BTS İle Hayal Et

Taehyung İle Hayal Et

Tae ile çok yakın arkadaştın. Fakat ondan hoşlanıyordun. Tae'de senden hoşlanıyor gibiydi ama tam olarak emin olamıyordun. Aranız bozulur diye de ona gerçekleri söyleyemiyordun. Bir gün okulun arka bahçesinde tek başına oturuyordun. Tae yanına geldi;

-(Tae)- (adın) sana bir şey sormak istiyorum.

-(Sen)- Sor Tae.

-(Tae)- Bi kıza onu sevdiğini nasıl söylersin?
Bu sözü üzerine biraz üzülmüştün çünkü ondan hoşlanıyordun.

-(Sen)- Bilmem ki Tae. Direk yüzüne söylerdim heralde.

-(Tae)- O zaman (adın) ben sana...
Tae sözünü bitiremeden yanınıza Tae'den sonraki en iyi arkadaşın Sung (erkek) geldi;

-(Sung)- (adın) seninle bir şey konuşmak istiyorum bir dakika gelebilir misin?
Sen Tae'ye dönerek;

-(Sen)- Özür dilerim Tae ama sonra konuşalım olur mu?
Dedin ve Sung ile oradan uzaklaştın. Sung seni okulun en sessiz yerine getirmişti;

-(Sen)- Noldu Sung?
Sung ellerini tutarak konuşmaya başladı;

-(Sung)- (adın) ben senden hoşlanıyorum. Benimle çıkar mısın?
Ardından senin cevap vermene kalmadan sana sarıldı. Tae olan biten her şeyi görmüş ve duymuştu. Ondan dolayı hemen oradan uzaklaştı ve tekrar okulun arka bahçesine gidip oturdu.

-(TAE'NİN AĞZINDAN)-
"(adın) 'ya onu sevdiğimi söyleyecektim fakat Sung benden önce davrandı. Keşke gitmesine izin vermeseydim. Artık bi sevgilisi var. Halbuki ben onu çok sevmiştim ve mutlu edeceğime inanıyordum."

-(YAZAR DEVAM)-
1 dakika sonra zil çaldı ve herkes derse girdi. Sen sınıfına çıkmış sırana oturmuştun. Senin arkandan Tae'de sınıfa geldi ve sırasına oturdu. Yüzüne bakmıyordu. Sana küsmüş gibi bir hali vardı. Ardından zil çaldı ve hoca sınıfa girdi. Dersiniz matematikti. 40 dakikanın sonunda sınıftakilerin çoğu kantine yemek yemeye inmişti. Sende Tae'nin yanına gittin;

-(Sen)- Tae?

-(Tae)- Ne var (adın)?

-(Sen)- Neden böyle davranıyorsun?

-(Tae)- Nasıl davranıyormuşum? Ayrıca benim işim var (adın) seninle ilgilenemem.

-(Sen)- Hadi ama Tae böyle yapma. Hem sen bana bir şey söylüyordun.

-(Tae)- Söylememe gerek yok. Zaten bir önemi de kalmadı. Ayrıca sen git de sevgilinle ilgilen.

-(Sen)- Ne sevgilisi Tae? Sen ne saçmalıyorsun?

-(Tae)- Bilmemezlikten gelme (adın). Neyse git başımdan yapacak çok işim var.

-(Sen)- Sakın bir daha karşıma çıkma Tae! Artık benim senin gibi bi arkadaşım yok!
Ardından hemen çantanı aldın ve ağlayarak sınıftan çıktın. Evine gittin ve odana girip yatağına yattın. Bir yandan ağlıyor bir yandan da bugün olanları düşünüyordun.

-2 Saat Sonra-
Sen odandan çıkmış yemek için mutfakta bir şeyler aramıştın. Ama evde hiçbir şey yoktu. Ondan dolayı markete gittin ve bir şeyler almaya başladın. Bu arada Tae olan herşeyi öğrenmiş özür dilemek için evine gelmişti. Kapıyı çaldı. Açan arkadaşın Sun'dı;

-(Tae)- Sun (adın) evde mi?

