-2-

10.5K 746 1.8K
                                    

"ÇEKİLİN YOLUMDAAAAAN!!!"

İnsanlar yolumu kapatıp onlara çarpmamı engellemek için yoldan hızla çekiliyorlardı.

Daha ilk günden okula geç kalmıştım. O yüzden koşa koşa kime ya da neye çarptığıma bakmadan ilerliyordum.

Küçüklükten beri Herkese çarparak ilerlediğim için yediğim beddua ve küfürleri saymaya kalksaydım Ankara dan, Paris e kadar yol olurdu.

Eninde sonunda millete ve milletin eşyasına çarparak doğru düzgün ilerleyebildim. UA ye vardığımda tam 7 dakika 36 saniye 5 salise geç kalmıştım. Sınıfa girdiğimde herkes sırasına oturmuş en öndeki sıra boş kalmıştı. Öğretmenimiz olduğunu düşündüğüm siyah giyinmiş ve boynunda sargı vardı. Ama boldu. Hayattan bezmiş gibi görünüyordu.

"İlk günden 10 dakika geç kaldın."

"Hocam 10 dakika değil. 7 dakika 36 saniye 5 salise."

Sınıfın tüm bakışları bana dönmüştü.

"Yani Kronometre tutuyordum da...Her zaman tutarım..."

Sürekli okula geç kaldığım için ve hocaların şeytan olması nedeniyle 5 dakika geç kalsam sanki dersin yarısını kaçırmışım gibi davranıyorlardı. Bu yüzden de artık okula giderken Kronometre tutmaya başlamıştım. Belki öğretmenlerden deli damgası yiyordum ama yine de cenelerini kapalı tutuyorlardı. Benim için hava hoştu.

"Bir dahakine 7 dakika 36 saniye 5 salise geç kalmamaya dikkat et."

Bu başka hoca. Japonya işte.

"Üzgünüm bir daha geç kalmamaya çalışırım."

Sonra ise Türkçe bir küfür ettim. Gayet yüksek sesle hiçte çekinmeden. Ne de olsa burası Japonya oğlum. Kimse anlamıyor.

"Ne dedin?"

Rahatsız edici bir gülümseme takındım. Herkes bakıyor ama anlamıyor çok seviyorum böyle anları.

"Yok hocam böyle bir an boş bulundum da."

"Senin adın neydi?"

"Derin Ercan."

Y.N: Derin ikinci ismim jdjdjd

"Nereden geliyorsun?"

"Türkiye. Bu arada Türkiye den bir şeyler getirdim."

Çantamdan bir kutu çıkardım. İçinde Türkiye den getirdiğim lokum kutusunu çıkardım. Annem zorla çantama tıkıştırmıştı ama ben lokum sevmem!

Zaten yemeyecektim bari onlar yeseydi.
Herkese geçerken bir avuc olan torbalara doldurduğum lokumları verdim. Yeşil saçlı bir çocuk vardı. Çilleri vardı ve bayağı bir tatlıydı. Onun önünde oturan sarı saçlı bir çocuk vardı. Gözler cinayet işleyecekmiş gibi bakıyor. Küçücük gözler zaten.

"Özgünlük testine gireceksiniz hepiniz. Beden kıyafetlerinizi giyin ve bahçeye çıkın."

***

On beş dakika kadar sonra herkes beden giyisisini giyip bahçeye çıktık. Acaba Nasıl bir test olacak. Her neyse görürüz.

"İlk sırada Ercan gelsin."

Aha işte. Al. Neden? Neden ben?

"Hocam yanlız Ercan falan ayıp oluyor."

Hoca da sınıfta bana malmışım gibi baktı.

"Kızım senin soyadın Ercan değil mi?"

"Hocam Ercan erkek ismi."

UA'DE BİR TÜRK KIZI - BNHA FANFICTION - TAMAMLANDI-Where stories live. Discover now