on bir;; beş dakika

1.9K 246 28
                                    


öğrenci misa,

"rahat mısınız?" tuttuğum nefesimi sorduğun şey ile veriyorum.

"evet," diye fısıldıyorum gergince. "sen?"

"şey, pek sayılmaz."

dolapta sana yer açmak için geriye gitmeye çalışıyorum ama dolabın darlığı bunu yapmama izin vermiyor.

"benim karanlık korkum var," diyorsun panik yapmama sebep olurken.

aklıma gelen fikir ile telefonun ışığını açıyorum ve dolabın aydınlanmasını sağlıyorum.

"şimdi iyi misin?"

başını iki yana salladığında dolabın kapağını açmak için hamlede bulunuyorum.

fakat elini koluma koymanla duruyorum.

"birkaç dakika kaldığına eminim."

"misa, iyi değilsin."

gözlerin dolduğu zaman kalbime bir şey saplandığını hissediyorum.

misa, ağlamandan nefret ediyorum.

ne yapacağımı bilemez bir şekilde tedirgince bekliyorum ve en sonunda göz yaşlarını siliyorum.

"bana," diyorsun başını kaldırırken. "sarılır mısınız?"

kesik kesik aldığımız nefesler birbirlerine karışırken elimi yüzünden çekiyorum ve minik bedenini kollarımla sarıyorum.

"teşekkür ederim," diye mırıldanıyorsun göğsüme yaslanırken.

gözümü kapatıp saçlarının kokusunu içime çekerken güven verircesine seni sarmaya devam ediyorum.

"teşekkür ederim," diye yineliyorsun. "yanımda olduğunuz için."

söylediğin şey gülümsememe sebep olurken kollarımı daha da sıkılaştırıyorum ve anlamamanı umarak saçlarına ufak ufak öpücükler bırakıyorum.

teşekkür ederim misa.

hayatımın en güzel beş dakikasını yaşattırdığın için.

-rehber öğretmenin seok jin.

hagsaeng;; seokjin ✅ Where stories live. Discover now