22.Daddy İssues

888 76 68
                                    

1937.08.31...
                             ***
İyi aksamlar” dedi Dumbledore elini uzatarak.

Mrs.Cole ağızı açık kalmış bir halde boş gözlerle ona bakıyordu.

“Benim adım Albus Dumbledore. Sizden bir randevu istediğime dair bir mektup yollamıştım ve sizde nazikçe bugün beni kabul edebileceğinizi söylemiştiniz.”

Mrs. Cole gözlerini kırpıstırdı. Anlaşılan Dumbledore’un bir halüsinasyon olup olmadığına karar vermeye çalışıyordu.

“Evet tamam… sey… Sanırım odama geçsek iyi olucak.” Dumbledore’u bir tarafı ofis bir tarafı da oturma odası
görünümünde olan küçük bir odaya götürdü. Koridor gibi burası da yıkık döküktü, mobilyalar çok eski ve birbiriyle uyumsuzdu. Dumbledore’u epey çürümüş görünen tahta bir sandalyeye oturması için işaret etti ve kendisi de gözlerini Dumbledore’dan ayırmadan karşısındaki ,üzeri darmadağın olan masanın yanına geçti.

“Mektubumda da belirttiğim gibi buraya Tom Riddle’ı ve onun geleceğini kararlaştırmamız gerektiği için geldim.”dedi Dumbledore.

“Siz aileden biri misiniz?” diye sordu Mrs Cole.

“Hayır, ben bir öğretmenim.” dedi Dumbledore.

“Hangi okulda?” diye meraklıca sormuştu

“Adı Hogwarts.” dedi Dumbledore.

“Neden Tom’la bu kadar ilgileniyorsunuz?”

“Bizim aradığımız özel yeteneklere sahip olduğunu düşünüyoruz.”

“Yani onun burs gibi bir şey mi kazandığını söylüyorsunuz?. Ama bunu nasıl yapmış olabilir ki? Şimdiye kadar hiçbir sınava girmedi, henüz”

“İsmi doğduğundan beri okulumuza kayıtlı”dedi emince

“Kim kaydetti onu? .Ailesi mi?”

Şüphe yoktu ki Mrs.Cole rahatsız edecek biçimde ani ve sert bir kadındı. Görünüşe göre inanmamıştı.

“Bu” dedi Dumbledore,
kağıdı ona uzatırken asasını bir kez sallayarak. “Sanırım her
şeyi daha net bir sekilde anlamanıza yardımcı olur.”

Mrs Cole’un gözleri bir süre boş kâğıda öylece baktıktan sonra odaklandı.

“Bu bir emir gibi görünüyor.” dedi sakince elindekini geri vererek. Sonra gözleri birkaç saniye önce ikram edilmeyecekmiş gibi duran bir şişe içkiyle iki bardağa takıldı.

“Bir bardak içki içmek ister miydiniz?” dedi gereğinden kibar bir sesle.

“Tesekkür ederim.” diye içten bir gülümsemeyle karşılık verdi Dumbledore

Kısa bir süre içersinde Mrs Cole’un içki içmede hiç de acemi olmadığı anlaşıldı. İkisinin de bardaklarını cömertçe doldurdu bir dikişte kendi bardağını boşaltmıştı bile, dudaklarını şapırdatıp duruyordu. İlk defa Dumbledore’a gülümsedi.

Bir az konuştuktan sonra kadın dedi” Sanırım onu görmek istersiniz.”

“Hem de çok” dedi Dumbledore,
o da ayağa kalkmıştı.

Birlikte ofisten çıkıp taş basamaklardan yukarıya doğru ilerlemeye başladılar. Mrs Cole önünden geçtiği tüm çalışanlara ve çocuklara talimatlar yağdırıyor, uyarılarda bulunuyordu.

Görünüşe göre herkes aynı gri tuniklerden giyiyordu. Çocuklar gayet sağlıklı ve bakımlı görünüyorlardı ,ancak büyüme çağındaki herhangi bir çocuk için burasının oldukça korkutucu ve sevimsiz bir yer olduğu göz ardı edilemezdi.Özellikle de eski...

Death Winds □TOM RİDDLE ■Where stories live. Discover now