-5-

231 25 4
                                    

Odasına her gittiğimde siyah bir yay şeklini alan gözleri ve gülüşüyle beni karşılayan Park Jimin ile sohbet etmeyi düşlerken dışarıda yağan karın bile yumuşatamadığı hava gibi soğuk bakan bir Park Jimin ile karşılaşmak fazlasıyla şaşırtıcı oldu benim için.Yavaşça yorganını açtım ve yatağının içine girmesini istediğimi belli edercesine gülümsedim.Hiçbir mimiğini hareket ettirmeden uzandı ve beyaz yorganına sıkıca sarıldı.Konuşmak isteyip istemediğini sorduğumda derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı.

"İyi hissetmiyorum doktor.Hiç iyi hissetmiyorum.Nedenini bilmiyorum ama uzun zamandır görmeye hasret kaldığım güneş batıyor ve kara bulutlar içimi kaplıyormuş gibiyim.Seninle bile konuşmak istemiyorum düşünebiliyor musun? En son böyle hissettiğimde tüm varlığımı gülüşüne takas edebileceğim kız arkadaşıma onu sevmediğimi söylemiştim.Evet,o şu an karşımda.Ben onu bırakacağımı söylesem bile o beni bırakmıyor doktor.Hatta.Daha çok yaklaşıyor."

Arkasını döndüğünde bugünlük sohbetimizin tamamlandığını anladım ve kapıya yöneldim.Tam o sırada kısık bir ses doldurdu kulaklarımı. "Sanırım kısa bir süre sonra duvarım halka açılıp ifşa olacak doktor."











Serendipity || Park JiminWhere stories live. Discover now