& 3. BÖLÜM &

289 209 64
                                    

Mesela en sevdiğin şarkıyı yazabilirsin. 🎶

Ve o en sevdiğin şarkıyla bölümü okuyabilirsin. 🐇🐇

Tamamen sana kalmış. 🌸

Kadriye abla fırından çıkarttığı keki düzenli bir şekilde keserken bende kalçamı tezgaha dayayıp onu seyrediyordum.

Diğer çalışan kız- pek tanışma fırsatımız olmamıştı- ve Büşra gideli neredeyse bir saat olmuştu ve biz çoktan herşeyi hazırlamıştık. Daha doğrusu yemekleri Kadriye abla yaparken bende masayı hazırlama gibi ufak tefek işlere bakmıştım.

"Yase,bir bak bakayım şunun tadına. Nasıl olmuş?" Dediğinde ufak bir dilim keki tatlı tabağına koyup bana uzatmıştı. Gözlerim, bir tabaktaki leziz görünen, iştah açıcı kekte bir de Kadriye ablanın yüzünde mekik dokumuştu adeta.

"Hadi sene kızım."

Başımı salladıktan sonra çekmeceden iki tane çatal aldım ve birisini ona uzattım. Tabağı tezgaha koyarken kekin köşesinden küçük bir parça bölüp ağzıma aldım.

Damağıma yayılan müthiş tad sona ermeden hızla bir parça daha böldüm ve dudaklarımın arasına aldım.

Gerçekten bir kek ne kadar güzel olabiliyorsa o kadar güzeldi. Aslına bende o malûm kaza olmadan önce annemden öğrenebilmiştim yemek yapmayı fakat evde durmadığım için fırsatım olmuyordu.

Ben, ne ara gözlerimi kapadığımı bile bilmezken gür, kalın bir ses beni kendime getirdi.

"Yase !"

Sertçe yutkunup duruşumu düzelttim. Kadriye ablaya göz ucuyla baktığımda onun da ufaktan korktuğunu sezmiştim.

"Odama gel."

Ne odasıydı şimdi ya, kızacaksa burada kızsındı odaya ne gerek vardı ki?

Elimde olmadan çekinmiştim. Aslında pek utangaç ya da hiç günah işlememiş kadar masum değildim fakat uzun bir zamandan beri erkeklerle pek samimi olmadığım için garipsemiştim.

Kadir Bey mutfaktan çıktıktan saniyler sonra benim arkasından gelmediğimi fark etmiş olacak ki tekrardan ama bu sefer daha hiddetli sesle seslenmişti bana. Öyle ki yerimde sıçramıştım bir anda.

"Acele et !"

Kadriye ablaya baktığımda başıyla onaylamıştı beni lakin gözlerinde gördügüm duygu hiç hayra alamet değidi.

Ne diye bu kadar celalenmişti ki?

Adımlarımı harakete geçirip mutfaktan çıktım. Merdivenlerden başında beni bekliyordu. Basamakları teker teker fakat aceleci bir şekilde tırmanmaya başladığımda o da devam etmişti. Heybetli sırtına baktım arkasından, yakışıklı bir adamdı.

Yakışıklı fakat ürkütücüydü.

Koridorun sonundaki kapıya doğru gitti ve kapıyı sonuna kadar açıp içeriye girdi.

Her ürkek adımlarımda, kalbim korkudan daha fazla ritim tutuyordu. Beni ürken şey ; Daha yeni gördüğüm, adından başka bir halt bilmediğim adamın odasında yalnız kalmamız mıydı yoksa o adamın ta kendisi miydi bilmiyordum.

Odanın başında, kapının tam yanında durmaya karar kıldım. Böylesi daha iyidi. Ne çok yakın ne de çok fazla yakın.

Ellerimi önümde birleştirip artık alışkın hâle getirdiğim ikinci şeyi yaptım ; Parmaklarımla oynamaya başladım.

Geçmişin Pençesi (ASKIYA ALINDI)Where stories live. Discover now