"Sizi... Seviyorum."

5.8K 308 16
                                    

~YAZAR~

Jimin gözlerini açtığında, aklına gelen dün gece ki yaşananlar ile uzandığı yerden kalktı. Taehyung'un koltuğunda oturduğunda görünce önünde yine saygıyla eğildi.
"Özür dilerim Kralım. Erken kalkmam gerekiyordu." Taehyung, sevdiğinin korkarak konuşmasına sinirlenmişti,belli etmedi.
"Sorun değil Jimin. Üstünü giyin.Kahvaltı edelim." demiş ve yere tepsinin önüne yerleşmişti. Jimin ise utanarak üstünde ki geceliği çıkarmıştı. Hissediyordu, kralı onu izliyordu. Hanbokunu giyince Taehyung'un karşısına oturmuştu.
"Jimin, kahvaltıya başlamadan önce sana söylemem gereken birkaç şey var." Jimin minik gözlerini Taehyung'a dikmişti,ikisi birbirinin gözlerine bakıyordu.
"Söyleyin kralım." Jimin merakla söylediği cümle Taehyung'un şekilli gülümsemesini sağlamıştı. Derin bir nefes alıp başladı Taehyung.
"2 gün sonra bir sefere çıkacağım. Bu gideceğim sefer çok tehlikeli, onlar çok güçlüler Jimin. Sağ dönmem bir mucize... O yüzden seni eğlendirmek, senin her isteğini yerine getirmek istiyorum." Jimin'nin gözleri dolmuştu ve içini büyük bir korku kaplamıştı. Titrek bir sesle sorusunu yöneltti.
"K-Kralım g-gitmeseniz o-olmaz mı?"
Farketmeden düşmüştü bile minik gözlerinden gözyaşı. Taehyung sıktı ellerini. O da istemiyordu fakat zorundaydı.
"Gitmeliyim Jimin... Eğer sefere gitmessem bizim krallığımıza saldırırlar. İstemessin değil mi burada ki insanların ölmesini?" Jimin başını olumsuz anlamda salladı. Sarılmak istiyordu kralına, lâkin yapamazdı.
"Jimin yanıma gel." diyip Jimin'i çekmişti kucağına. Sarmıştı kollarını küçül bedene. Fısıldadı Taehyung,
"Seni seviyorum, meleğim." Jimin güldü kralına belli etmeden hoşuna gidiyordu ona meleğim demesi.
"Hadi kahvaltı edelim Jimin daha sonra istediğini yapalım." Jimin minik kollarını Taehyung'un boynundan çekmiş yanına oturmuştu. İkisidi mutluydu fakat korkuyorlardı. Taehyung Jimin 'i birdaha göremeyeceği için, Jimin ise kralını kaybetmek istemediği için...

&&&&&&

Jimin üstünde ki siyah pelerini düzeltmiş ve yatağına oturmuştu kralını bekliyordu. Onu alıp dışarı götürmesini bekliyordu.
Kapının tıklatılıp açılması ile Jimin heyecan yüzünden terlemiş ellerini siyah hanbokuna sürmüştü.
Taehyung yine sevdiğinin böyle güzel olmasını görünce güldü ve yanağını öptü.
"Hadi."
Taehyung Jimin'in elini tutmuş, şaşkınlıkla etrafı  izlemesine bakıyordu, tatlıydı hemde fazlasıyla...
"Güzel mi meleğim?" diye sordu Taehyung,Jimin evet anlamında başını sallayınca sevdiğinin elini bıraktı. Gökyüzüne bakıp etrafında dönüyordu Jimin. Taehyung Jimin'i böyle görünce etkisi altında kalıyordu. Sonunda küçüğü yorulup yere oturunca Taehyung'da onun yanına oturdu. Taehyung'u küçüğünün hızlı nefes alması daha  çok etkilemişti. Dayanamayıp Sevdiğinin küçük yüzünü avuçlarının içine aldı ve öptü. Taehyung dudaklarını hareket ettirdiğinde Jimin'de acemice karşılık vermişti. Taehyung Jimin'in alt dudağını emiyordu. Jimin ise onun üst dudağını... Nefes almak için ayrıldıklarında konuşmaya başlamıştı Taehyung,
"Seni seviyorum. Peki sen beni seviyor musun?" Jimin şaşırmıştı. Böyle birşey soracağını beklemiyordu. Düşündü. Seviyor muydu? Tabii ki seviyordu. Kalbinin hızlı atmasını sağlayan kişiyi nasıl sevmezdi? Başını olumlu anlamda salladı. Fakat Taehyung bu şekilde cevap vermesini istemiyordu. Duymak istiyordu.
"Konuşarak cevap ver." Jimin derince yutkundu ve cevap verdi.
"Sizi...seviyorum." Taehyung zaferle gülümseyip küçük bedeni kucağına oturtturmuştu. İkisininde kalbi aynı hızla atıyordu. Taehyung sevdiğinin -daha doğrusu meleğinin- burnunu öpmüştü. Taehyung hep sormak istediği soruyu sormuştu meleğine,
"Benimle olmak ister misin? Herşeyinle?" nedemek istiyordu? Vücuduna mı sahip olmak istiyordu? Jimin istiyordu aslında. Herşeyiyle onun olmak istiyordu ama korkuyordu. Kalbine mi uymalıydı? Kalbine uymak istiyordu. Konuştu,
"İsterim. Herşeyimle sizin olmak isterim." Taehyung sustu biliyordu onu seviyordu. Hemen kendinin yapmak istiyordu. Eğer seferden dönmesse ona sahip olduğu huzurla ölmesini sağlayacaktı. Düşünmek istemiyordu ama gerçeklerdi bunlardı. Burnunu meleğinin burnuna sürttü,
"Bu akşam beni bekle olur mu? Artık benim olacaksın." bu sefer jimin güldü sabırsızdı. Taehyung meleğinin elini kendi ellerinin arasına aldı. Küçük elleri kayboluyordu elleri arasında. Ayağa kalktılar.
"Gidelim. Rüzgar soğuk ve sertçe esiyor."
"Peki." demiş ve takip etmişti sevgili kralını...





(Merhaba! Yazım yanlışım varsa şimdiden özür dilerim. Oylarını ve yorumlarını bekliyorum!)

Believe İn Love ;;; vminWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu