Letter Eight

80 9 1
                                    

24.10.2017 Pazartesi

Merhaba Calum,

Umarım iyisindir.Bu sefer kendimi berbat hissettiğim için söylemiyorum bu cümleyi.Senin iyi olup olmadığından gerçekten emin olamadığım için soruyorum.Düşündüğüm şey bizi geride bırakıp kendine yeni bir yol çizdiğin ve biz burada yavaş yavaş kafayı yerken orada mutlu olduğundu.Şimdiyse...bilemiyorum.

İki gün önce, sonunda Joy ve Mali'ye karşı daha sakin hissedebildiğimde onlarla konuşmak istedim.Onları yıllardır tanıyorum ve eşyalarını kapı dışarı etmelerinin nedeni gelmeyeceğini kurgulamaları olamaz.Dediğim gibi, özellikle Mali ve ben senin aniden ortaya çıkıvermene çok alışkınız ve ben umudumu yitirmediğim halde onun yitirmiş olmasına inanamam.

Kapınızı çaldığımda gidişinden beri buraya ne zaman gelsem hissettiğim gibi hissediyordum yine.Demek istediğim, içeride senin beni beklemediğini biliyorum ve bu yabancı hissettiriyor.Sonra, kapıyı açan kimse olmadı.Beni gördüklerini ve burada istemediklerini düşündüm, hatta bundan emindim.Zili çalmamak veya çalıp şansımı zorlamak arasında bir ikilemdeyken arka bahçenizden ön kapınıza dek ulaşan gürültüler çekti dikkatimi.

Meraklı biri olmadığımı bilirsin, başka bir durumda olsak burnumu sokmak istemezdim ama çaresizken her şey mümkün Calum.Arka bahçenizdeki solmaya başlamış yeşillikleri sessizce ezerek arka bahçeye açılan mutfak kapısına yaklaştım.Tartışma sesleri netlik kazanmıştı ve ben de duvara sinip neler olup bittiğini anlamaya çalıştım.

Joy ve Mali sebebini bilmediğim bir şey yüzünden tartışıyorlardı ve başkaldırının tüyler ürpertici hissiyatı beni bile etkiliyordu.Birkaç kez senin ve benim adım geçince biraz daha yaklaşıp tüm konuşmayı dinlemeye karar verdim.

Mali benim için üzüldüğünü söyledi, bana bunu daha fazla yapmak istemiyordu ve benim arkadaşımdı ama Joy bunu yapmaya devam etmesi gerektiğini, senin geri dönmeyeceğini ve benim bunu atlatmam gerektiğini söylüyordu.Çatışmaları güçlüydü ve kimse pes etmiyordu.Mali'nin beni bu kadar düşünüyor olması güzel bir şeydi tabii, ama konuyu anlayamamıştım.

Geri dönmeyeceğini nasıl bilebilirler ki Calum? Sana bir şey olmuş olma ihtimali bile canımı yakıyor, neredeyse başım dönüyor.Gittiğin için kızarım, ağlarım, bağırırım ama eğer sana bir şey olmuşsa bunların hiçbir önemi kalmaz.Keşke iyi olduğunu söylesen.En azından bunu bilmeye hakkım yok mu?

Neredeyse mutfağınıza girip neler çevirdiklerini soracaktım ki duyduğum hıçkırık sesleri beynimde kurguladığım her sahneyi yok etti.Mali'nin hıçkırık sesleri kalbimi hiç bu kadar kırmamıştı Calum.Ne okul balosu için kavalye bulamadığında ne de baban hastaneye kaldırıldığında.Basitçe seninle ilgili her şey gözümde daha değerli.Berbat bir şey olduğunu biliyorum ama elimde değil.Sen benim diğer yarımsın.

Koşarak evime döndüm ve neler olduğunu anlayabilmek için yoğun bir uğraş verirken uyuyakalmışım.Uyandığımda sabah olmuştu.Eğer merak ediyorsan, okula ve işe gidip gelmeye devam ediyorum.Kendime birkaç kız arkadaş buldum.Daha doğrusu onlar beni buldu çünkü artık dünyanın en sosyal insanı sayılmam.İyi insanlar olduklarına eminim ama seni onlara nasıl anlatabilirim? Hayatımın en özel parçası sensin.Çocuklarla ve seninle geçirdiğim her bir anı benim en mutlu olduğum anlar.

Okuldan çıkmış işe doğru yürürken sonunda şunda karar kıldım, Mali ile aramı iyi tutacağım böylece evinizi daha çok ziyaret edebilirim ve seninle ilgili problemin ne olduğunu sonunda anlayabilirim.Kulağa kötü geldiğini biliyorum ama sorun her neyse bilmeye ihtiyacım var.Bu düşünceyle Jane'ye bile gülümsedim.

Bu işin sonunda seni kurguladığım gerçekliğin içinde başka birileriyle bulursam ne yapacağımı bilmiyorum ama içimden bir ses bu kadar basit olmadığını söylüyor.Bir zamanlar beni ben yapan kişiyi bulmam ve bu ızdırabı sonlandırmam gerek.

Dün gece dört günün ardından Ashton aradı ve ona düşündüklerimi anlattım.Seni tanıyan birisiyle konuşmanın söylemeyi unuttuğum avantajı bu sanırım.Kimseye anlatamazsam sanırım yalnızlık içinde ölüp gideceğim çünkü tüm bu yük çok ağır.

Bana bunun iyi bir fikir olmadığını söyledi.Buna mecbur olduğumu açıklamaya çalıştım çünkü beni anlamasını çok isterim ama kalbimin kırılacağını söyledi ve ona ne halt dediğini soramadan telefonu yüzüme kapattı.Luke ve Michael'i de aradım ama telesekretere düştü ve şansımı daha sonra denemeye karar verdim.Sabırlı olmam gerektiğini biliyorum Calum.Ne olursa olsun bu saçmalığa daha fazla katlanamam.Sana ihtiyacım var.

Sevgilerimle,

Kiera.

Too Bad At GoodBye's // c.h.Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt