Yıldız Masalı- Ateş Serisi 1-

1.BÖLÜM

Merhabalar. İlk bölüm ile karşınızdayım. Umarım bu yolculukta da beni yalnız bırakmazsınız. Kunter ve Emir'in aşkla imtihanını okumak için Aşkın Ateşi hikayeme bakabilirsiniz.

Not:Bu hikayede yanmak serbest, yanmamak imkansız.

***

Yaz mevsimi yüzünü yeni yeni göstermeye başlamış olsa da sabahın sekizine göre hava oldukça serindi. Şehre yakın ama şehrin gürültüsüne uzak müstakil evde her zamanki sabah telaşı hakimdi. Şoför Faruk masanın üzerine günlük gazeteleri bırakırken Buket masa düzenini kontrol ediyordu. Beyaz bir örtü serilmiş masada bir tek kuş  sütü eksikti. Gözüne ilişen solmuş yapraklar karşısında içeri doğru seslendi.

"Emine Hanım çiçeklerin bazıları solmuş, hemen değiştirir misiniz lütfen?" dediğinde içeriden koşarak gelen kadın bir koşu taze çiçekleri vazoya yerleştirmişti. Genç asistan memnuniyetle başını salladı. Buket yıllardır her sabah ciddiyetle işini yapan bir asistandı. Ancak kısa bir süre sonra işinden ayrılmak zorunda kalacaktı çünkü çok yakında evleniyordu. Evlendikten sonra da çalışmaya devam edeceğini düşünürken nişanlısını şirket Berlin'e yeni yetkili göndermeye karar verince Buket'in planları suya düşmüştü. Yakında yeni bir stajyer asistan bulup işi öğretecek sonra da Almanya'ya yerleşip orada kendine göre bir iş bakacaktı. Evde oturup koca yolu gözleyecek bir kadın değildi. Hayattaki en katı düşüncesi bir kadının ekonomik özgürlüğü kadar özgür olduğuydu. 

"Lord uyandı mı?" diye sordu çiçekleri yerleştirdikten sonra peynir tabağını getiren kadına dönerek.

"Hayır Buket Hanım, henüz uyanmadı." Buket başını sallayıp kadına işine devam etmesini işaret etti. Kolundaki ince kordonu bileğini saran zarif saatine baktığında zamanın geldiğini görmüştü. Bahçeye açılan geniş sürgülü kapıdan içeri geçip bodrum katına inen merdivenlere yürüdü. Evdeki diğer yardımcı kızlardan biri ona beyaz, temiz bir havlu uzatmıştı.

Korhan Alaz Ersever'in evinin alt katında bir havuz, soyunma odası ve duş, bir sauna ve oyun odası vardı. Dışarıdan buz kalıbı​ görünen bu ciddi adamın tam bir langırt düşkünü olduğunu yakın arkadaşlarıyla kardeşleri dışında bir tek yakınında çalışanlar biliyordu.

"Korhan Bey." diyerek seslendi havuzun içinde yüzerek kendini güne hazırlayan adama. Ailesi de dahil herkes ona Korhan diye hitap ediyordu artık adam kendisi bile Alaz ismini neredeyse unutmuştu. Buket'in sesini duyduğunda başını sudan tamamen çıkardı. Saat sekiz olmuştu demek ki artık çıkmalı ve  kahvaltısını yapmalıydı. Planlı ve dakik bir adamdı o, çocukluğundan beri böyleydi. Buket adamın havuzun merdivenlerine yaklaştığını gördüğünde arkasını dönüp yukarı çıktı.

Korhan havuzdan çıkarken ıslak bedeninden akan damlalar geniş omuzlarından sırtındaki derin yarığa ve kaslı gövdesine damlıyordu. Su damlaları dans eder gibiydi kaslarının arasında zikzaklar çizerek kalça hizasına inmiş şortunun içine dökülüyordu.

Bodrum kata yaptırdığı duş ve soyunma odasına girdiğinde havluyu görememişti. Önce kızacak gibi olduysa da sonra havlunun duvara asıldığını fark etti.

Islak şortunu çıkarıp kurutma askısına astıktan sonra duşa kabine girdi. Hafta arası saat tam yedide uyanır havuza iner bir saat kadar yüzdükten sonra duş alıp kahvaltısını yapardı. Rutinlerine sıkı sıkıya bağlı, dakika hesabıyla yaşayan bir adamdı. Hafta sonları ise daha çok kendine zaman ayırmayı tercih ediyordu.