"İblisin pençeleri kavradı, çelikten kadehi.
Şeytan sofrasının etrafında toplandı, cehennem zebanileri.
Ve demlendi kadehlerde ölüm ninnileri..."
#12 ROMANTİZM
*******
"BU İSİM VE KURGUYLA YAZILMIŞ İLK VE TEK HİKÂYED...
Bir matkap sesi deldi düşlerimi. Matkabın açtığı delikten boşaldı gülüşlerim. Bir dram sahnesinin sekizinci dakikasında doldu gözlerim yaşlarla. Gökyüzü bakışlı mavi adamın gülüşü süsledi düşlerimi.
Adam mavinin tonlarının, atomlarına bölündü.
Okyanus oldu, buz oldu, gökyüzü oldu; sonsuz bir maviliğin içinde yeni bir gezegen oldu.
Kadın adamın mavi gezegeninde gezgin oldu. Ayak bastığı her yerde, adama ait oldu. Aitliğin getirdiği sahiplik, ruhlarını bir meşaleyle tutuşturdu.
Pencerenin önündeki mumun etrafında ölüm dansını yaptı bir kelebek. Altın vuruşu yaptığında maşuğuna kavuştu. Aşık ile maşuğu tutuşturan alevler yok olup, dumanlarını ruhlarına bıraktı. Dumanlar açık pencereden gökyüzüne kanat çırpıp, bulutlara sarıldı.
Bir bulutta gördüm ikimizi. Mavi adamın gökyüzünde bir bulutta... Sımsıkı ve sırılsıklam, gözyaşlarına akıtan bulutun başucunda... "Şu yıldızı görüyor musun?" dedi mavi adam. "O benim işte, sonbahar..." başımı koyduğum kolunu kendine çekerek, yüzümü köprücük kemiğine gömdü.
Uzandığımız çimenler, onun ay ışığında parıldayan mavileriyle uyum sağlıyordu. "Bizim yıldızımız, gökyüzü bakışlı..." dedim sakallarını okşayarak. "Bizim..." dedi. "İkimizin..." cebinden çıkarttığı telefona kulaklığını takarak, birini benim kulağıma diğerini de kendi kulağına taktı. Ne dinleyeceğimizi biliyordum. Şarkının melodileri kulağımı doldurduğunda fısıldadım.
"Beni Ay'a uçur, gece laciverti..." gülümsedi ve gömülmek istediğim çukurlar kalbimi eritti. İçinde bulunduğum huzurun, bin yılda bir denk geleceğini bildiğimden gözlerimi kapattım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
