#52 (Final)

2.9K 204 322
                                    

"Birinci kural-" Clint'in konuşmasını bölen, hedefin tam ortasına atılan ok olmuştu. Yanındaki gri saçlı çocuğa baktığında elinin yayda değil de havada olduğunu görünce hayal kırıklığına uğramıştı. Saçları kadar dalga geçmesi de Pietro'yu hatırlatıyordu.

"İlk kural, özel güçler yok. Anlaşıldı." Erik iç çekip babasına döndü.

"Neden tek elimi kullanarak yapabileceğim bir şey için bu kadar uğraşayım ki?"

"Bu çocuk zekasını benden almış." Clint, Erik'in saçlarını karıştıran Tony'ye gözlerini devirdi.

"Bir dahaki sefer için ona metal olmayan bir ok vereceğim."

"Bence çocuğun güçlerini kullanmasına izin vermelisin. Çocuklarımız geleceğin kahramanları olacak ve biraz özel güç işlerine yarar." Steve'in sesini duymak en çok Erik'i mutlu etmişti. Ama söyledikleri pek umurunda değildi. Babasının arkasından Charles spor salonuna girip çocuğun üstüne atladığında ne kadar söyleniyormuş gibi yapsa da arkadaşının bu sevecen tavırları hoşuna gidiyordu. Henüz sekiz yaşında olmalarına rağmen ikisi de diğeri olmadan yaşayamazmış gibi hissediyorlardı.

"Bu arada Pietro'nun söylemesi gereken bir şey varmış, seni bekliyor."

"Sizce kötü bir şey mi yaptım?" Tony teselli edermiş gibi elini omzuna hafifçe vurdu.

"Kesin yapmışsındır." Clint sahte bir şekilde gülüp kapının dışına çıktığında Pietro'nun tek başına heyecanlı gibi bir tavırla beklediğini gördü. Kesin kötü bir şey yapmıştı.

"Pietro-" Pietro da onu farkettiğinde neredeyse üstüne atlayıp dudaklarını onunkilere bastırmıştı.

"Bunu neye borçluyum?" Kollarını beline sardığı oğlan bir yandan gülümserken düşünceli gibi bir hali vardı.

"Eve gelmenizi bekleyemedim. Bunu söylemek ilkinden daha kolay olacak ama yine de-"

"Biraz sakin ol bebeğim. Nefes almadan konuşuyorsun." O diyene kadar Pietro bunun farkında bile değildi.

"Tamam. Demek istediğim... Bir ay önce Erik'i Charles ile kalması için göndermiştik, hatırlıyor musun?" Sorduğu soruyla Clint'in yüzünde sapık bir gülümseme oluşmuştu. Kollarını ona daha fazla dolayıp gülümsemesine devam etti.

"Unutabilirmişim gibi... Ah, anladım." Pietro şaşkınlıkla kaşlarını kaldırdı. Arada bir zeki olabiliyordu demek.

"Gerçekten mi?"

"Steve burada, hemen konuşup Erik'e bakıp bakamayacaklarını soralım." Pietro kafasını hızlıca iki yana salladı. Hayır, olamıyordu.

"Onu demiyorum aptal. O gece bir şeyler olmuş." Clint hala anlamadığı için sırıtmasına devam ediyordu ve bu Pietro'yu sinir etmeye başlamıştı.

"Birkaç şey oldu diye hatırlıyorum." Göz kırptığında Pietro bunu uzatmamaya karar verdi.

"Baba olacaksın."

"İyi de ben zaten babayım."

"İkinci defa olacaksın ve bu salaklığın gidip bebeği aldırma isteği uyandırıyor bende." Clint hala şaşkınlığını üstünden atamamışken Erik de söylenerek dışarı çıktı.

"Bazıları babamın yeteneğinin hız değil de doğurmak olduğunu düşünüyor. Kardeş falan istemiyorum ben."

"Tanrım baba oluyorum! Hem de ikinci kez!" Clint sonunda kendine gelip Pietro'yu ve bu durumdan pek de memnun olmayan Erik'i kucaklamıştı.

Oh küçük bir cherik yaptım oh

Kötü son yapacağım zannedenler slm

Ben öyle bir insan mıyım aaa

Sadece final yapmadan önce ekşın olsun istedimdbdkndmd

Ve ben final konuşması falan yapamıyorum sadece bu saçma şeyi okuduğunuz için teşekkür ederim saygılar sevgiler *eğilip selam verir ve sahneyi terkeder*

Hadi baaay ben gidiyorum daha da buraya uğramam djdmndmd

Quick Boy // Hawksilver (Tamamlandı)Where stories live. Discover now