BÖLÜM 8

374 75 2
                                    

Gözlerimi açtığımda nefes nefeseydim. Balkonun uzun beyaz perdeleri rüzgarda uçuşuyordu. Savaş yoktu, sadece gecenin karanlığında parlayan bir çift kahverengi gözler vardı . Hayla nemli olan beyaz elbisem üzerimdeydi
"Rüzgar..."
Rüzgar gecenin karanlığından çıkarak içeri giren ay ışığının oraya geçti.
Ay ışığından dolayı üzerine giydiği sıfır kollu tişörtünden kolları bem beyaz gözüküyordu. Kollarımı kaldıracak halim yoktu donuyor ve ıslak saçlarımdan dolayı huylanıyordum.
Yanıma gelip çömeldi.
"iyi misin? " dikkatimi sadece gözlerine verdim. Bir insanın gözleri bu kadar parlak olabilirmiydi.
"Gözlerin, niye bukadar parlak?" Rüzgar tebessüm etti.
" Kumsal şuan ateşin var ve saçmalıyorsun. Hadi git bir duş al. "
"Bir şartla bana sorduğum soruya bir cevap vermeni bekliyorum. "
"Eğer soruna cevap verirsem dediğimi yapacakmısın?"
Kumasal kafasını onaylar biçimde salladı.
"Doğuştan beri var bende. Ay ışığına çıkınca parlıyor."
Cevabımı aldıktan sonra yavaşça doğrularak giyinme odamdan kıyafetlerimi alıp banyoya girdim. Küvetteki sıcak suyu açıp dolmasını bekledim.
Üstümdeki beyaz elbiseden zorlukla kurtulup bir kenara attım. Diğer fazlalıklarıda çıkarıp kendimi sıcak suya attım.
Yapabileceğimin en iyisi bu. Partide ne oldu gerçekten kafam almıyordu. Enson havuza düşmüştüm , gerisini ise hatırlamıyorum. Sonunda bunaldığıma kanaat getirerek küvetten çıktım. Yanıma aldığım kıyafetleri giyinerek camın kenarına oturmuş dışarı seyreden Rüzgarın yanına ulaştım. Bende karşısına geçerek oturdum.
"Git saçlarını kurut zaten hastasın daha fazla hasta olma. "

Omuzlarımı bana ne dercesine kaldırıp indirdim.
Gecenin karanlığında parlayan kahverengi gözlerini devirip banyoya doğru yol aldı.
Elindekilerle geri dönerken ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum.
Beni kolundan tutup çektiği gibi makyaj aynasının karşısına oturttu. Makineyi açıp sanki hiç yapmamış ve yanlış yapacağından korkar gibi saçlarımı kurutmaya başladı.
Ben onu izlerken oda saçlarımı kurutmakla ilgileniyordu.

"Daha önce kimsenin saçını kurutmadım ben."
"Ne?.. Kardeşinin ,ne biliyim , annenin saçını filan hiç mi kurutmadın?" Rüzgar saçlarımı kuruttuktan sonra canımı acıtmamaya dikkat ederek saçlarımı taradı.
"Benim ailem ben küçükken trafik kazasında kurban gittiler . O günden beri ben kendim başımın çaresine bakıyorum."
Saçlarımı taradıktan sonra tarağı bırakıp gözlerimi kapatmamı söyledi ve yavaşça 5 saniye saymamı istedi.
"1...,2...,3...,4...,5...."
Ve yine karanlık....

☆☆☆☆☆☆☆

Uyandığımda başım çok feci şekilde çatlıyordu . Savaş yoktu evde tektim neredeydiki?.
En son banyo yapmıştım ama Savaşın yanımda olup olmadığını bilmiyorum.
Aynada yapıştırılmış bir not vardı.

"Savaş bende merak etme. Buket..."

İçimi bir huzur kaparken hayla buraya nasıl geldiğimi düşünüyordum. Üzerime siyah pantolon ,salaş tişört ve bir sweet giydim. Saçlarımı bağlayıp ayakkabılarımı giyip evden çıktım.

Dışarı çıktığımda donup kalmam bir oldu.
Kapımdaki kırmızı Mersedes'te kimindi.
Elimdeki telefonun çalmasıyla bakışlarımı ona çevirdim.

Özel numara arıyor...

