BÖLÜM 32

6.3K 316 87
                                    

Kucağımdaki Medusayı yatağına bırakırken farkında olmadan yine onu düşünüyordum.  Farkındaydım. Onunla konuşmam gerekiyordu. Fakat bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum. Annem dediği de doğruydu. O benimle birlikte değildi. Karşısına her an başka bir teklif gelebilir ve ona göre saçma gelen bu ilişkiyi sonlandırmak isteyebilirdi.

Nasıl diyebilirdim ki ona şimdi? Seni seviyorum ve benim sevgili olur musun?

Ah, bu kadar saçmalamaya gerek yoktu. Ya beni hayatında istemeyip ona olan bağlarımı koparırsa. Zaten çok fazla olmayan bu bağlarla ona ulaşıyorken şimdi nasıl olacaktı?

Bu düşünceyle çok acı bir şey öğrenmiştim.

Onun hayatımdan çıkmasına hazır değildim.

Medusayı yatağına bırakıp geriye çekilirken kapının çıkışına doğru ilerledim. Kapıyı yavaşça kapatıp çıkarken mutfağa doğru ilerliyordum. 

Ona karşı hissettiğim şeyler o kadar yanlışken nasıl oluyor da bana doğru geliyordu anlamıyordum.

Mutfaktaki masaya oturup karamsar şeyler düşünürken annem buzdolabından doğum günü pastasını çıkarıyordu. Onun en sevdiği üzerine çikolatalı ve vişneli yaptırmıştık pastayı.

Anneme yardım etmek adına yanına giderek onbir tane mumu dizerken babam da o patlayan mumları bulmuş ve getirmişti.

Doğrusunu söylemek gerekirse o mumlardan daima korktuğum için oradan uzaklaşmış ve telefonuma hiç bakmadan almıştım. Fotoğraf çekme işi bana kalmıştı.

Pastayı da alıp odaya doğru adımlarken ben önceden girip Medusayı uyandırmıştım. Annem ve babam pastayla içeriye girdiklerinde bütün mumlar yanıyordu. Ayrıca evet, o patlayan mumlar da yanmaya devam ediyordu.

Hep birlikte Doğum günü şarkısını söylerken Medusa'nın yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Ben yanından uzaklaşıp telefonla onların pozlarını çekmeye çalışırken büyük uğraşlar sonucunda başarabilmiştim.

Sonrasında ise annem beni elimden tutarak Medusa'nın yanına değim yerindeyse fırlatmıştı. Bu fotoğrafın başıma işler açabileceğini fark etmeden masumca onum yanında durmuştum.

Üstümde en çok sevdiğim mavi ördekli pijamalarımla yanında öylece dikilirken bana sıkı sıkı sarılmıştı. Tabi ben de onu sarmıştım.

Pastayı midemize indirirken ailecek konuşmayı da sürdürüyorduk. Sadece bir kişi dışında. Medusa elinde tuttuğu telefonumda ikimizin fotoğrafımı sosyal medya hesabımda paylaşırken aynı fotoğrafını kendisinkinde de paylaşmıştı.

Yaklaşık on dakika sonra ise bildirim seslerinin yükselmesiyle küçük kardeşimin bir haltlar karıştırdığını fark etmiştim.

Kaşlarını çatarak elindeki telefonumu hızlıca alırken paylaştığı komik fotoğrafıma gelen yorumların yanında birinin bana mesajı da vardı.

Çakır: Hey,

Çakır: Naber?

Bu mesaj bir saat önce yazılmıştı.

Çakır: Bana neden cevap vermediğin belli oldu.

Çakır: O kadar güzel çıkmışsınız ki...

Çakır: Yerim!

Çakır: Gerçi neden ilk Medusa'nın paylaştığını anlamadım.

YanlışWhere stories live. Discover now