YİNE BEN AŞIK OLDUM

7.8K 549 126
                                    

Sokak ortasında bir oraya bir buraya koşuştururken heyecandan kalbim son nefesini neredeyse verecekmişcesine atmayı unutmuştu.

Durup derin bir nefes aldım. Ne yapıyordum ben? Sadece Anılla buluşacaktım. Abartılacak birşey yoktu. Sonuçta johny depp falan değil. Bizim Anıl dı buluşacacağım kişi. Ay laf açılmışken...
Sizce de Johny depp mükemmel bir detay değil mi?

Neyse. Kafeye gitmem gerekiyor. Niye oyalıyorsunuz beni canım!?

Kafeye giderken önüme çıkan tüm camlardan kendime bakmıştım. Ne kadar aptalım.

Kafeye giriş yaptığımda Anılın henüz gelmediğini görüp cam kenarında bir yere oturdum. Umarım hemen gelmez de kendime bir çeki düzen veririm diye düşünürken karşıma oturuverdi. Bana da sadece gülümsemek düştü.

"Selam."

"Selam."

"Naber?"

"İyi. Senden?"

"Benden de iyi. Ne yaptın?"

"Valla kızların elinden kaçtım. Sen?"

"Nur ve sorularından kaçtım."

Ve dialoğumuz bir anda kesildi. O benim yüzüme baktı ben onun yüzüne. Ne yapalım? Konuşacak konu bulamıyorduk ki?

Aradan geçen uzun bir sessizlikten sonra aynı anda başladık cümleye.

"Uzun zamandır-"

"Ne zamandan beri-"

Sonra ben sustum Anıl konuştu.

"Uzun zamandır doğru düzgün başbaşa kalıp sohbet etmemiştik değil mi?"

"Aynı şeyi ben söyleyecektim. En fazla beş dakika konuşabilmişizdir seninle. O da Naber nasılsın konuları işte."

"İyi oldu buluşmamız."

"Bencede."

Sonra yine bir sessizlik.

Sonra o buldu bir konu.

"Az kaldı okulların açılmasına. Heyecanlı mısın? Liseye geçiyorsun sonuçta."

"Ya az falan kalmadı. Bir buçuk ay falan var. "

"Az işte. "

"Moralimi bozma benim Anıl. Ve evet çok heyecanlıyım. Okulum kısmen aynı olsa da ortam değişiyor. Belki arkadaşlarım da değişir."

"Umarım Yusuf denen o solungaçlı herifle aynı sınıfta olmazsın. "

"Niye ki? "

"Sevmiyorum o çocuğu. Farkında değilsen söyliyim. Çocuk Sani gördüğü yerde sülük gibi yapışıyor."

"Saçmalama Anıl. O sadece biraz... "

"Yavşak?"

Ağzımdan bir kıkırtı dökülüverdi.

"Aynen öyle."

Ve sohbet sonunda hiç kesilmeden aldı yürüdü.

Pastalar yendi. Limonatalar içildi. Anılla geçirdiğim bu süre zarfında kendimi seksenlerde sevgilisi ile pastahanede buluşmuş bir kız gibi hissetmiştim.

Ama yaklaşık bir saat sonra Anılın telefonu çaldı.

"Efendim Anne?"

"...."

"Tamam geliyorum."

Telefonu kapattı ve masanın üstüne koydu.

"Babamın bir iş yemeği varmış. Gitmem gerekiyor."

"Tamam. Ben de eve geçerim artık."

"Seni eve bırakmamı ister misin?"

"Ah Hayır! Hiç gerek yok gerçekten. "

"Tamam. O zaman eve gidince bana haber ver mutlaka."

Kafamı salladım.

Ben ona el sallayıp gitmeyi planlarken o belimden tutup kendine çekti ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Ben ona salak salak gülümserken beynim uyarı verdi ve 'görüşürüz' Diyerek oradan hızla uzaklaştım.

Neydi bugün günlerden? 20 temmuz. Not alalım lütfen. Uzun zaman sonra Anıl ile ilk defa başbaşa kalabildik ve Anıl beni yanağımdan ufacık öptü.

Allahım ya! Hatîrladıkca mutlu oluyordum.

O gün eve şen Şakrak giden Eylül annesinin bir ton sorusuna maruz kalmıştı.

'Hayırdır inşallah! Niye bu kadar mutlusun kız?'

'Kız piyangoyu mu tutturdun? O yüzden mi mutlusun?'

'Yoksa süper zeka oldun da onun mutluluğu mu bu? '

'Söylesene kız!'

Eylül annesinin tüm sorularını yanıtsız bırakmış ve annesinin yanağına bir öpücük kondurup neredeyse bağırırcasına şarkı söylemeye başladı.

"Yine ben aşık oldum darmadağın yağmur oldum 
Kadıköy sahilinde esti ruhum rüzgar oldum.
Heybelide bizde her gece, çıktık mehtaba aşk var diye 
Kalmamış kalamışta bile 
Ne bir huzur ne bir neşe 
Yüreğimi yaktım ben bu gece bir deniz feneriyle 
Sahile vurdum ben bu gece dalga gibi delice 
Yüreğimi yaktım ben bu gece bir deniz feneriyle 
Sahile vurdum ben bu gece dalga gibi delice 
Yine ben aşık oldum darmadağın efkar oldum 
Kadehi kırdım işte yandı ruhum duman oldum 
Heybelide bizde her gece, çıktık mehtaba aşk var diye!"
(Aydilge- yine ben aşık oldum.)

Aptal sırıtması yüzünde iken odasına çıktı. Sürekli aynı şarkıyı tekrarlayarak hem duş aldı. Hem saçlarını yaptı. Hem giyindi. Hem odasını topladı. Ama bunları yaparken de şarkı söylerken de aklında hep aynı sahne vardı.

Anıl onu öpmüştü!

Biliyorum yine kısa oldu ama ben uzun bölüm yazamıyorum ya. Çok Üzgünüm valla. Ama Birdahaki Bölümde denerim Uzun yazmayı. Umarım beğenmişsinizdir. Daha sonra görüşmek üzere 

YAN KOMŞUM 2- VELET Where stories live. Discover now