Bölüm 11

84 3 0
                                    

Yemek bitince hizmetçilerden biri  gelip masayı toplamaya başladı.  O sırada savaş  onu durdurup yine bana masayı toplamamı söyledi. Yine bişey demeyip  masayı topladım ve odama çıkıp yattım. O gün uyumuş kalmışım . ne  gelip yattığını ne de sabah işe gittiğini gördüm. Sabah kalktığımda oda da kimse yoktu. İşe gitmiş olduğunu anladım . Üzerimi değiştirip  aşağı indim.  Kahvaltı edip can sıkıntısına televizyona bakmaya başladım. Sonra  ikizlerin sesini duydum . Daha önce onlarla tanışmıştım . İsimleri eda ve nida'ydı. Onlarla sadece  tanışma fırsatım olduğundan iyice kaynaşamamıştık. Bu yüzden yanlarına gidip onlarla oyun oynamak istediğimi söyledim. Çok sevindiler. Tabi bende çok sevindim çünkü  çocukları çok seviyordum. Çeşitli oyunlar oynamaya  başladık.  Saklanbaç ,kovalanbaç ve daha bir sürü  oyun oynadık. En son körebe oynamak istediler. Bende onları kırmayıp isteklerini yerine getirdim. Ve oynamaya başladık.  Tabi ebe ben olmuştum. Devamlı kaçtıkları  için onları bi türlü  yakalıyamamıştım. Yakalamak için yoğun çaba harcayacağım belli birşeydi.
Savaştan ;
İş yerimde kaç gündür biriken işlerimi bitirdikten sonra eve dönmüştüm. Eve girdiğimde ortada kimsecikler yoktu. Annemle , yengemin  komşuya gitme olasılıklarını göz önünde bulundurduğumda aklıma gelen tek kişi buğle olmuştu. Peki ya şimdi nereydi? Dün ki ona yaptıklarımdan sonra onun evden kaçması çok normal bişeydi . Sinirli bi biçimde odamıza çıkıp baktım. Bavulu odadaydı Peki ya kendisi nerdeydi . Evin içinde bi kaç kez buğle diye  Seslendim. Ama cevap alamadım. Iyice  sinirlenmeye başlamıştım . En son ikizlerin odasından gelen kahkaha seslerini işittim. Hemen onların odasına gidip kapıdan içeri baktım. Oyun oynarken o kadar  dalmışlardı ki beni fark etmediler. Orda gözleri kapalı ebe olan kişiye baktığımda buğle olduğunu anladım.  Ilk defa onun güldüğünü görmüştüm. Çocuk gibi  eğleniyordu. Onu keyifle izlerken bi anda eda beni farketti. Ve " savaş abi , savaş abi hadi sende gel" dedi.  Buğle ismimi duyar duymaz gözündeki bez parçasını açtı. Meraklı ve korkar gözlerle yüzüme bakıyordu.  Sanki ona bağırmamdan falan korkuyordu. Tamam ona eziyet etmek istesemde birinin benden bu kadar çok korkmasını da istemiyordum.  Öylece düşüncelerimle dalmış gitmişken nidanın yanıma gelip elimi tutmasıyla kendime geldim. Ona baktığımda sevimli gözlerle bana bakıyordu . Bu bakışların ardında bi istek olduğunu anlamıştım.  Çok geçmeden nida " hadi savaş abi nolur sende bizle oyna " dedi.  O an her ne kadar bu daveti istemesemde Hayır dediğim an başıma gelecekleri biliyordum.  Çünkü daha önceden bi  tecrübem vardı . En son Hayır dediğimde Yaklaşık 3 hafta ikizler bana küs kalmıştı. Ve hatta  yüzümü görmemek için 3 hafta boyunca Masada ki yerlerine oturmayıp mutfakta yemeklerini yemişlerdi.  Bu yüzden Hayır diyemezdim. Mecbur nidanın teklifini kabul edip oyunlarına katıldım. O sırada buğle " çocuklar benim gitmem lazım artık " deyip   oyundan ayrılmak istedi.  Neden gitmek istediğini biliyordum.  Artık benle aynı ortamda bile bulunmak istemiyordu. Bu durumu Pekte  umursadığım söylenemezdi. Buğle tam odadan  çıkacakken eda koşup etini Tuttu  ve çekerek odanın ortasına kadar getirdi ve "  Biraz daha  kal . Birazcık zaten" dedi. Buğlede benim gibi onları kırmayıp isteklerini kabul etti.  