20.Bölüm

5.1K 210 18
                                    

Kalbime bir şeyler batıyordu . Batan şeylerin hayal kırıklarımın olduğundan emindim.Gözlerim doluyordu.Aşık olduğum çocuk tanımadığım birisinden bahsediyordu.Yine göğüs kafesimin oraları karşmıştı fakat bu kez ne heyecan ile  nede mutluluk ile uçuşan kelebeklerin rahatlatıcı hissiydi bu kez göğüs kafesim adeta kalbimi sıkıyordu.Gittikçe daralıyordum.Böyle bir şeyi yaşayacağımı hiç düşünmemiştim.Fakat sevdiğim çocuk bana başkasından bahsediyordu.Gözlerim Görkem dışında her yere bakıyordu.Yaşların akmak üzere olduğunu bulanıklaşan görüntüden anlamıştım.Derin bir nefes aldım.Kabul etmekten başka çarem varmıydı ki?Görkem'e tek yakın olabilme şansımı itmemeliydim.Fakat Görkem'in yanında ki şanslı kızı görmeye dayanabilir miydim?Sertçe yutkundum bir kez daha ve bir kez daha boğazımdaki yumrunun gitmesi için bir çok kez bunu tekrarlamam gerekmişti.

'Efe?'

Dedim soru sorarca.Tanımıyordum fakat Görkem'in çok yakını olduğu belliydi.

'Takımda ki sarışın olan.'

'Hangi sarışın?'

 Yine konuşmayı uzatma çabalarındaydım.Fakat daha fazla devam edemezdim çünkü yaşları artık durduramıyordum.Küçüklüğümden beri hep böyle olmuştu olmayacak yerlerde ağlardım.Ciddi bir konu konuşulsa bile ağladığım olmuştu.İstemedende olsa sesim titrer yaşlar gözüme dolardı şimdi ki gibi.

'Tek sarışın var.'

 Dedi Görkem alayla.Batırmıştım işte kendimi.Fakat umurumda mıydı?Tabiki de hayır.

'Peki.Kabul ettiğimi söylersin tanımadığım çocuğa.'

Tanımadığım çocuk kısmını vurguladıktan sonra arkamı döndüm.Yanaklarımda hissettiğim şeyle ağladığımı anladım.Ama daha erkendi kızlar tuvaletine gitmemiştim bile şimdi olmazdı.Hırçınca sildim yaşları.Görkem'in ayak seslerini duyduğumda daha da hızlandım.Yüzümü görmesini istemiyordum.Tuvaleti görmemle gülümsedim.Hemen içeriye girerken kalabalık oluşturmuş kızları umursamadım ve onlara bakmadım.Göz göze gelemezdim şuanda hiçbiriyle.Kabine girdiğimde yeni temizlenmiş olduğu belli olan klozetin kapağına oturdum.Göz yaşlarım yanaklarımdan sicim sicim akıyordu.Ben hiçbir zaman zor ağlayan bir kız olmamıştım zaten.Ya da hiçbir zaman göz yaşlarım yavaş yavaş akmazdı benim.Her zaman zamanla yarışırdı.Annem inci tanesi gibi derdi göz yaşlarıma.Olumsuzdu tabi ki benim için bu çünkü kendimi tutamazdım ağlamamak için.Bir süre akan yaşları sildim fakat sonra uğraşsam da durmayacaklarını bildiğimden hiç silmeye çabalamadım.

 Hayal kırıklığı yaşamıyordum aslında.Çünkü ben hiçbir zaman Görkem'e umut bağlamamıştım fakat bana koyan bir şey var oda Görkem'in bir başka çocuk için bana teklif etmesiydi.Canım yanıyordu.Elimi kalbime koydum.Neden onun için atıyordu ki?Eğer onun için atmasaydı onunla birlikte ölmezdim de.Derin bir nefes daha aldım.Küçücük kabinde ne kadar rahatlayabilirdim ki?Dışarıdan gelen kahkahalarla içimde ki ateş büyüdü.Ben ne zaman istediğim insan ile birlikte gülebilecektim?İç sesim tekrar fısıldadı kulağıma hiç bir zaman diye.Ne yapmıştım ki ben?Kimseye zararım dokunmamıştı ki benim şimdiye dek.Neden cezalandırılıyordum.Neyin kimin bedduasıydı bu.Yanaklarımı sildim.Cebim de ki telefonu çıkarıp ekranına baktım.Gözlerim kızarmıştı saçlarım ise hafif dağılmıştı.Derin bir nefes daha aldım ve ayağa kalktım.Eteğimi düzelttim.Ablamın hangi ara cebime attığını fark etmediğim göz kalemini ve parlatıcıyı çıkardım.Telefonun ekranına bakarak dikkatlic kalemi çektim.Hafif olmuştu çok ağır yapamazdım bir de hocalar hiç çekilmezdi şu durumda.Ardından kuruyan dudaklarıma parlatıcıyı sürdüm.Güçlüydüm.Evet güçlüydüm ben göz yaşlarıyla güçlenen birisiydim.

'Üzgünüm tanımadığım çocuk.'

Diye fısıldadım kendi kendime ardından devam ettim.

'Seni merdiven olarak kullanacağım için üzgünüm.'

Sevmeyecek Sus Artık!(1.Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin