1

21.5K 827 56
                                    

Sınır +5 vote 2 yorum

İyi okumalar💕

Annesi elinden tutmuş çocuğunun yürüyor hızla, kimisi elinde uzun tahtanın üzerinde bir şeyler satıyor. Kalabalık cadde, fazla duyulmaması gerek. Yoksa panik işi zorlaştırırdı, daha kötü olurdu onu bulmak. Omzumdan çarpıp geçen siyah kabanlı adama çevirdim bakışlarımı. Çarpması umurunda değil, hızla gidiyor. Adım attım yetişmek için fakat önümde duran insanla hareket edemedim.

Dondum kaldım.

"Azra?" Kaşlarımın havalanması ve gözlerimin dolması aynı saniyeler içerisinde gerçekleşirken nefes alış verişlerim sıklaştı.

"Doğan?" Gülümsedi. Bir anda sarılmasıyla öylece kalakaldım. Sarılmasına dahi karşılık veremiyordum.

"İstanbul'da olduğunu duydum ve ilk uçakla atlayıp sürpriz yapayım dedim sevgilim."

Canlı bomba vardı. Şimdiki endişem daha da artarken etrafımı inceledim. Kaybolmuştu adam. Kahretsin! Hızla ayrıldım Doğan'dan.

"Hemen ayrıl bölgeden Doğan, hemen!" Onu iteklerken koşmaya başladım. Arkamdan gelen Doğan'ın sesi beni daha da tedirgin ederken kulağımdaki telsize dokundum.

"Tüm Yavuz bağlıları adamın üzerinde siyah kaban var, gördüğünüz anda etkisiz hale getirin!"

Kolumun tutulup çekilmesiyle gözlerim iyice dolmuştu. Doğandan önce bağıran taraf ben olmuştum.

"Doğan sana git dedim!" Kaşlarını çattı.

"Neler oluyor Azra?" Dudaklarımı dişledim. Tam bombanın olduğunu söyleyeceğim anda hava atılan silah sesleri tüm çıkacak kelimeleri kursağıma iterken belimdeki silahı tek hamlede çıkartıp tetiği çekerek etrafta gezdirdim. Doğan'ı da arkama almıştım.

"İşte bu oluyor Doğan, hemen. Hemen uzaklaş buradan ne olur!"

"Seni burada bırakamam."

Kaşlarımı çatarak ona döndüm.

"Eğer sana bir şey olursa ben dayanamam. Bir şey olmadan git hemen."

Bir süre gözlerimin içine bakarken kafasını sallayıp geriye bir iki adım attı. Hemen önüme dönüp karşımdaki teröriste diktim bakışlarımı. Elindeki silahı masum bir kadının alnına dayarken adeta gözü dönmüştü.

"O silahları bırakmazsanız uçururum bunun kafasını!"

Yarım türkçesiyle kurduğu cümleler kaşlarımı çatmama neden olmuşken etraftan çıkan gürültüler artmaya başlamıştı bile. Gözlerimi kısarak hedefin arada sırada çıkan koluna nişan almaya çalışıyordum. Şerefsiz korkuyordu da! Kendini bir güzel saklamıştı kadıncağızın arkasına.

"Teslim ol!" Diye bağırdı bir polis. Bu cümleyle silahı kadının alnına dahada dayarken kadının çığlığı basması bir oldu.

"Ölürümde teslim olmam size lan."

O zaman geber. Diye düşünerek nefesimi tuttum. Anlık açıkta kalan kolunu nişan alarak riski göze alarak ateş ettim. Tuttuğum nefesi verirken karşıya baktım. Terörist kolunu tutarken silahı çoktan yere düşmüştü bile. Polisler adamı alırken korkudan beti benzi atmış kadının yanına gelip omzunu sıvazladım.

"Bitti teyzeciğim, geçti. Korkma sakın buradayız bak."

Kadının korku dolu gözleri beni bulunca gülümsedi yavaş yavaş.

"Allah razı olsun senden kızım." Gülümsedim.

"Amin teyze, amin."

Etraftan çevrenin boşaltılması gerektiğine dair sesler yükselirken ayağa kalktım bende teyzeyle. O sırada uzaktan bana bakıp gülümseyen Doğan'ı görünce gülümsemeden edemedim. Doğan benim 3 yıllık nişanlımdı. Her şeyden çok her şeyim olmuştu ve birbirimizi üniversiteden beri seviyorduk. Mezun olduktan sonra nişanlanmış evlilik yolunda ilerliyorduk birlikte. Hayatta bana kalan tek şeydi Doğan. Bu yüzden korkmuştum, onu kaybetmekten deli gibi korkmuştum. Ona doğru bir adım atarken her şey ağır çekime geçmişti sanki. Doğan'ın arkasından beliren siyah kapüşonlu başka bir adam ve elinde basmak için can attığı bomba kumandası.

Vatan UğrunaWhere stories live. Discover now