5.BÖLÜM

49 6 14
                                    

Yeni bölüm 😃😃😃
İyi okumalar 😄😄😄

5.bölüm

Herkesin içinde acılarını gerçek mutluluga çevirebilen insanlar var! Sen sadece düzgün izle, bak anlayacaksin...

Ne Yalın, ne de Elmas'ı bulamayınca dışarıdaki çardaklardan birine oturup çantamdamki kitabı dışarı çıkardım. Daha dört-beş sayfa okumuşken Elmas'ın adımı bağırarak söyledigini işittim... Kafamı kaldırdığım zaman Elmas karşımda nefes nefese kalmış dikiliyordu.

Yutkundu ve ardından kesik kesik "Volkan'a yanlışlıkla bilekliğini kaybettiğini söylemiş olabilirim. Sana çok sinirli" dedi. Endişe ile elimdeki kitabı önümdeki masaya bıraktım eş zamanlı "Ya kızdığına emin misin?" derken Volkan'ın sesi kulaklarıma doldu "Nasıl ya... Nasıl?"

İçimdeki küçük endişe ile ellerim titrerken "Şey evde-" lafımın bitmesine izin vermeden Elmas konuştu "Aaaa buldun mu?" diye sordu şaşkın bir şekilde "evden çıkarken elinde hiçbir şey yoktu."

"Hayır biri verdi" diyerek ona durumu açıklarken Volkan karşımda dikilip "Peki hesap ver, benim hediye aldığım bileklik nerede?" diye sordu. Volkan'ın hesap sorması tuhafıma giderken. Elmas'ın güler gibi bir ses çıkarmasıyla bakışlarımı ona doğru yönlendirdim. "Ayyyy! Ben daha fazla dayanamayacağım." diyip gülmeye başlayan Elmas arada ağzında bir kelime çıkarmaya çalışıyor ama başaramıyordu. Bu zaman diliminde Volkan da ona katılıyordu.

Onlara anlamaz gözlerle bakarken "Neden gülüyorsunuz ki?" diye sordum. Sorun üzerine Elmas kendini toparlayıp "O Volkan değil!" deyip bir daha kahkaha atmaya başladı. Yani karşımda duran kişi Volkan'ın tek yumurta ikizi Vedat'tı. "Ya çok kötüsünüz" diyerek masadaki kitabımı alıp onları kahkahaları ile baş başa bırakıp sınıfa çıktım.

Merdivenleri bitirip sınıfa doğru giderken Volkan'ın da bizim sınıfa doğru girdiğini gördüm. Bu kez gerçek Volkan olduğuna emindim. Yanına yetişip neşeli bir ses ile "Merhaba" dedim. Beni fark eder etmez "Ha! Bende sizden birini arıyordum" dedi...

Volkan, Vedat, ben, Elmas ve Yalın küçüklükten beri beraberdik; hem aile dostu hem de bu seneye kadar aynı sınıftaydık. Ama bu sene ayrılmıştım çünkü farklı bölümler seçmiştik. Cenkle ise 9.Sinifta Yalın sayesinde tanışmıştık.

"Ben varım işte." dedim sevecenliğimden pay vermeyerek "Eee naber?". O ise tek kaşını kaldırıp "Vedat mıyım, Volkan mıyım diye sormadın? Bu bir ilk." dedi. Dudaklarımın arasından küçük bir kıkırtı çıktıktan sonra "Vedat ile az önce konuştuk" dedim. Volkan ile oturmayı akıl edemeden öylece kapının önünde sohbet ettik. Zil çalınca vedalaşıp ayrıldık.

Şimdi ise 9. Sınıfların toplantısı olduğu ve ders hocasının orada görev almasi sonucu dersimiz boştu ayrıca dışarı çıkma iznimiz de vardı. Elmas'a hâlâ dargın olduğum için konuşmuyor elimde aynı kitabı almış tekarar bir çardağa oturmuştum, tekrar bir aksilik olmamasını dileyerek. Ama daha kitabıma başlayamadan karşı çardakta oturan babası ve kızı dikatimi çekti. Kitabım önümde açık bir şekilde beni okumaya davet ediyordu ama karşımdaki manzara daha cazibeliydi.

Kitabın kapağını kapatıp kenara koydum ve kafamı avucumun içine alarak dirseğimi sıraya yasladım. Karşımdaki kız ve babasını izlerken kendi babamla yaşadıklarımı düşündüm... Sadece 7 yıl ve ben bu yedi yılın ancak 3 senesini hatırlayabiliyordum.

Yanağımdan çeneme doğru yayılan ılık bir hissin sonucunda gözümden bir yaş süzüldüğünü anlamıştım. Gözümden düşen küçük damlanın devamının geleceğini iyi biliyordum o yüzden kitabımı alıp oradan uzaklaştım. Uzaklaştım... Çünkü başkalarının yüzüne karşı 'bunun bir acizlik olmadığını' savunan ama kimsenin önünde ağlayamayanlardandım.

AY IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin