33

2.9K 144 3
                                    

Upuzuun doya doya okuyacağınız bir bölümle karşınızdayıım! Uykumdan feda ederek sizin için güzel olduğunu düşündüğüm bir bölüm hazırladım. Umarım keyifle okursunuz. Verdiğiniz oylar için şimdiden hepinize teşekkür ediyor, sizi çok çok öpüyorum.

Keyifli okumalar..





"Hakkında ne biliyorsun?"

Azra, sakindi şimdilik karşısında duran, hastanede yakaladıkları bu teröristin karşısında dururken. Yuhi'nin Serde için gönderdiklerini hastanede söylemişti ve şimdi ağzını bıçak dahi açmıyordu. Derin bir nefes aldı Azra.

"Öbür kolunu da bana mı kırdırtacaksın sen?"

Terörist sadece bakmakla yetindi genç kıza. Onun da kendi çapında ölmemek gibi bir düşüncesi vardı. Kurtulsa Yuhi kesecekti kafasını, burada kalsa o dışarıdaki Serde denen manyak kıracaktı boynunu.

"Benim hiçbir şekilde kârım yok asker, istersen sen de öldür. Nasılsa öldürecekler beni."

Azra kaşlarını çattı. Anlaşılan iyice korkutmuşlardı bunların gözünü diye düşünürken daha temkinli davranmaya karar vererek karşısındaki sandalyeye oturdu. Ellerini masanın üzerinde birleştirirken teröriste çevirdi bakışlarını. Terörist de ona bakıyordu.

"Kim öldürecek seni?"

Teröristin nefes alış verişi sıklaşırken cevapladı sorusunu.

"Yuhi."

Derin bir nefes daha aldı Azra. Bu Yuhi denen adam sıkmaya başlamıştı canını. Nasıl bu derecede sıkabilmişti ağızlarını düşünmeden edemiyordu.

"Bak, sana yardım edebilirim. Ama seninde bize yardım etmen lazım?"

"Size nasıl yardım edeyim? Dışarıda kolumu kıran o manyakta öldürecek beni!"

Azra kendini zor tutsa da bu adama azıcık güven vermeliydi. Yoksa ölüm korkusuyla her türlü öleceğini düşündüğünden hiçbir şey söylemeyecekti ki bizimkilerin onu öldüreceği gibi bir saçmalığı düşünmesi bile komikti.

"Bunu nerenden nasıl uydurdun bilmiyorum. Her ne yapmış olursan ol sen teslim olmuş bir teröristsin." Derin bir nefes daha alırken devam etti konuşmasına. "Ve biz teslim olan birine bırak silah doğrultmayı el bile kaldıramayız. Anladın mı? Hastanede silahlıydınız ve biz bir şey yapmasaydık siz bizi öldürecektiniz. Doğru mu?"

Terörist düşündü. Haklı olduğu kararına varırken kafasını salladı Azra'ya.

"O zaman dışarıdaki askere manyak demeyi kes ve bana yardım edecek misin söyle."

"Ederim, size yardım ederim."

Azra rahatlıkla nefes verirken ciddiyetke sordu sorusunu.

"Bu Yuhi denen herif hakkında ne biliyorsun?"

Terörist düşündü bir süre.

"Hiçbir şey."

Azra derin bir nefes aldı. Sabrını bilerek mi sınıyor acaba diye düşünürken terörist Azra'nın sinirlendiğini buradan anlamıl konuşmuştu hemen.

"Vallahi bilmiyorum asker. Baş yardımcısı denen adamı var, emirleri bile o verir bize. Yuhi kendini göstermez, görsek bile tek kelime duyamayız. Bilemeyiz." Dediğinde Azra kaşlarını çatmıştı bile.

"Bu, baş yardımcı dediğin adamı tanıyor musun?"

Terörist kafasını salladı bildiğini belli edercesine. Azra da şimdiden büyük bir bilgi öğrenmenin sevincini yaşarken yerini öğrenerek çıktı sorgu odasından. Tim çoktan toplanmış harekât merkezinde Azra'dan gelecek olan bilgileri bekliyordu. Tabi Serde de aralarındaydı. Azra içeriye girdiğinde Yavuz yarbay merakla ona baktı. Azra da yerine oturduktan sonra Serde başladı konuşmaya.

Vatan UğrunaWo Geschichten leben. Entdecke jetzt