Bakış

12.5K 552 36
                                    

Polat donmuşbir halde havada olan parmağıma odaklanmıştı bunu fark edince hemen parmağımı aşağıya indirmemle kahverengi gözleri gözlerimi bulmuşdu artık sakin hali gitmiş yerine öfkeli çatık kaşlar çıkmıştı.

" keyfin bilir ister affet ister etme umrumda değil." Dedi.

Ne yani yine benmi suçlu oldum.Bu sefer izin vermiycem.Beni umursamadan çıkışa hızlı adımlarla yönelmişti bense ona koşarak yetişmeyi başarmıştım. Önünü keserek.

"Tekrar benmi suçlu oldum yani.Hem sabah bana çarpıp yerlere at , sonra birden sorgu odasında kendimi bulup; her ne kadar söylesemde suçsuz olduğuma inanmayıp tokat at, duvara yapıştırıp nefessiz bırak, tehtidler savur sonra bir özür dilemeyle affedecem öylemi pardon ama hangi betondan yapılmış duvarsın..."dedim..

Keşke demeseydim. beynim 'salak o asker hemde bordo bereli neyine güveniyon istese seni saniyede yok eder'.ki haklıydıda.
Adam nerdeyse üstüme bütün şarjörü boşaltacakmış gibi silahını sıkı tutuyordu.nefes alış verişlerini bile duyabiliyordum.korkuyordum ama korkumu zorda olsa bir kenara atıp o bakışları takmamaya çalışıp konuşmasına müsade etmeden hemen arkama dönüp hızlı adımlarala yürümeye başladım.

"Ulan seni.."

Uzaklaşınca bir kaç kelime duyabilmiştim.Aldırış etmeden yürümeye devam ettim. Sözlerini bitirmiş olmalıkı arkamda gelmeye başlamıştı.bende geldiğimiz yönden geri gittiğim için ona ihtiyacım yoktu bu sefer,giderken yanımda değil arkamda duruyordu sanırım öfkesini bastırmaya çalışıyordu arada sırada derin nefes alıyordu.

Sakin Polat sakin kuzum nasılmış sinirini içinde bastırmak ohh daha bu ne,seni kriz geçirtip hastanelik edene kadar durmam.

Düşüncelerim komik gelmişti tutamayıp gülümsedim allahtan Polat arkamdan geliyordu bu halimi görmemişti aman görse bilene umrumda değildi . albayın kapısına geldiğimizde biraz üşüdüğümü anlayınca kaliföre dayanıp saçlarımın uçları bazen parmağımla dönderiyor bazen örüp tekrar çözüyordum gözlerim birden beton duvara çevirince elleri bağlı duvara yaslanmış bana bakıyordu yüzünde öfke yerine hiç görmediğim bir ifadeyle, gülümsüyormu o.ona baktığımı beyni uyarmış olmalı ki hemen çatık kaşlarını geri çağırdı.ben ise sadece şaşkın bir şekilde bakıyordum bir saniye bile olsa hafif gülümsemişti, ne kadarda yakışmıştı beton suratına

Bir an irkildim ne diyorum ben.düşüncelerimi geri dönmemek üzere beynimden attım.Bende çatık kaşlarla bakarak

"Ne var ne bakıyosun"

"Kim baksın be sana ."dedi.Hatırlatında bu beton duvara nezaketi öğreteyim

"Niye bakıp gülümsüyorsun ozaman"

Bir an durdu tekrar bakıp beton duvarı suratsıyla

"Aklıma komik bişey geldi dalmışım,sana baktığımı fark etmedim.yanlış anlama yani. " dedi

Bu sinirimi bozmuştu.

"Neyini yanlış anlıyacakmışım"

"Ne bileyim sana sormak lazım."dedi ifadesiz suratıyla.

Sanki intikam alıyormuş gibi. Yüzü gülmesede içinden iyi bir kahkaha atıyordur kesin. Uyuz ne olacak

Tam ağzımı açıp bu sefer küfrü basacaktım ki kapı açıldı...

POLAT'TAN

Arkasına dönüp gidince gerçekten çok sinirlenmiştim bu zamana kadar kimse cesaret edip de arkasına dönüp gitmemişti .Herzaman son noktayı ben koyardım ama bu sefer bu kız son noktayı koymuştu.Kendini ne sanıyor anlamıyorum ki arada albay olmasa bu kızı yaptıklarına pişman ederdim ama yatsın kalksın albaya dua etsin yoksa elimde kalırdı.Yolu bildiği için arkasından gitmeyi tercih etmiştim onu görüp daha fazla sinirlenmiyeyim diye. bir ara gülümsediğini fark ettim ama umursamayıp öfkeme hakim olmayi tercih ettim zaten az çok tahmin ediyordum .Koridorda duvara yaslanmış şekilde albayı beklerken birden gözüm kıza kaymıştı kaliföre oturmuş saçıklarını zarif uzun ince parmakları arasına almış oynuyordu.Bir an o muhteşem kestane rengi saçları elime alıp oynamak istedim.saçın rengi ne kadarda yakışıyordu beyaz tenine.

