bölüm 42

19.4K 741 29
                                    

İki gün sonra..
Elimde süpürge ev temizliğine koyuldum. Yavuz koltukları çekmeye yardim etmeyi kabul etmişti.

Yavuz biraz daha çek. Ama orası kaldı yaaa. Orayı da kaldır.

Sabırla Dediklerimi yapıyordu, ama sinirlenmesine az kalmıştı. İki gündür onu sinirlendirmek çok hoşuma gidiyordu. Birlikte yemek yaparken yaptıklarını beğenmediğim zaman. Beni kaldırıp dolabın üzerine koymuştu iki saat ne kadar yalvarsamda indirmemişti. Bahçe sularken soğuk su banyosu yaptırmıştım o sinirle evi 3 kere turlamak zorunda kalmıştım.

Ne dikiliyorsun?

Onun sesiyle düşüncelerden sıyrılıp ona baktım. Kaşlarını çatarak bana bakıyordu. Hala koltuğun kenarını havada tutuyordu. Onu öyle görünce hemen süpürgeyi onun kaldırdığı yerleri temizlemeye başladım. Bura son olan yerdi. Temizlik bitmişti. Şimdi sadece toz almaya gelmişti.

Tamam bırak.

Koltuğu bırakıp yanımdan geçerken, elimdeki sübürgeyi çalıştırıp, onun üzerine tuttum. Süpürgenin somurmasıyla huylannıp benden uzağa kaçtı.

Yapma şunu.

Arkasından tekrar ona degdirdim. Bana dönüp Süpürgenin ucundan tuttu, bana doğru yaklaştı. Gözlerim korkuyla büyüdü.

Sana yapma dedim değilmi.

Süpürgeyi bırakıp kaçmaya başladım.
Al işte yine sinirlenmişti.

Gel buraya.

Mutfak tezgahının arkasına geçtim. O arkamdan yürüyordu. Çok uzağa kaçmış gibi gözlerimi diktim ona bakıyordum. Tezgahı dolanacak derken tezgahın üzerinden atlayıp, burnumun dibinde bitti. Tam kaçmaya kalkışmıştım ki kolumdan tutup beni kendine yapıştırdı. Belime sardı kollarını.

Baş belası.

Diyerek Gülümsedi. Bakışları dudağıma indiğinde. Ben heyecanla hızlı hızlı nefes almaya başladım. Kalbimin sesi duyuluyordu. Kokusu benliğimi sarmıştı bile. İki gündür öpmeden ileri gitmemişti. Birde bana sarılıp uyuyordu. Onun dışında bana dokunmuyordu. Bana yaklaşmaya başladı. Gözlerim kendiliğinden kapandı. Bir anda telefon çalınca, homurdanarak beni bıraktı. Ne dediğini anlamamıştım. Gözlerimi açtım. Telefonu eline alıp açtı. sinirli sinirli.

Ne var.

Karşıdaki sesi Dinledikçe yüzü değişmeye başladı. Boyun damarları ortaya çıkmıştı sinirden. Telefonu geri kapatıp cebine koydu. Ensesini kaşıyarak bana bakıyordu. Gözlerinden anlamıştım gidecekti. O konuşmadan cevap verdim.

Bende gelecem.

O ğün beni yanlız bıraktığında başıma
Neler gelmişti. Tekrar aynı şeyler yaşamaya gücüm yoktu. O nereye giderse bende onunla giderdim. Annem bile buna engel olamadı, ilk gün aradığımda annem itiraz etti Yavuz'la kalmama. Ama boşa olduğunu anlayınca sesini çıkarmadı.

Seni oraya götüremem.

Sesini duyunca gözlerine Kenetledim bakışlarımı. yanlız bırakacaktı. Gözlerim dolmaya başladı. Korkuyordum, yine aynı şeyleri yaşamaktan gerçekten korkuyordum. Usulca ona yaklaştım, bakışlarımı yere indirip konuştum.

Korkuyorum.

Eliyle cenemi tutup kaldırdı, gözlerini gözlerime kenetleyip konuştu.

Bende korkuyorum. Orda sana birşey olur diye.

Kafamı olumsuz anlamında salladım. Gözlerimden bir damla yaş süzülerek indi. Elini uzatıp gözyaşımı sildi. Elini tutup yüzümden uzaklaştırdım. Yutkunup cevap verdim.

TUTSAK "Aşkın Esiri" (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin