BÖLÜM 40

5.8K 243 4
                                    

Athena

Sırtıma attığım çanta ile okulun bahçe kapısından giriş yaparken bizimkilerin ilkbaharın verdiği rahatlık ile büyük bir ağacın altına kurulduklarını gördüm.

Yanlarına giderken Arda'nın kafasının Ahsenin bacaklarında yer aldığını gördüm. Yanlarına hızlıca ulaştığımda çantayı bir kenara atarken kollarımı iki yana açarak sevgi gösterilerinin ortasına dalmıştım.

"Beni sevsenize biraz ya!"

Ahsen tepkime gülerken Arda'nın beni kışkışlamasından dolayı daha çok gülmeye başlamıştı.

"Kış, kış! Burası benim alanım. Gitsene sen sevgilinin yanına."

Onu umursamadan Ahsene yaklaşırken Ahsen olayı anlamış gibi bir kolunu yukarı kaldırarak bana kucak açmıştı.

Her zaman bir ablamın olmasını istemiştim. Hiçbir zaman bir abi olmayı beceremediğimi düşünüyordum. Nasıl iyi bir abi olacağımı bilmiyordum çünkü Medusa öyle olgun davranıyordu ki bazen büyük olanın o olduğunu düşünüyordum.

Ahsen'in kolunun altına girdiğimde beni sevgiyle kucaklarken Arda da beni sevgilisinden uzaklaştırmaya çalışıyordu. Burdan bakılınca çocuğa benziyordu.

Beni ayaklarımla ittirirken Ahsen sevgilisinin eline vurmuş ve onu azarlamıştı.

"Uslu bir çocuk ol Arda! Eğer öyle olursan sana şeker veririm."

"Ama sevgilim..."

"Söylediğimi dinle Arda."

Ben ikisinin tartışmalarını zevkle izlerken hangisinin gerçek arkadaşım olduğunu sorguluyordum. Cidden eğer Arda benimle bu kadar yıllık arkadaşsa dura sevgilisine geldiğinde beni neden satıyordu bu çocuk?

Ahsen beni kendine daha fazla kucağında gittikçe küçülüyordum. Doğrusu Ahsen'i ablam gibi hissediyordum. Resmen bana sevgiyle yaklaşan bir abla gibiydi.

"Arda ikisinin içinde ellerim var. Sen kucağıma yatmaya devam et. Söz seni de seveceğim."

"Sevecek misin gerçekten de?"

Ahsen kafasını evet manasında sallarken Arda küçük bir çocuk gibi hızlıca yatmış ve alacağı ödülü beklemeye başlamıştı.

Ahsen Arda'nın kıvırcık saçlarını sevmeye başladığında Arda gözlerini huzurla kapatmıştı.

Ben onların sevecenliklerini izlerken Ahsen bana doğru dönmüştü.

"Ne oldu yavru kuşum? Yüzünden düşen bin parça."

Ben Ahsen'in beline biraz daha sıkı dolarken kollarımı oda saçlarımla oynamaya başlamıştı.

"Birileri baya baya siktirip başından attı beni."

Ahsen'in saçımla oynayan parmakları duraksarken tereddütle sordu.

"Çakır mı yaptı böyle bir şeyi?"

Omuz silkerek böyle bir şeyi Çakır'ın da yapmayacağını biliyordu. Yani hepimiz öyle birliyorduk. Fakat yapmıştı.

Arda aramıza katılırken biraz önce beni kışkışlayan o değilmiş gibi hevesle araya atıldı.

"Döveyim mi Çakır'ı?"

Ahsen Arda'nın saçlarını çekerken Arda acıyla bağırdı.

"Ne yapı-"

Arda saçlarını tutmak için yukarı götürdüğü eli havada asılı kalırken yüzünde şaşkın bir ifade oluştu.

Ben de başımı gözlerinin odaklandığı tarafa çevirirken kendi kendime söylendim.

İti an, çomağı hazırla!

YanlışWhere stories live. Discover now