Part 9 (M)

20.7K 1K 1K
                                    

İki haftalık bir aradan sonra ben döndüümm!

Belirtmeliyim ki, bu fic smut oneshot kategorisindeydi, yani ficin başından beri yazılma amacı bu bölümdü aşvşxşx

O yüzden uzun bir smut bölümü karşınızda, ben çevirirken öldüm, size iyi okumalar :3



Jungkook arabasını Jimin'in evinin tam önüne park etti, akşamın geç vakitleri olmasına rağmen boş yer bulabildiği için şanslıydı, böylece büyük olana uzun uzun veda öpücüğü verebilirdi.

Jungkook'un eli kasıklarına çok yakın bir şekilde bacağını sertçe sıkınca inledi Jimin,  kendi elleriniyse Jungkook'un saçlarına dolamıştı ondan uzaklaşmaması için, sanki genç olanın o günahkâr dudaklardan ayrılmaya niyeti varmış gibi. Bu öpüşmeleri çok daha tutkuluydu, dilleri birbiriyle buluşuyor, emiyor ve çekiştiriyor ve çok, çok güzeldi.

Jimin ciğerlerine hava gönderebilmek için geri çekilmeye çalıştı fakat Jungkook onu takip ederek alt dudağını dişleriyle yakaladı, kendine doğru çektikten sonra serbest bıraktı dudağını, Jimin'in şehvet dolu bakışlarını görünce genişçe gülümsedi. Jimin Jungkook'un saçlarına geçirdiği ellerinden birini boynuna indirerek güzel köprücük kemiklerini gizleyen tişörtün yakasını yana doğru çekiştirdi, eğilerek oraya sulu öpücüklerini bırakıp sertçe emmeye başlayınca Jungkook zevkle hırıldadı.

Jimin onu son bir kez daha öptükten sonra tamamen geri çekildi, Jungkook'un ona yaklaşmaya çalışırken dizini el frenine çarptığını görünce güldü. Arabanın içinde yiyişmek kolay değildi.

"İçeri geçmeliyim." Fısıldadı Jimin şişmiş dudaklarıyla, yarım saattir iş üstündelerdi ve her ne kadar güzel hissettirse de arabanın içi çok sıkışıktı. "Yarın buluşup randevuya çıkabiliriz belki?"

Jungkook onu kendine çekerek kısa bir öpücük verdikten sonra başıyla onayladı ve pürüzlü sesiyle evet dedi, Jimin genç olanın yanına kıvrılıp umarsızca öpmek istiyordu onu.

Jimin, bir on dakika boyunca daha veda öpücüğü paylaştıktan sonra, nihayet arabadan indi, omzundan geriye doğru bir bakış attığında Jungkook'un arabanın içinden ona yoğun gözlerle baktığını gördü, ona kısaca el salladıktan sonra apartman kapısından içeri girdi.

Jimin asansörde geçirdiği dakikalarda kalbini sakinleştirmeye çalıştı ve cesaretini toplayıp aynaya baktı; kızarmış ve şişmiş dudaklarını, pembeleşmiş yanaklarını ve her bir tarafa dağılmış saç tutamlarını görünce genişçe sırıttı. Jungkook'u tekrar görebilmek için sabırsızlanıyordu.

Anahtarlarını cebinden çıkardı ve tam kapıyı açmak üzereydi ki arkasından gelen acele adım seslerini duydu. Arkasını dönüp de ona yaklaşan kişiye bakacak vakit bulamadı, çünkü göz açıp kapayıncaya kadar, birisi onu hızla çevirerek sırtını kapıya yaslamış ve dev bir bedenin altına hapsolmuştu. Şehvet dolu gözler ona öyle yoğun bakıyordu ki her an eriyip gidebilirdi.

Jimin Jungkook'a neden burada olduğunu sormak için dudaklarını kıpırdatmaya çalıştı, şu an evine gidiyor olmalıydı, ama genç olan konuşmasına fırsat vermeden dudaklarını hararetli bir öpücük için buluşturdu, fazla aceleci ve muhtaçtı. Şehvetle inledi Jimin, o güzel ses doğrudan Jungkook'un üyesine etki etmişti, bir saattir pantolonunu sıkıştırıyor ve Jungkook'tan ilgi bekliyordu.

Geri çekildiklerinde, ikisi de hızla nefes alıp veriyorlardı ve Jimin'in kalbi tekrar hızlanmıştı, gerçekten, genç olanla daha doğru düzgün bir şey yapamadan bayılıp gitmekten diye korkuyordu.

"Üzgünüm, ben- ben sadece-" Jungkook cümlelerini toparlamaya çalışıyordu ama sertleşmişti ve tüm kanı güneyde toplanmıştı, erkeklerin bazen sadece penisleriyle düşündüğü bilgisi doğruydu.

Babysitter // Jikook [Çeviri] ✓Where stories live. Discover now