onca çocuk arasından bir tanesini istiyorum."

"Hayır!"

"Neden!"

"Sana bir can vermicem. Sana kendi kanımdan bir can vermek yerine zamanı gelince sahip olabileceğim evladımla şu kısa hayatımda geçirebileceğim en güzel anları yaşayıp ölmeyi tercih ederim." Perinin yüzündeki donuk ifade tatmin olmuş bir hal alırken benden biraz daha uzaklaşarak etrafa öncekinden daha parlak ve göz alıcı bir ışık yaymaya başladı. Ardından yerden kesilen ayaklarım bana kısa ama yüksek bir çığlık attırmıştı. Havada süzülen bedenimden bir saniye bile gözlerini ayırmayan peri konuşmaya başladı. 

SON EJDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin