bölüm 50

21.2K 711 52
                                    

Yaman...

Ah abi ne diye beni meşgul ediyorsun. Ne olacak sanki Elvan'a?
Arabayı evin önüne çekip durdum. İşin yoksa saatlerce bekle artık. Yapmam gereken işlerim vardı benim. Daha Esra'nın notunu çözeceğim. O kız beni tedirgin ediyor. Eve doğru ilerledim. Kapıya gelince kapının açık olduğunu farkettim. Noluyor lan? koşarak içeri girdim. Odaları tek tek baktım. Hiçbir yerde yoktu.

Elvaaaaaan.

Korkuyla saçlarımı karıştırmaya başladım, Ses yoktu. Ne yapacam ben şimdi? Nasıl söylicem abime? Yerdeki kâğıt ilgimi çekti, eğilip kağıdı aldım. Nefesim kesildi bu Esra'nın yazısıydı. Elvan'a birşey yapmış olabilirdi. Kalbim korkuyla atmaya başladı. Esra sakın. Düşündüğüm şeyi sakın yapma.

Koşarak dış kapıdan çıktım uçuruma doğru koşmaya başladım. Uzaktan uçurumun kenarında Elvan'ı yerde yatıyor olarak gördüm. Olamaz hayır. Geç kaldım. Koşarak Elvan'ın yanında durup.

Elvan. Elvan iyimisin?

Yaklaşıp nabzına baktım. Şükürler olsun yaşıyor. Yavaşça yerinden kaldırıp kucağıma aldım. Burda neler olmuştu böyle? Elvan nasıl bayılmış olabilirki? Esra nerde? Buraya neden çağırmıştı Elvanı. Elvan iyi ya esra? Aklıma gelen şeyle yerimde dondum. Gözlerimden yaslar süzülmeye başladı. Düşündüğüm şey olamaz. Son zamanlarda durgun halleri aklıma geldi. Hiç konuşmuyor sürekli dalıyordu. Bütün bedenimi saran panik beni ayakta zor tutuyordu.  Kendini atmış olamaz. Tekrar yaşlar düzüldü Yerlerdeki saçılmış resimlere baktım. Abimle Esra'nın resimleriydi, kucağımdaki Elvan'a baktım. Yavaşça arkamı dönüp uçurumdan aşşağıya baktım. Kayalıklardaki kanları görünce nefesim kesildi. Kalbim durmuş atmıyor gibiydi. Boğazıma büyük bir yumru yerleşti. Ne yutabiliyor. Bede çıkarabiliyordum. Göz yaşlarım görüş alanımı kapatiyordu. Bedenimdeki titreme gittikçe büyüyordu. Elvan'ı zor tutuyordum kucağımda. Acı bir haykırış çıktı dudaklarımdan.

Esraaaaaaa hayır. Esra hayır.

Dizlerimin üzerine düştüm. Haykırarak ağlıyordum. Kalbime bıçaklar saplanıyordu sanki. Yavaşça yere bıraktım Elvan'ı. Zorlukla ayağa kalkıp ayağımı sürüyerek uçuruma biraz daha yaklaşıp kendimi suya attım. Yaşıyor olabilirdi. O beni bırakıp gidemez. Suya dalınca delice aramaya başladım. Esra olemezsin. Beni bırakıp gidemezsin.

Saatlerce aradım. Kolumu kaldıramaz olmuştum yüzmekten. Yok ondan hicbir iz yoktu. En sonunda kıyıya attım kendimi. Delice ağlamaya başladım. Ben onsuz ne yapacaktım şimdi. Yokluğu bir kor gibi içimi yakıyordu. Onu birdaha göremeyecek, sesini duyamayacaktım yalpalayarak ayağa kalktım acıyla son bir kez daha haykırdım.

Esraaaaaa.

🌸🌸🌸🌸🌸

Saatler sonra Elvanı eve getirip yatağa yatırdım. Esra'yı bulamamıştım. Bedenimdeki kan tamamen çekilmiş gibiydi. Sanki kalbim ölmüş bedenim kendiliğinden geziyor gibiydi. Gözlerimin içi yanıyordu. onun gülüşü aklıma geldikce gözlerimden yaşlar boşalıyordu. Salona geçip koltuklardan birine oturdum. Bir türlü engel olamiyordum göz yaşıma. Onu ölesiye seviyordum. Eskiler geldi aklıma. ben abimle ayrılmaları için onu tehtit edip ayırmıştım. Abim beni her tehlikeden korurken ben ikisine de katlanılmaz acılar yaşatmıştım. Kalbimdeki aşk o kadar bencildiki onu abimle görmek bile abime olan sevgimi silip götürüyordu.

Kapının sesiyle biraz da olsa kendime geldim. Abim gelmişti. Bakışlarımı kapıya çevirdim. Yavaşça salona girdi yüzü gülüyordu. Onu ilk defa yıllar sonra gülerken görüyordum. Hayatını mahvetmiştim. abimin sevdiği kıza aşık olmuş onları ayırmıştım. Gözlerimi silip, onun gözlerine diktim bakışlarımı. Abim beni görünce önce şaşırdı sonra öfkeyle çattı kaşlarını. Hızlıca yatak odasına yöneldi. Elvan'a birşey olduğunu sandı. Biraz bekledikten sonra bende arkasından girdim. Elvan'ın yanına oturmuş saçlarını okşayarak adını söylüyordu.

TUTSAK "Aşkın Esiri" (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin