Ben Mine arkadaşım Aylinle beraber bir yurtta kalıyoruz pek rahat değil ama öğrenci olmak bunu gerektirir mantığıyla katlanabiliyoruz denebilir. Şimdi ne okuyorum diyecek olursak ben matematik okuyorum. Evet herkes nefret eder liseden sonra, ben çok seviyorum hala demek isterdim inanın bana demeyi çok isterdim. Geldik ve biticek diye umut ediyorum. Buraya geleli 2 yıl oldu. (Yer vermek istemiyorum siz neredeyseniz bende ordayım o şehirde okulum.) Şimdi okula kalkma zamanı hadi. Alarmın çalmasıyla kalktım. Tamam kabul ediyorum 10 dakika erteledikten sonra kalktım. Sabah uyanmayı sevmiyorum dersler neden sabah olur ki zaten. Aylin benden önce kalkıp hazırlanmıştı bile bu kızın dakikliğine ölene kadar hayran kalabilirim sanırım. Son olarak rujunu sürüyordu.
- Hadi Mine uyanmadın mı hala ?
- Uyandım maalesef uyandım. Diyerek yataktan isyan ederek kalkıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra önüme gelen t-shirt ve pantolonu alıp giydim. 5 dakika içinde hazırdım. Aylinle beraber kahvaltıya indik. Bugün çok fazla konuşuyordu herkes sanırım yemekhanede aşırı bir uğultu vardı. Başım ağrımaya başlamıştı bile. Ben tostumu alıp yerime otururken Aylin kendine sağlıklı ziyafet diye adlandırdığı kahvaltısını hazırlayıp karşıma oturdu. Yapılacak ödevlerden konuştuk ve şu sıralar Aylin'e sürekli mesaj atan çocuktan. Biz kızlar severiz dedikodu yapmayı. Sevmiyorum diyene şüpheyle yaklaştığım gerçeğini de atlamamak lazım.
- Aylin bugün okula gitmesem olmaz mı sonuçta fazla dersim yok.
- Mine sen iyi misin?
- Bilmiyorum pek iyi değilim sanırım.
Aceleyle hemen ateşime baktı.
- Kuzum senin ateşin var. Doktora gidelim bence biz. dedi.
- Abartma canım sende ne doktoru şimdi bir ilaç alırım hiç bir şeyim kalmaz. dedim.
- Sen bilirsin ama benim bu derse girmem lazım sen dinlen ben çıkınca hemen yanına gelirim olur mu? dedi.
- Bak o çok güzel olur hem bende kendime gelmiş olurum belki birşeyler de yaparız ne dersin? dedim.
- O zaman anlaştık sen odaya çık dinlen bende gidip geliyorum hemen tamam mı bitanem. dedikten sonra öptü ve gitti şimdi meraktan habire mesaj atar en iyisi odaya çıktıktan sonra uyuyacağımı söyleyim yoksa uyutmaz beni. Kahvaltımı hemen bitirdim yiyecek halim yoktu ama ilaç içeceğim için zorla bitirdim diyebiliriz.
Odaya çıkıp hemen ilacı içtim ve yatağın içine girmemle uyumam bir oldu ama odaya çıkarken msj atmayı unutmadım tabikide.
Ateşim olduğundan herhalde rüya görmeye başladım genelde rüya görmeyen biriyim çünkü. Bir alışveriş merkezindeydim Allisonla beraberdik her zamanki gibi mağazada kendini kaybetmişti bile. Normalde bende alışveriş yapmayı çok severim ama şimdi istemiyorum ve bir bankta oturuyorum. Sanırım biraz midem kötü durumda.
Yanıma birisi gelip oturuyor. Ama itiraf etmeliyim çok yakışıklı benim ideal tipim desem yeridir yani.
- Merhaba. diye bana bakıyordu önce arkama doğru baktım bana mı yoksa bir başkasına mı dedi diye bu tavrım onu güldürmüştü. O gülünce bende bozuntuya vermeden gülerek
- Merhaba dedim.
- Mine seninle konuşmamız gerek en kısa zamanda yanında olacağım lütfen benden korma, çekinme ben sana asla zarar vermem. dedi ve gülümsedi. Ne dediğine anlam veremeyince büyük olan gözlerimi iyice açtım bunu yapmam onu daha çok güldürdü.
- Neden seninle konuşmalıyım ? diye sordum. İlk başta afallaması bunu beklemedigini açıkça belli etmişti ne yani korkup kacmamı mı bekliyordu rüya sonuçta değil mi?
- Sanırım bunu buluştuğumuzda konuşmamız daha güzel olabilir. Şimdi daha fazla zaman kaybetmemeliyiz uyanıp bu alışveriş merkezine gel seni bekliyor olacağım beni tanimayabilirsin sadece benimle konuş ve bir rüya diye gelmemezlik yapma.dedi ve arkasını dönüp gidecekken birden yüzü üzgün bir şekilde bana döndü tekrar
- Ateş ve halsizliğin için özür dilerim birazdan hiçbir şeyin kalmıyacak emin olabilirsin. dedi ve birden puf buhar oldu ve ben yataktan nasıl kalktığımı anlayamadım. Saate baktım yattığımda saat 9 du şimdi ise 11 olmuştu bile yarım saate Aylin gelmiş olurdu. Rüya o kadar netti ki biran gerçek sandım sonra düşününce sabahki halsizliğimden eser kalmamıştı ne yani rüyamdaki çocuk mu beni hasta etmişti saçmalığa bakar mısın? Herhalde bı tarafım açık kaldı uyurken. Derken bı duş aldım iyice kendime geliyim diye ben çıktığımda Aylin de içeri girdi.
- Mine daha iyi misin? Çok merak ettim seni. dedi ve direk ateşime bakti.
- İyiyim merak edilecek bişey yok. Hadi alışverişe gidelim. dedim çünkü sabahki halimden sonra Aylin sadece bunu kabul edebilirdi.
- Hadi o zaman atalım şu hastalığı üzerimizden. diyerek hazırlanmaya başladık.
Alışveriş merkezine gelmemiz saat 13 ü bulmuştu öğle yemeğini yiyip çıkalım diye düşününce böyle gelişti. Aylinle beraber hemen her magazaya girmeye başladık ama 2 saatin sonunda ikimizde yorulmuştuk.
- Aylin ne dersin filme gidelim mi ? Diye sordum birden içimden bir ses filme gitmem gerektiğini söylüyordu. Çoğu zaman içindeki sese güvenen biri olmuşumdur.
- Mine nerden çıktı şimdi film yorulmadın mı sen daha ?
- Aslına bakarsan öyle bir film izleyesim var anlatamam. dedim ve birazcık ısrarla kandirabildim onuda hemde komedi filmini görünce de ikna olması kolay oldu. Biletlerimizi alıp yerlerimize oturduk. Filmin başlamasına 5 dakika kalmıştı Aylin'e
- Şimdi sen beni bekle mısır ve light colani alıp hemen geliyorum fıstık. dedim ve koşar adım dışarı çıktım.
Sinema salonu çok sıcak gelmişti birden gidip mısır ve colaları aldım hemen ve kendiminkinden hemen içtim biraz daha iyiydim şimdi. Tam sinemaya gidecektim ki arkadan birisi Mine diye seslenince durdum.
- Deniz senin ne işin var burda ?
diyip kalmıştım sanki ondan gizli birşey yapıyormuş gibi hissettim biran sonuçta onada haber vermeliydik. Artık yapacak birşey yok bir yerden topliycağız hadi bakalım Minecim.
- Liseden arkadaşlarla buluşma ayarlanmıştı bende öyle geldim. dediginde bende içimden bir oh çektim . Oda devam etti ben susunca
- Hasta demişti Aylin geçmiş olsun iyisin umarım.
- Evet sanırım biraz üşütmüşüm ama daha iyiyim sürekli yatmayım diyede Aylini de alıp alışverişe çıkmıştık sonuç olarak burdayız. dedim ve güldüm. Arkadaşları Denizi çağırınca gitmek zorunda kaldı bende salona girdim. Film çok güzeldi soluksuz izledik araya 10 dakika kalmıştı midem biraz kötü olunca Aylin'e çok sıkıştım bahanesiyle çıktım şimdi kötüyüm desem hemen telaş yapardı. Biraz elimi yüzümü yıkayınca kendime geldim sinemanın dışındaki koltuklara oturdum kalmış surda 10 dakika hiç girmeyim bari dedim. Sonra yanıma birisi oturdu biraz fazla yakın oturunca bende kaydım sanki başka koltuk yoktu. Neyse artık dedim. Çocukta yüzüme bakınca şok gecirebilirdim sanırım kafasında siyah bir şapkası siyah t-shirt ve pantolon vardı baştan aşağı siyahtı yüzünü bana dönünce biraz irkildim.
- Merhaba Mine.
dedi ve ben herhalde bayilcaktim korkudan çocuğun bütün derileri dokulecekti sanırım ve beni nerden taniyor diye düşünmekten kendimi alamamıştım ki birden dank etti. Rüyamdaki çocuktu bu ama yakışıklı değildi hayır yani aynı çocuktu evet ama bu deri dökülmesi de neyin nesiydi. Herşeyi boşver ben rüya görmemiş miydim nereden geldik biz buraya...
İlk bölüm umarım beğenirsiniz. Görüşmek üzere:)
