Episode 15.

1.8K 138 50
                                    

Bence aşk'a bulaşma.
Mağlup oldum bu yaşta.

Bahar
Şu an ne olduğunu anlayamadan öylece kıza ve Yavuz'a bakıyordum.Duyduklarım,benim her hangi bir tepki vermeme engel oluyordu.Kız resmen hamile olduğunu ,karnında Yavuz ve ondan bir parça olduğunu söylüyor.Yavuz da şu an dili tutulmuş bir şekilde kızı izliyordu.Nihayet konuştu.

"Ne saçmalıyorsun Aslı?"

Kız ağlamasını şiddetlendirerek,konuşmaya başladı:

"Doğru söylüyorum.O gün beni evine götürdüğünde neler oldu hatırlasana.Karnımda senin çocuğun var Yavuz.Bizim çocuğumuz.Ama çocuğumun babası,bugün başka bir kadınla birlikte."

Söyledikleri yüzüme tokat gibi çarparken,hem de çok kötü bir duruma düşürmüştü beni.Evli bir adamla birlikteymişim gibi hiss etdim.Anında Yavuz'a dönüp,yüzüne tokat çarptım.Yüzü anında sağa savrulurken,çantamı alıp çıktım odadan.

Deniz kenarına geldim şimdi.Ben hiç mutlu olamayacak mıyım?Niye hep mutsuz olan taraf ben oluyorum? Niye? Gözlerimi kapayıp,yanaklarımdan yaşların süzülmesine izin verdim.Gözyaşlarım,deniz'in hırçın dalgalarına karışırken nasıl bu kadar aptal olduğumu düşündüm.İki güne beni tanıyacak adam bana nasıl bağlana bilirki?Beynimi dinlemediğim için kendime küfürler savurmak istiyorum.Benimle oyun oynamak istemiş sadece.Oyuncak gibi davranmak istiyormuş bana.Peki ya o günahsız çocuk?Babasının böyle bir adam olduğunu öğrenince,kim bilir ne kadar üzülecek?Güven artık,benim için hiç bir şeydi.Bundan sonra kimseye inanmayacağım.

Zaten beni annem ve babam sevmedikten sonra kim seve bilir ki?

"Bahar?"

Duyduğum ses arkamı dönmeme neden olmuştu.Karşımdaki kişi,yüzünü en son görmek istediğim kişi idi kesinlikle.

"Gir burdan!Yüzünü dahi görmek istemiyorum."

"Hayır,beni dinlemelisin.Yalan söylüyor o.Hamile değil."

"Bu klasik cümleleri kendine sakla Yavuz.Ben senin gibi birisine inandığım için çok pişmanım.Bir daha bana sakın yaklaşma!" Dedim.

Hala ne yüzle karşımda dikiliyordu?

"Ve senden tek bir ricam var Yavuz.O günahsız çocuğu,babasız bırakma."

Ağzımdan çıkanlar her ne kadar yüreğimi delip geçse de doğru olan bu idi.
Sözlerimi söyleyip,bitirdikten sonra bir taksiye binip eve geldim. Eve girer girmez kızlar heyecanla benim yanıma geldiler.Fakat şu an tek ihtiyacım olan şey yatakdı.En acısı da ne biliyor musun?

Uyuyunca her şey geçecek zann ediyor zavallı insan.

Gözlerim kıpkırmızı idi,eminim.O yüzden kızlar bana büyük şaşkınlıkla bakıyordular.Onlara da olanları anlatacaktım.Ancak,şu an değil.Hiç bir şey demeden ve bir şey sormalarına müsade etmeden odama geçtim.Başımı yastığa gömdüm.O'nun için ağlamamalı idim.Hayatın bu acı kurallarının bir kere daha beni yıkmasına izin vermemeye çalışıyordum hep.Ama o hep beni yeniyordu.Alışıktım...Sadece birisine bu kadar çabuk güvenmek hayatımda ettiğim en büyük yanlıştı.Bunun için de kendimi aff etmeyecektim.

Gözümü açtığımda,her yer karanlıktı. Anladığım tek şey buranın orman olduğu idi.Buraya nasıl gelmiştim peki?Kim beni getirmişti buraya? En son uyumuyor muydum ben? Bir az yürüdüğümde karşımda Su'nu gördüm.Elini bana uzattı,anlaşılan onunla gitmemi istiyordu.Bir az gittikden sonra Nazlı geldi yanımıza.Gülümseyerek,elini uzattı.Bu sefer onun elini tuttuğumda,Su yanımızdan uzaklaşmıştı bile.

"Su nereye gidiyorsun?" Diye arkasından bağırsam bile beni duymamıştı.

"Nazlı ne oluyor?Buraya nasıl geldim?"

"Sabırlı ol canım.Her şeyi göreceksin."

Hiç bir şey demeden Nazlı'nın beni götürdüğü yere gittim.Bir süre sonra Eylem karşımıza çıkınca,bu sefer de Nazlı uzaklaşmıştı.Eylem de benim elimi tutarak bir yere götürüyordu.Uzun zaman sonra bir kulubeye geldik.Burası çok ürkütücü idi.Eylem beni burda bırakarak uzaklaşmıştı yanımdan.Kulübenin kapısına doğru yaklaştığımda,içerden sesler geliyordu.Aralık kapıdan içeri bakarken,Feyzullah'ı gördüm.Karşısında ise Yavuz ona silah doğrultmuştu.Ateş ve Fethi duvara yaslanmış,onları izliyorlardı.

"Ablama acı çektirmeye ne hakkın var aptal herif?" Dedi Feyzullah.

"Sus lan! İstediğimi yaparım.Sana mı sorucam?Şimdi burda geberip,gideceksin."

Kardeşim...Onu vuracakmıydı? Hayır! Buna izin vermeyecektim.İçeri atıldığımda hepsi bana döndü.Bir dakikalık bakışmalardan sonra Yavuz Fethi ve Ateş'e beni çıkarmaları için işaret verdi.Her ikisi kafası ile onaylayınca,bana doğru geldiler.O an Yavuz silahın tetiğini çekti.Ateş ve Fethi kolumdan tutarak,beni dışarı çıkarmaya çalışıyordular.

"Hayır yapma.Hayır!Hayır!" Diye bağırsam da kimse beni duymuyordu sanki.

"Yavuz beni al.Ama kardeşime bir şey yapma." Diye bildim sadece.

"Abla git.Nolur git.Beni düşünme..."
Cümlesini bitiremeden yere yığılmıştı Feyzullah.

O an acı bir çığlık ata bilmiştim yanlızca.

Resmen sevdiğim adam kardeşimi gözümün önünde vurmuştu.....

Şaşırtmayı severim.Yb nasıldı?Umarım beğene bilmişsinizdir.
Oy/yorum yüksek olsun lütfen.

Buz |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin