Leyla ve Mustafa'nın hikayelerinin ikinci kısmından devam ediyoruz. İnşallah beğenirsiniz. Keyifli okumalar dilerim.
*** Akşama kadar kendini işe veren Mustafa tüm gün Leyla'yı düşünmeyeceğim dese de ara ara dalıp aşık olduğu genç kızı düşünürken buldu yine kendini.
Her şeyiyle düşündü sevdiği kızı. Leyla'nın ince bedeni, kar beyaz teni, henüz dokunamasa da okşamak için delirdiği parlak ipek gibi görünen bakır rengi saçları belki abartılacak derecede değildi ama Mustafa için bu ayrıntılar şahaneydi daha güzeli onun için yoktu.
Yüzü gözünün önünden gitmiyordu. Hiç alınmadığı belli olan ince kaşları avcunun içi kadar olan yüzünde iki güzel çizgi gibi dururken o kocaman mavi gözler aklını başından almaya yetiyordu. Gözlerine doya doya bakıp yüzüne yakışan burnundan dolgun ama ufak olan gül kurusu rengindeki dudaklarından doya doya öpmek istiyordu.
Derin bir nefes alıp başını sağa sola salladı. Böyle akşama kadar Leyla'yı düşünürse işleri ne olacaktı.
"Kendine gel Mustafa." Der demez işlerine odaklandı ve dur durak bilmeden çalıştı.
Akşam olduğunda içi içine sığamaz halde küçük bir çocuk gibi yerinden kalktı. Yemek sonrası kesinlikle Leyla'yı şirket aracı ve şoförle değil kendi bizzat evine götürecekti ve yolda giderken biraz ona karşı olan duygularını abartmadan belli edecekti.
İlk dışarı çıkmaları olacağından bu sefer sadece duygularını belli edip aşkını tam açıklamayacak bir sonraki sefer iş için değil kişisel bir buluşma ayarlayıp açıkça baş başa yemeğe gitmek istediğini söyleyip Leyla kabul ederse orada aşkını sunacaktı. Bu akşam iş yemeği olasa bile dışarıda Leyla'yla vakit geçireceği için inanılmaz mutluydu.
Onu şirket dışında görecek olması, akşamı birlikte geçirecek olmaları yanlarında başkalarının olmasına rağmen şahane hissetmesine sebep oluyordu.
Yemek saati yaklaşınca ayaklandı. Odasının kapısını kilitleyip her zaman dolabında yedek bulunan iki takım elbise, gömlek ve kıravatlarından bu akşam için uygun olanı seçip giyinmeye başladı. Bu akşam oldukça şık olmak istiyordu çünkü Leyla'ya daha güzel görünmek istiyordu ama bilmiyordu ki Leyla zaten onu her zaman çok şık ve yakışıklı buluyordu.
Lacivert renk üzerine tam oturan yelek ceket uyumlu takım elbisesinin içine beyaz gömlek ve uyumlu ince bir kravat taktıktan sonra kol düğmelerini ilikleyip çekmecesinde olan babasının hediyesi ve kendisine şans getirdiğine inandığı saatini taktı. Aynı çekmecede duran parfümünü de alıp sıktıktan sonra arabasının anahtarını alıp odasından çıktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hazırdı iş yemeğine gitmek için daha doğrusu Leyla'yla buluşmaya. Tüm gece Leyla'yla olacak olmasından dolayı inanılmaz keyifliydi.
Otoparka inip aracını aldığı gibi yola çıktı. Akşam Leyla'sını kendisi bırakacaktı ve onun arabasına binme düşüncesi bile heyecanlanmasına yetiyordu.