Bir an hayal ettim

Kumsalda yürürken rüzgarın etkisiyle yüzünü kapatan saçlarını ikide bir düzeltip öfkeli gözlerle bana bakıp 'ne gülüyorsun sen 'demesi
'Hiç mücadelene hayran kaldım 'demem ikimizin kahkaya attığımızı hayal ederken.

Hilalin bana baktığını fark edip suratımın gülümsediğimi fark edince hemen kaşlarımı çattım

Ne düşünüyom lan ben,ulan bu kızı boğmak isterken beynim ne düşünüyor.Kendine gel oğlum dünyada son kız bu olsa yine de dönüp bakmam.

Düşüncelerimi bir kenara atarken o da şaşkın halde bakıyordu.biraz öyle kalınca benim gibi sonradan kaşlarını çattı.

"Ne var ne bakıyon" dedi sinirli bir şekilde

Bense umursamaz bir tavırla

"Kim basın be sana"

"Niye bakıp gülümsüyorsun ozaman"dedi

Demesiyle tekrar hayalim canladı içimden bir ton küfredip uçurumdan sonsuza denk aşağa fırlattıktan sonra kıza baktım hayatımda hiç yalan söylemeyen ben ilk defa söylemek zorunda kalacaktım

"Aklıma komik bişey geldi dalmışım.Sana baktığımı fark etmedim.Yanlış anlama yani"

Bu onu kızdırmıştı,her halinden belliydi aferim polat iyi bir yalan bulmuştun ama bir daha sakın yalan söyleme sana yakışı kalmaz.

"Neyini yanlış anlıyacakmışım"

"Ne bileyim sana sormak lazım"

İlk defa dışıma vurmasamda içimde bir kahkaha atmıştım.uzun zaman önce sadece ailemin var olduğu yıllarda gülüyordum,gülümsüuordum,herkes gibi şakalar yapıyordum

Ailemle birlikte olduğumuzda yedi yaşındaydım .ülkenin sınrında bir köyde yaşıyorduk.babam askerdi annem ev hanımı. Babam korunmayı hiç sevmezdi hep köyde yalnız gezerdi ne kadar söylesekte dinlemez'göklerden emir gelince bir gün ölecegiz zaten.bırakında hayatımın geri kalanını özgürce yaşıyayım 'derdi. bir gün köyde teröristler babamın önünü kesip tam on iki mermi sıktılar.Şehit eden ise teröristlerin elebaşı şerefsiz Şehmuz du .şehit haberi gelince annem bir yıl dayanabildi acıya.ben her gece söz veriyordum kendime,asker olucam ve arkamda beni bekleyen kimse olmayacaktı.O şerrefsiz elebaşı ve teröristlerin başlarını da böcek gibi ezcektim. Kız kardeşim ve ben hayatta yalnız kalmıştık o da öğretmen olmuştu beş yıl önce tahini sınır iline bir köye çıkmıştı.Ne kadar endişelensemde gitme diyemezdim,vatan toprağı nasıl gitme diyebilirdim ki onuda teröristler kaçırmıştı yine elebaşı şehmuz yapmıştı. babamıda kardeşimide annemin ölme sebebide bu adamdı bu adam hayatımı elimden almıştı. Öldürme listemde birinci sırada o şerefsiz vardı. Onu bulduğumda canını alacaktım hemde yavaş yavaş yalvarmak istiyecek beni öldür diye o***** ç****.Kardeşimi buldugumda çok kötü vaziyette ölmüştü. şerefsizler tecavüz edip vahşi bir şekilde öldürmüşlerdi. Acımı kalbime gömüp ayakta durma sebebim intikam ve vatanıma sığınmam.Ve vatanıma bayrağıma saldırmak isteyen her şerefsizi acımadan öldürmek.

Sen misin çekip giden. intikam öyle değil böyle alınır sinirle tam ağzını açmış konuşacakken kapı açıldı...

HİLAL'DEN

Kapı açılınca önce babam sonra albay çıktı.babamın gözleri dolmuştu nerdeyse ağlamak üzereydi hemen yanına koştum Polatta arkamdan gelip yanımda durdu

"Baba ne oldu neden gözlerin dolu."

Babam bişey söylemeyip uzun uzun baktı.Bende albay söyler umudu ile ona gözümü çevirince üzgün bir şekilde sanki 'ben söyleyemem'der gibi kafasını yere indirdi.
Babam ise hala bana bakıyordu dayanamayıp ses tonum bıraz daha yükseldi

"Birisi söyler mi lütfen,neler oluyor."

BORDO VE AşKNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