Bu bilinmeyenler yada özel numaralar benim numaramı nerden buluyorlar acaba?
Arayan kişiyi meşgule alınca buseferde bir mesaj geldi.

Özel numara...

" Arabanı beğenmen dileğiyle. Ayrıca yan evdeki oturan adama dikkat et . Ondan uzak dur."


"Hadi ya hayatıma karışan bir salak daha." Yeni arabama şöyle bir göz attım. İyikide babamdan kaçarak ehliyet almışım.

Kapıda dikilen sırık adam arabanın anahtarlarını bana uzattı.

"Hanımefendi arabayı size veren kişi hızlı sürmemenizi söyledi ."

Kendimi göz devirmemek için zor tutsamda anahtarı alıp tabikide hızlı sürdüm.
15 dk sonra Buketin evindeydim. Kapıyı çalmaya gerek kalmadan Buket kucağında huysuzlanan Savaş ile birlikte kapıyı açtılar.
"Bak işte anne geldi!." Buket bir oh çekerek Savaşı kucağıma verdi. Galiba Savaş yapacağını yapıp Buketi hayattan bezdirmişti . Savaşı kucağıma alarak içeri girip gözüme kestirdiğim tekli koltuğa oturdum. Savaş ise kucağımda oturmuş , elindeki plastik topu ısırmaya çalışıyordu.
Buket yerlerdeki dağınıkları toplayarak gelip karşımdaki koltuğa oturdu.
Naber , nasılsın faslını geçtikten sonra
direk konuya girmeye karar verdim.
"Buket dün ne oldu?"
" Sen havuza düşünce bir kaç kere çırpındın ve birden suya düştüğün için su yurttun. "
"Eee..."
"Sonra Rüzgarda ardından atlayıp seni dışarı çıkardı. Savaş'ı Boraya verip Berille saç baş giriştim. Oda dayanamayıp Rüzgârı sevdiğini ve seni ondan kıskandığını iddia etti."

Ben ağzım kulaklarıma varana kadar gülerken.
Buket bana imalı imalı bakmaya başladı.

"Baksana bu Rüzgar hayra alamet değil."
Gülüşüm yarı yolda kesilirken meraklı bakışlarla onu dinlemeye başladım.
"Ne demek istiyorsun?"

"Demek istiyorum ki bu Rüzgar sana aşık olmasın?"
" Buket Beril kafana vurmadı değil mi? Senin dediğine bak bizim o egoistten bahsediyoruz. Aptal olma lütfen ."

"Seni kurtamalar filan."

Arkadaşımın bu düşüncesine elimle gözlerimi kapattım.

"Altı üstü beni kurtardı yani abartma."

Buket gözlerini sanki daha çok açabilecekmiş gibi açtı.

"Benimle dalga geçme . Urazla gittiğin davette bende vardım. Rüzgarın bakışları daha bir farklıydı sana karşı. Hatta senle konuşmaya gelecektim ki gittin , hemen arkandanda o çıktı."

Kaşlarımı kaldırmış sevgili saf arkadaşımı dinlerken bunun sonunun nereye varacağını düşünüyordum.

" Her şeyi yanlış anlamışsın sen."

"Peki, buna da yanlış anlamış dersen yuh diyorum.
O davetten çıktıktan sonra maşallah Rüzgarla çok yakındınız. "

Gözlerim faltaşı açılmış ve kızarmanın bütün evrelerini geçiren ben öylece kala kalmıştım.

" Yo , hayır sen yanlış anlıyorsun."

"Tabi canım herşeyi ben yanlış anlıyorum."

Savaş kucağımda emziğini emerken birden alkışlamaya başladı.

"Bak çocuk bile anlamış yani."

"Yok o bir şey anlamamıştır uykusu gelmiştir onun. Hadi annecim biz gidelim."

"Ama-..."
Yerden ve masadan Savaş'ın eşyalarını alarak bebek çantasına tıktım.
"Hadi görüşürüz."

Buketin birşey demesine izin vermeden hızlıca evden çıkıp arabaya bindim.
"Hayla kafam almıyor , o davette ben Buketi nasıl fark edemedim."

"Ama yok 1 ay bunu yüzüme vurup vurup durur. İllaki senle ilgili bende bir şeyler bulurum . O zamana kadar bekle Buket."

SON VAMPİRWhere stories live. Discover now