Bölüm 1-2

552 175 404
                                    

Sezon 1: İmparatorluk - Geçmiş
Bölüm 2: İsyancılar (2)

Gözlerimi açtığımda nefes nefese olduğumu fark ettim. Yine saçma sapan bir kabus görmüş olmalıydım. Son zamanlarda sık sık olmaya başlamıştı bu kabuslar. Doğrulunca bir yatakta olduğumu fark ettim. Dün olanları aklıma getirince Asilerin gizli üssünde olduğumu hatırladım ve aceleyle elimi kılıcıma attım ama elim havada kaldı.

Hemen sırtıma baktım. Kılıcım olması gerektiği yerde değildi. Köşeli jetonum sonradan düştüğünde dün gece yatmadan önce sırtımdan çıkardığım aklıma geldi.

Yataktan kalkıp kılıcımı aldım ve sırtıma taktım. Kapıdan çıktığımda en az 15 muhafız kapının önünde nöbet tutuyordu.

'Ezikler'

'Beni bunlarla durduracağını mı sanıyor bunlar?'

Kapıdan adımımı atınca en yakın iki muhafız mızrakları önüme getirip çapraz şekilde durdurdu ve bana bakarak "Efendim, lütfen içeri geçin ve liderimizin gelmesini bekleyin." dedi. Ben ise ikisinin yüzüne baktım bi süre. Hafif sırıttım ve zihinlerine acı çığlığı yolladım. İkisi de kafasını tutarak yere düştüğünde ağır adımlarla ilerledim. Bunu gören diğer muhafızlar önümden çekilmek zorunda kaldı.

Ama görmeyen 4 5 muhafız bana saldırmaya kalkınca geri çekilip ilk gelenin karnına yumruğumu vurmamla geriye savrulup düşmesi bir oldu. 'Tüh ya! yazık oldu. Daha gücümün hafif bir kısmını kullanmıştım.'

Diğer geleni boyun kilidi yapıp 3. geleni tekme ile savurdum ve belimdeki hançeri çıkardım. Hançeri boyun kilidi yaptığım adamın boğazına saplayacakken köşeden pelagonu öldüren kız çıktı.

"Zhera! yeter artık rahat bırak muhafızları. Bilirsin bu dönemde asi bir muhafız bulmak zor." deyince adamı yere atıp gelmesini bekledim.

"Ah! Bende şimdi keşke biri gelse de şu herifi öldürmeme engel olsa diye düşünüyordum!!"

"Ne güzel işte! Bak ben geldim artık öldürmezsin. Eğlenmen bittiyse gidelim Hulker seni bekliyor." dediğinde homurdanarak yürümeye başladım. Yaklaşık bir kaç dakika boyunca yürüdük ve bir kaç koridordan geçtik. Nedense duvarlar özenle yapılmış gibi duruyordu. Normalde yer altında bir bölge sonuçta ve tabi ki bu bölgenin bu şekilde olması bana mantıksız geldi. Düşüncelere dalmışken birine çarpmamla kendime geldim.

"Hey! Aklın nerede senin!" diye bağırdı pelagonu öldüren kız.

"Dalmışım hemen büyütme!" diye karşılık verdim. Tam ağzını açmıştı ki durduğumuz kapı açıldı ve ağaçtan atlayan oğlan kapıdan geçmemizi bekler bir şekilde durdu. Ağır adımlarla içeriye doğru yürüdüm ve odaya göz gezdirdim. Kendinden emin bir şekilde duran 5 kişi büyük masanın etrafında duruyorlardı.
2 kadın ve 3 erkek bana baktılar.

"Gelmene sevindim Zhera."

"..." konuşmadım ve sadece yüzüne bakmakla yetindim. Ardından yanaklarımı şişirip üfledim ve elimi cebime atıp konuşmasını bekledim.

"Anladım. Suskunluk yasası diyorsun ha?" güldü ve devam etti.

"Biliyor musun? Elimdeki tüm kozların neredeyse tükendiğini düşünmüştüm. Senin Asiler'e katılmayacağını düşünmüştüm. Ama sonradan Mlenia geldi ve aynen şöyle dedi 'Hulker. Bana izin ver gideyim Zhera'nın karşısına çıkayım dudaklarına sarılayım ve onu kendime aşık edeyim. Bak nasıl geliyor' dedi. Bende güldüm ve ne yaparsan ya.. "

ZheraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin