"Anıl sabah sabah ne işin var senin benim başımda?"
Deyip yastığı yüzüne kapattı Eylül.
"Aşkım ilişkilerde odun olması gereken taraf erkekler. Odunluk yapma!"
Yastığı kenara koyup Anıla baktı.
"Bizde böyle yiğidim. Kabul edersen."
Anıl gözlerini devirip sevgilisinin yanına uzandı.
Beş dakikaya yakın ikisi de sadece tavanı izledi. Salondan anne ve babasının- daha doğrusu annesinin bağırış sesleri geliyordu. Arada da kırılma sesleri buna eşlik ediyordu.
Eylül kaşlarını çatıp konuştu.
"Kavga mı ediyorlar?"
"Hıhı."
"Niye acaba? Gidip baksam mı?"
"Baban sevgililer gününü hatırlamadı diye annen ona ceza veriyordu."
Eylülün gözleri açıldı ve yerinden doğruldu. Anıla bakıp konuştu.
"Ay doğru bugün sevgililer günü!"
Anıl oflayarak avuç içlerini gözlerine bastırdı.
"Eylül yuh sana be! Normalde benim bunu hatırlamamam gerekirdi. "
"Aman be! Sanki her sevgililer gününde sevgilim oluyor da!"
Beni kendine çekip tekrar yatmamı sağlarken konuştu.
"Aman olmasın. "
Eylül ona aşağıdan bir bakış atıp sordu.
"E bugün bir planın vardır o zaman dimi?"
Anıl odun sevgilisine planı anlatadursun.
Sevgililer gününe sevgilisi ile giren bir çiftimiz daha vardı.
Rana ve Emir!
İkisi dünden planlarını yapmışlardı zaten. Beraber sinemaya gidecek ve daha sonrasında canları ne isterse yapacaklardı.
Sevgililer gününe sap giren kızlarımız Yıldız ve Nur ise dışarı çıkıp da heryerde sevgilileri görmemek için sabah erkenden Yıldızlarda buluşmuş ve depresyona gidip dizi izlemeye karar vermişlerdi. Zaten o gün kimse okulda olmayacaktı. Onlar niye gitsindi?
Yıldızın aklına kalpli uçan balonlar geldikçe midesi bulanıyor, Nurun aklına el ele çiftler gelince üzüntüden kahroluyordu. Ama sonradan üzül üzül nereye kadar diye düşünen Kızlarımız depresyon halinden çıkarak sokaktan geçen çiftleri eleştirmeye başladılar.
Sabah evden Mervenin sinirine yakalanmadan çıkan Eylül ve Anıl soluğu küçük şirin bir kafede almış ve kahvaltılarını yapmışlardı. Daha sonra kol kola gezinip sohbet ederken Anıl sevgilisine kalpli şeker almış ve beraber fotoğraf çektirmek için bir stüdyo ya gitmişlerdi.
Bu sırada Emir ve Rana çıktı de sinemada hangi filme gireceklerine karar vermeye çalışıyordu.
Bir fotoğraf albümü ile stüdyodan çıkan Eylül ve Anıl soluğu sinemada almıştı.
Gözlerine kestirsikleri bir filme bilet alıp zamanın gelmesini beklemek için sinemadaki küçük kafeye geçtiler.
Zamanı geldiğinde çiftimiz en arkadaki sevgili koltuklarında yerlerini almıştı. Eylül sevgilisinin yanında mutlu bir o kadar da huzurluydu. Bu duygularına üç sıra önündeki koltukta oturan Rana ve Emiri görünce Korku da eklendi.
Korkusu Rana ve Emirin onları görmesi değil, Anılın Rana yı sevgilisi ile görmesi idi.
Salonun kararması içini biraz rahatlamıştı Eylülün. Filmin ilk yarısı sorunsuz bitmişti. Kısa arada da bir sorun çıkmamıştı. Ama filmin sonu gelip ışıklar açılınca Anılın Ranayı gördüğünü fark eden Eylül sevgilisini kendine çevirip yanağına uzun bir öpücük kondurmuş ve göz temasını kesmeden konuşmuştu.
"Ben bugün çok eğlendim Anıl. Seni çok seviyorum." Deyip sarıldı. Bir yandan da Rana gitmiş mi diye kontrol ediyordu göz ucuyla.
Rana ise herşeyden habersiz, sevgilisi ile el ele sinemadan çıkıyordu.
Anıl ve Eylül de sinemadan çıkarken Anılın Kaşları çatıktı. Eylül konuştu.
"Ne oldu sevgilim?"
"Rana ablayı gördüm sandım. Sevgilisi var mı onun?"
"Sevgilisi yok diye biliyorum. Hem olsa nolcak canım? Kocaman kız."
"Bilmem artık ne olur ne olmaz."derken sevgilisini kendine çekip kolunun altına aldı. Şimdiki durak neresi miydi? İkisi de bilmiyordu. Neresi olursa olsundu. Zaten ikisinin de amacı bu günü sadece ikisi birlikte geçirmekti....

YOU ARE READING
YAN KOMŞUM 2- VELET
Teen FictionEylül. Annesi kadar güzel ve kırmızı saçlarıyla oldukça dikkat çekici. Anıl. Babası kadar yakışıklı ve annesinden aldığı mavi gözleri ile bir o kadar da etkileyici. Bu iki velet küçüklüklerinden beri birbirlerine karşı olan elle tutulur cinsten çe...