-(Sun)- Markete kadar gitti birazdan gelir. İstersen içerde bekleyebilirsin.

-(Tae)- Tamam.
Dedi ve içeri geçti. Arkadaşın televizyonun karşısına geçti ve televizyonunu izlemeye devam etti.

-(TAE'NİN AĞZINDAN)-
(adın) evde yoktu. Bende odasına çıkıp bekleyecektim. Ama odaya girdiğimde ayağım yerdeki günlüğe çarptı. Aldım ve son sayfayı açıp okumaya başladım;

" Bugün çok üzgünüm Sevgili Günlük. Tae bana bugün bir şey söyleyecekti ama Sung aramıza girince bende Tae'nin yanından ayrılmak zorunda kaldım. Sonra Sung bana beni sevdiğini söyledi ve bana sarıldı. Ama ben onu ittirdim ve ondan hoşlanmadığımı başkasından hoşlandığımı söyledim. Ardından hemen sınıfa geldim. Dersten sonra zil çalınca Tae'nin yanına gittim. Ama bana çok tuhaf ve kaba davrandı. Bende arkadaşlığımızı bitirdim. Halbuki ben ondan çok hoşlanıyorum. Arkadaşlığımız bozulur diye de söyleyemiyordum. Zaten artık arkadaşı değilim. Umrunda da değilim. Ve bugün bana bi kıza onu sevdiğini nasıl söyleyeceğini sordu. Galiba bi kızdan hoşlanıyo. Aramızdaki her şey bitti."

Ne yani (adın) benden mi hoşlanıyormuş? Ardından günlüğü kapatıp yerine geri koydum. Ve yatağına oturup (adın) 'ı beklemeye başladım. Biliyorum bugün ona çok kötü davrandım ve oda normal olarak arkadaşlığımızı bitirdi. Ama ben ondan özür dileyeceğim ve onu sevdiğimi söyleyeceğim. Belki o zaman beni affeder.

-(YAZAR DEVAM)-
Marketteki işlerini halletmiş eve dönmüştün. Kapıyı çaldın. Sun kapıyı açtı ve konuşmaya başladı;

-(Sun)- (adın) Tae yukarıda seni bekliyo.

-(Sen)- Ne?

-(Sun)- Hadi yukarı çık da ne diyecekmiş öğren. Çocuk kaç dakikadır seni bekliyo.

-(SENİN AĞZINDAN)-
Olamaz! Günlüğüm! Ya onu okuduysa her şeyi öğrenmiş demektir. Keşke o günlüğü orada bırakmasaydım ya! Olan olmuş. Yapacak bir şeyim yok. Öğrendiyse de takmaz zaten. Yani heralde...

-(YAZAR DEVAM)-
Sen yavaş adımlarla odana çıktın. Ve kapıyı açarak içeri girdin. Tae hemen ayağa kalktı;

-(Sen)- Senin burda ne işin var Tae?

-(Tae)- Seninle bazı şeyleri konuşmam gerek. Gel otur.
Dedi ve seni çekerek yatağa otutturdu. Kendi de oturdu ve konuşmaya başladı;

-(Tae)- Bak (adın) bugün olanlar için özür dilerim. Sung sana çıkma teklifi edince bi de sarılınca kabul ettin sandım.

-(Sen)- Eee?

-(Tae)- Eee si ben seni seviyorum (adın). Benimle çıkar mısın?

-(Sen)- Evet Tae evet. Seninle çıkarım.
Ve sarılırsınız.

EVET ARKADAŞLAR YİNE BİR BÖLÜMÜN SONUNA GELDİK. UMARIM ÇOK ÇOK ÇOK BEĞENMİŞSİNİZDİR.
💖BEĞENMEYİ VE YORUM YAZMAYI UNUTMAYIN💖