15 ↝ gün boyu seni öpmedim

18.9K 1.9K 1K
                                    

Ortada hiçbir sorun kalmadığında her şey biter sanıyordunuz. Rahata çıktığınızı, bir süreliğine de olsa dinlenebileceğinizi ve gerçek anlamda mutlu olacağınızı ama yaşamak zorunda olduğumuz bu dünya çok da cömert sayılmazdı. Ters giden olaylar olmazsa sanki dönmeyecekmiş gibiydi. Öyle olduğunu da bugün net bir şekilde anlamıştım.

Aslında sabaha güzel uyanmıştım. Beklediğimin çok daha ötesinde, harika başlamıştım güne. Akşam babamgilden aldığım izin üzerine Yoongilerde kalmıştım. Bu ikimizin geçirdiği en sadece ve belki de en özel akşamdı. Gece yarısına kadar konuşmuştuk. Öpüşme, sarılma veya benzeri hiçbir şey yoktu. Onu tanımak istemiştim ve o da buna müsaade etmişti. Yani.. güzeldi. Beni daha özel hissettirmedi diyemezdim. Sonunda ise bana kendi yatağını verip, kendisi için yer yatağa yapsa bile dayanamamış onu yanıma çağırıp aradaki mesafeye dikkat etmesi üzerine birlikte yatmamıza izin vermiştim. Pekala, uyandığımda o bana, bende ona sımsıkı sarılıydım ama konumuz bu değil.

Sonuç olarak, iyiydik. Mutlu olabilmemize sevinmiştim. Taa ki, Taehyung beni arayana kadar. Bugün dersi erken başlıyordu ve biz henüz kahvaltı yapmaya başlamışken o çoktan okuldaydı. Beni de gördükleri üzerine aramıştı zaten. Başta telaşlı sesi yüzünden yine Hoseok bir şey yaptı sanmıştım ama hayır, bu sefer ki daha beterdi. Jaebum okula dönüş yapmış, gayet iyi bir şekilde tayfasıylaydı. Kısa süre önce, Yoongi onu dövdüğü zamanlar bana zarar vereceğinden tedirgindim ama artık bazı şeyler değişmişti. Korktuğum tek kişi ben değildim, Yoongi de eklenmişti listeye.

Diğer yandan da Youngjae'nin sevgilisinden için yeni hedefinin ben olduğumu açıkça belli etmesinin üzerinden çok geçmemişti. Bu yüzden telefon kulağımda bir süre öylece kalmıştım. İşte, bütün hevesim bir anlık görüşmeyle uçmuştu. Güzel bir gün mü demiştim? Unutun onu, bugün felaket olacaktı.

***

"Rahatla biraz." dedi Jungkook masanın üzerindeki elimi tutarken. Bana moral vermeye çalışıyordu ama kendisi de en az benim kadar gergindi. Başka zaman olsa ayaklarını asla böyle sallamazdı. Hatta sallayan birini görünce gıcığına bile giderdi ama sanırım şu an kendi bile farkında değildi.

"Yüzüme pansuman yapacağın zaman da böyle de tamam mı?" dedim gözlerimi devirirken. Yoongi baş köşede, ellerimi tutan Jungkook'a öldürücü bakışlar atıyordu. Buna bile gülemiyordum. Gereğinden daha fazla heyecan vardı içimde. Neyle karşılaşacağımı bilmemek beni delirtiyordu.

"Selam." Yan tarafımdaki sandalyenin çekilmesiyle oraya dönerken Hoseok'u beklemediğim büyük ve su götürmez bir gerçekti. Dünden sonra bir süre yanıma gelmez sanıyordum. En azından bir kaç gün. Ama o buradaydı. Üstelik yanıma oturuyordu. "Olayların karıştığını duydum." dedi gayet ciddi bir ifadeyle. "Jaebumla mı tartıştınız?"

"Haberin yok mu? Yoongi onu dövdüğü için gelmiyordu okula. Şimdi ise döndü ve dönüşünün epey sert olacağını hepimiz gayet iyi biliyoruz." Tae arkasına yaslanıp kesinlikle onunla göz teması kurmadan cümlesini bitirdiğinde Hoseok, "Hmm.." benzeri bir ses çıkardı.

Onlara henüz bahsetmemiştim. Belki de buna cesaretim yoktu. Ama nasıl anlatacağıma dair bir fikrim olana kadar da söylemeyi düşünmüyordum. Onun açısından bakmaya kalktığımda haklı olduğunu görebiliyordum ama itiraf etmeyi deneyebilirdi. İntikama gerek kalmazdı ki.. Ya da o gece, o tepede beni öyle reddetmek yerine açıklamalıydı. Bilmiyorum işte, her şeyin bundan daha iyi olacağı bir yöntemi tercih edebilirdi. "Eee," dedi sonunda herkes sessizliğini korurken. "Ne yapacağınıza dair bir planınız var mı?"

"Yok." dedim omuz silkip Yoongi'ye bakmayı tercih ederken. Şu an hiç de Hoseok'a bakacak modda değildim.

"Ama benim var." Hepimiz aynı anda ona dönerken kaşlarını kaldırmış direk olarak bana bakıyordu. Bu gerginliğimi biraz daha arttırsa da gözlerimi çekmedim. "Sonuçta arkadaşız değil mi? Sizin yanınızdayım."

madness : yoonmin ✓Where stories live. Discover now