AŞK RÜZGARI

26.Bölüm:Bir Ömür Seninle Olmak İstiyorum!

Bölüm umtscc 'a ithaf edildi!

Şimdiye kadar yazdığım en uzun ve en romantik bölüm ile karşınızdayım. Yeni yıla GökRüz ile girin ki tüm yıl onlar ile geçsin. Mutlu yıllar! Bu bölüme rekor yorum istiyorum. Seneye görüşürüz!

(Yılbaşı Özel/ Part2)

Son kez aynaya bakıp kendimi inceledim. Güzel göründüğüme kanaat getirip gülümsedim. Üzerimde lacivert tonlarında uzun bir abiye elbise vardı, arkasında biraz sırt dekoltesi olan. Ayağımda da siyah stiletto vardı. Yüzümde aşırı olmamak ile birlikte makyaj vardı. Saçlarımı da açık bırakmıştım.

Odamdan çıkıp bizimkilere bakındım. "Olmuş değil mi Selen?" diyen Nilay'ın sesini duyunca Nilay'ın odasına ilerledim. "Nilay!" dedim gülümseyerek. "Çok güzel olmuşsun!" dedim. "Gerçekten mi? Ben hâlâ emin değilim!" dedi Nilay. "Bence sen kendini Selim'e beğendirebilecek misin, onu düşünüyorsun!" dedi Selen. "Yani tabi o da var!" dedi.

"Eminim Selim seni gördüğünde sana bir kez daha aşık olacak!" dedim içini rahatlatmak için. "Ciddi misin?" dedi yüzü ışıldayarak. "Tabiki!" dedim. "Ben nasıl olmuşum?" dedim elbisemin eteğini savurarak. "Harika! Eminim Rüzgar seni gördüğünde sana bir kez daha aşık olacak!" dedi Nilay, beni taklit ederek. "Hahaha! Çok komiksin!" dedim ve Selen'e döndüm.

"Sence?" dedim. "Nilay'a katılıyorum!" dediğinde ofladım. "Deniz nerde?" dedim. "Geldim!" dedi elbisesini düzeltip gelerek. "Deniz çok güzel olmuşsun!" dedim. "Bana diyene bak. Senin yanında sönük kaldım!" dediğinde güldüm.

"Kızlar Selim mesaj attı, bizi bekliyorlarmış. Biz de çıkalım. Zaten hazırız!" dedi Nilay. "Tamam, montlarımızı alıp inelim!" dedim ve odama döndüm montumu almak için. Ayağımda stiletto vardı ve umarım yağmur yağmazdı. Montumu üzerime geçirdim ve bizimkilerin ardından evden çıktım. Yine sona kalmıştım. Onlara yetişmek için hızla merdivenleri inmeye başladım. Malum bina yedi katlı olunca.

"İnsan bi bekler!" diye söylenirken "Bana mı dedin?" diye arkamdan konuşmasını beklemiyordum Rüzgar'ın. "Rüzgar?" diye şaşkınca bakıp ona döndüm. "Efen-" dediğinde devamını getiremeden şaşkınca bana baktı. Ne oldu acaba? Diye düşünüp üzerime baktım. "Ne oldu Rüzgar?" dedim. "Gökçe ço- çok güzel olmuşsun!" dedi kekeliyerek. Gülümsedim. "Teşekkür ederim. Sende çok yakışıklı olmuşsun!" Dedim. Gülümsedi ve yanıma gelip kolunu bana uzattı. Koluna girdim ben de.

"Demek ki yıla dünyanın en güzel kızı ile gireceğim! Bütün bir yıl böyle geçsin!" Dedi ve ilerlemeye başladık. Yüzümde oluşan sırıtmaya engel olmadım. Rüzgar'ın yüzünde olduğu gibi benim de yüzümde olsun!

Aşağı inip arabaya bindik ve partinin olacağı mekana ilerledik. Hava iyi görünüyordu bi değişiklik olmaması iyi olurdu yoksa bu elbise ile üşüme ihtimalim oldukça yüksekti. "Bende içimden demiştim ki 'Şimdi Gökçe kısa, beni sinir edecek bir kıyafet giyecek' ama uzun bir şey giymişsin. Gerçi böyle de çok güzel ve dikkat çekici olmuşsun. Ben ne yapayım yani, sana da ne giysen yakışıyor!" Dediğinde kıkırdadım.

"Daha güzel işte!" Dedim. Kafasını yoldan çevirip bana baktı kısa bir süre. Ardından tekrar önüne döndü. "Sorun da bu ya! Sen her zaman çok güzel olduğun için, herkes sana bakıyor. Ve bende sinirleniyorum!" Dedi. "Sen kıskandın mı az önce bana mı öyle geldi?" Dedim.

"Evet. Ben seni hep kıskanıyorum zaten!" Dedi. "İnkar etmiyorum senin gibi!" Dedi gülerek. "Ben mi seni kıskanıyorum?" Dedim. Tabiki de kıskanıyordum ama ona söylememe gerek yoktu. "Evet!" Dedi. "Çok komiksin Rüzgar." Dedim. "Peki Gökçe öyle olsun!" Dedi. "Bu gece hiçbir şeyin keyfimizi kaçırmasını istemiyorum!" Dedi. "Ben de!" Dedim.