23. Bölüm: "Ters Kelepçe Pollyanna"

7.6K 376 153
                                    

Artık bölüm sonuna fotoğraflar koyuyorum paketi açıp okuyup asdfghjklş ayrıca yorumları görelim  baya azaldı. Okur da mı azaldı nedir, yayılalım arkadaşlar haydi mitoz bölünüyoruz.

Partiye vardığımızda hala kafamdaki planı düşünüyordum. Çok kötü bir şey yapacaktım ama en azından onunki kadar yanlış değildi. Onu kendi hatasıyla vuracaktım, o ise benim mutluluğuma çelme takmıştı. En azından, para için dost satmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu asla unutmamak üzere öğrenir ve bir ah kolay kolay hata yapmazdı.

İçeri girdiğimizde, yine okulun en popüler simaları oradaydı. Neden ilk sınıflardan sadece biz ve birkaç zengin çocuk var anlamamıştım. Genelde, baba parası yiyen ekibin yoğunlukta olduğu, özel bir ev partisiydi. Biz nasıl davet edilmiştik? Kafamda yine tilkiler geziyordu ama kimseye bundan bahsetmedim. Delirdiğimi düşünürlerdi. Belki de gerçekten paranoyak oluyordum ama yine de mantıklıydı. Neden burslu olmamıza rağmen, birinci sınıf olmamıza rağmen buradaydık ki? Bu ikinci gelişimizdi.

Tuvalet bahanesiyle, üst kata çıktım ve Seçkin'in odasına girip kameramı yerleştirdim. On saat boyunca film çekme kapasitesine sahip, eski bir kameraydı. Tabii ki de gelirken ablamdan almıştım, İstanbul'u fotoğraflamak için.

Tekrar aşağı indiğimde, bizimkiler hep birlikte bir köşeye yerleşmişlerdi. Diğer birinci sınıf öğrencileri de vardı ama onların burslu olmadığını biliyordum. Tek burslular bizdik. "Hazan da geldiğine göre, oyuna başlayalım." Efe önüme bir bira şişesi koydu.

Soru işareti yanıp sönen gözlerimle onlara baktım ve eteğimin açılmamasına özen göstererek oturdum. Efe kolunu omzuma attı.

"Şimdi oyuna ben karar verdiğim için ben başlatıyorum. Bir şey itiraf edeceğim eğer yapmışsanız bir yudum alacaksınız, yapmamışsanız içmeyeceksiniz."

Bir şişe biradan bir şey olmaz diye düşündüm. Üstelik en masumları bendim sanırım, benimki sabaha kadar bitmezdi. Oyunu başlatan manyak çocuk, şişe çevirmece de vardı ve kendisinin bir bomba olduğunu düşünüyordum, ne zaman patlayacağı belirsiz. Hiperaktif olduğu gözlerinden belliydi. Her an delilik yapacak potansiyele sahip olduğunu muhtemelen en iyi ben fark ediyordum. 

"Daha önce birden fazla seks yaptım." Ben hariç herkes içince güldüm. Tek içmeyen ben olunca herkes gülme krizine girdi. Efe yanağıma bir öpücük kondurdu. "Aramızda bakire var!" diye fısıldadı çocuk. "Bakire alarmı verelim beyler." böyle bel altı konuşması neredeyse beni güldürecek gibi olmuştu, tatlı bir sinir bozuculuğu vardı.

"Birader sen rahat olsana."Dedi Efe. Muhabbet çok korkunçtu ama hiç bozuntuya vermedim.

Yanındaki kıza geçti sıra. "Daha önce... Hırsızlık yaptım." Yine ben hariç herkes içince yuh dedim. "Ya siz nasıl insanlarsınız böyle?" dedim masumca. Herkes güldü, tabii ben de dalga geçiyordum. Bu salaklar sayesinde, cehennemde bana yer kalmazdı.

"Daha önce birini bıçakladım." Dedi Efe. Tükürüğüm boğazıma kaçtı. Ondan başka kimse içmeyince sevinçle güldü. "Ezikler sizi. Ne oldu?" diye alay etti bir de. Sıra bana gelmişti.

"Daha önce en yakın arkadaşımı sattım." Dedim. Oysaki bunu ilk defa bu gece yapacaktım. Begüm de dahil herkes içti. "Efe sen ne ara sattın?" diye sordum. "Eskidendi." Dedi.

Yanımda oturan Pınar, yine bana en yakın olandı. "Çok büyük bir yalan söyledim." Dedi. Ben acaba öyle bir şey yaptım mı diye düşünürken herkes direkt içti bile. Acaba Pınar ne yalanı söylemişti? Benimle mi alakalı diye geçirdim aklımdan ama saçma olurdu, kızın tek hayatı ben değildim sonuçta.

Dönüşü Olmayan HataWhere stories live. Discover now