Oyuna en son ben katıldığım için ebe ben olmuştum . Gözüme bi bez Parçası bağlayıp onları  kovalamaya başladım. Ama hiç kimseyi  yakalayamadım. Çünkü hepsi susmuştu.  Bende ses  çıkarmadıkları için hangi yönde olduklarını  anlayamıyordum. Odaya uzun süre sessizlik hakim olduktan sonra arkamdan birinin geçtiğini hissettim.  Nefes alış verişlerini duymuştum . Hemen vakit kaybetmeden arkamı dönüp bi anda kollarımla yakaladım. Şu  an yakaladığım her kimse kollarımın arasında kapana kısılmıştı . Kim olduğuna bakmak için bi elimle gözümü açtım.  Ve açmamla buğleyi görmem bir oldu. Onu  yakalamış olmalıydım. Ve şu an  resmen ona sarılır vaziyetteydim. Aklımdan onu bırakmak geçse de  kollarım bi türlü onu  bırakamıyordu . Onun da  siyaha yakın koyu kahve gözleri  gözlerimden ayrılamıyor olmalıydı. Kalp atışlarını  hissedebiliyordum.  O kadar hızlı atıyordu ki her an yerinden çıkacak gibiydi.  Bi an gözüm çilek Kırmızısı  dudaklarına  takıldığında beni kendine çeken bi Kuvvet fark ettim. Ama bu sefer bu kuvvete  karşı koymalıydım. O benim düşmanımdı ve asla böyle bişey  gerçekleşemezdi. Hemen onu kollarımdan bıraktım . O an buğle hızla odadan çıktı.  Genelde bu hareketi ben yaparken bu kez o yapmıştı. Onun arkasından bende   hava   almak için dışarı çıktım.
2 Ay Sonra ;
Buğleden;
Bahçede  öylece oturmuş ağlıyordum . Hıncımı neyden çıkaracağımı bilemiyordum.  Artık yaptığı Eziyetler çok gelmeye başlamıştı.  Eskiden her eziyetine katlanıyordum çünkü her hareketi kalbimi acıtmıyordu. Ama bu aralar her hareketi hatta her sözü canımı acıtıyordu .  Yaptığı Eziyetlerin yanı sıra sözleri de kalbime hançer gibi saplanıyordu.  Onu bu kadar  umursamazken neden birden umursamaya başlamıştım?. Ne değişmişti bi kaç hafta da? . Aklımdaki soruların hepsinin cevabını biliyordum. Ama  sadece kalbim biliyordu işte kalbimin bu durumu aklıma açıklaması o kadar acıydı ki. Bi türlü aklıma  açıklayamıyordu.  Bu durum ne kadar istemesemde belliydi . Ben ona aşık oluyordum . Yaptığı her eziyete, söylediği binlerce kırıcı şeye rağmen ona aşık oluyordum. Kalbime bi türlü Söz geçiremediğim için Yavaş yavaş kendimi yiyip bitiriyordum.  Bir an acımın  hafifleyeceğini düşünüp gecenin  karanlığıyla  konuşmaya başladım.  Sesim çok alçaktı. Ama paylaşmam gereken dertlerim dağ gibiydi. " Neden' dedim önce ve sonrası Geldi kendiliğinden
" neden  hep bana bu hayatın eziyeti.  Ne yaptım da hayatım böyle?  En önce istemediğim  biriyle evlendim ben ona için için ağlarken.  Bi kan davası örüldü başıma sonra bi de gördüm ki   olayla alakam bile yokken tek suçlu ben oldum. Tek çile ve acı çeken  de ben oldum ayrıca . Bu kadar acı içinde bi de babannem öldü.  Ve daha 1 hafta oldu Öleli. Ben ne mezarına  gidebildim ne de ölmeden önce son bi kez görebildim onu. Çünkü Kocam olan Adam yollamadı. Kocamın aynı zamanda  Bu kadar cani ve kötü olduğunu da öğrendim.  Sonra ne mi oldu  Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de kalbim çıktı başıma.  Bir Aşktır tutturdu gitti.  Hemde en olmaması gereken kişiye. Ya işte böyle gülmek yokmuş kaderde. Zaten ben doğduğumda annem ölmüş. Onun ölüm sebebi olmuşum daha bebekken . Nasıl ? Güler ki zaten yüzüm bu suçumla " dedim.  Dilime gelen  herşeyi söyledim geceye . Azda olsa rahatladı içim. Ama kalbimde ki yangın hiç sönmedi. En son bitkin halde odama çıkıp yattım.

Korkuyorum ! Seni sevmekten...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin