Bölüm.39

184K 8.6K 210
                                    

Merhaba, umarım iyisinizdir. Sözü uzatmadan bölüme geçelim hadi.

 Sözü uzatmadan bölüme geçelim hadi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Keyifli okumalar...
&

Masada duran bembeyaz zambaklara bakıyordum. Oturduğum koltuğun deri kılıfına tutunmuştum ve buraya neden geldiğimizi anlamaya çalışıyordum. Anladığım kadarıyla burası bir muayenehaneydi. Uygar'ın gözlerini üstümde hissediyordum. Ama onunla göz göze gelmemeye çalışıyordum.

Kapı açıldı ve içeriye kırklı yaşlarda bir kadın girdi. Yüzü tanıdık geliyordu. Gülümseyerek bana baktı ve başını salladı. Bu kadın doktor olmalıydı. Tedirgin bir şekilde başımı salladım. Masaya geçti ve gözlüklerini takarak önündeki dosyayı inceledi. Sonra iç çekti ve bana bakarak konuşmaya başladı.
''Merhaba Zeynep Hanım. Ben sizin doktorunuzum. Bu ilk karşılaşmamız değil. Beni hatırlıyor musunuz?''

Uygar'a baktım. Bana "sakin ol" der gibi gülümsedi. Yutkundum ve doktor hanıma bakarak başımı sağa sola salladım. Doktor kaşlarını çattı ve konuşmaya devam etti. "Anlıyorum. Dosyanızı inceledim. Hastanede gerekli tahliller yapılmış. Ama yine de ben bazı tahliller yapmak istiyorum. Hemşire hanım zaten sizden kan aldı. Bu kan bazı testler için gerekiyor."

Uygar'a baktı ve onay aldı. Sonra derin bir nefes alarak konuşmaya devam etti,
''Sizinle açık konuşmak istiyorum Zeynep Hanım. Söyleyeceklerim size ağır gelebilir. Kendinizi buna hazır hissediyor musunuz?''

Şüpheyle gözlerimi kıstım. Garip bir şekilde sinirlenmeye başlıyordum. Benden bir şey saklanmıştı ve bu durum beni öfkelendiriyordu. Sinirle nefes aldım: "Anlatın lütfen. Bütün bunların anlamı ne? Elbette bilmek istiyorum. Zaten buraya bu sebeple gelmedik mi?"

Doktor Uygar'a baktı. Sonra bana bakarak konuşmaya devam etti: "Bundan bir buçuk ay önce buraya baş dönmesine bağlı bir bayılma sebebiyle geldiniz. Yapılan testler sonucunda da..."

Durdu ve tekrar Uygar'a baktı. Korkudan kalbim duracaktı. Sonra derin bir nefes alarak konuşmaya devam etti: "Hamile olduğunuzu öğrendiniz. Siz yaklaşık sekiz haftalık hamilesiniz, Zeynep Hanım."

Bir anda soluğum kesildi ve öksürmeye başladım. Kulaklarım tıkanmıştı. Uygar hemen ayağa kalktı ve yanıma geldi. Elimi tuttu ve yüzüme bakarak telaşla konuştu: "Güzelim nefes al. Lütfen, Zeynep."

Doktor hemen yanıma geldi ve elime bir tansiyon aleti taktı. Dolan gözlerimi saklamaya çalıştım. İnanamıyordum. Benim bir bebeğim olacaktı ve bunu bile hatırlamıyordum. Uygar masadan bir bardak aldı ve içine su doldurdu. Sonra dudaklarıma doğru uzattı. Bir yudum içtim ve gözümden akan yaşı elimle sildim.

Sakinleşince doktor yerine geçti ve şefkatle bana bakarak konuşmaya devam etti.
''İyi misiniz Zeynep Hanım?''

Ne diyebilirdim ki? Sadece başımı salladım. Sonra titreyen sesime hakim olmaya çalışarak sordum: ''Yapacağınız testler ne için? Düştüğüm için bebeğim zarar mı görmüş? Onu öldürdüm mü yoksa?''

KESKİNWhere stories live. Discover now