Episode 16.

1.8K 151 34
                                    

Bilir mi?
Yerime gelen kıymetini bilir mi?

Bahar
Gözümü açtım.Her şey bir kabustu.Hiç bu kadar korkutucu kabus görmemiştim.Bir anda,kızların odaya akın etmesi ile uykudan çığlıklar ile uyandığımı anlamak zor olmamıştı.Şu an,ağlamak tek istediğim şey idi.Ancak,bunu kızların yanında yapmak istemiyordum.Önce Yavuz,sonra gördüğüm bu korkunç rüya.....

"Bahar? Canım iyi misin?"

"İ-iyiyim Eylem."

Nazlı içmem için bir bardak su uzatırken, Su bana öylece bakıyordu.Su içtikten sonra,kızlara döndüm.

"Korkulacak bir şey yok,sadece kabus gördüm.Hepsi o kadar."

"Kimin yüzünden kabus gördüğünü biliyoruz.Yavuz değil mi?Her şeyi biliyoruz,Bahar.Ateş ve Fethi bize her şeyi anlattı.Onlara da Yavuz anlatmış,utanmadan.Geçecek güzelim,hepsi geçecek.Ağla.İstediğin kadar ağla.Yeter ki içine dökme."

"Hayır,Nazlı.Ağlayacak bir şey yok.Denedim,olmadı." Dedim gülümsemeye çalışarak.

"Sizi de uykunuzdan ettim.Kusura bakmayın." Dedim son olarak.

"Yok canım.Ne kusuru? Biz senin arkadaşların değil miyiz?" Su bunu söylerken arkadaş açısından ilk defa şanslı olduğumu düşündüm.Gerçekten,onlara olan sevgimi her hangi bir kelime ile anlatmak kolay değildi.Her daim yanınızda olan insanlar varsa,bu mutlu olmanız için bir sebep.

"Tamam kızlar. Hadi gidin,artık.Gece gece ne diye duruyorsunuz başımda?"

"Aman sana da iyilik yaramıyor, odunlukta level bile atlayamayan arkadaşım." Su söylenerek çıkarken,bende yüzüme gülümseme yerleştirdim.Daha sonra,Nazlı yanıma gelerek, elini belime koydu.

"Terlemişsin Bahar!Hemen üzerini değiştir, hasta olursun bak."

"Bir şeye de ihtiyacın olursa,bizi çağır."

Eylem ve Nazlı'nın söyledikleri ile gülümserken,her ikisini başımla onayladım.Böyle arkadaşlarımın olması,çok sevindirici idi.Bu hayatta kimse tarafından sevilmesem bile,kardeşim ve arkadaşlarım beni mutlu ede biliyordu.
Kızlar odadan çıktıktan sonra,kabus görmeme dileği ile birlikte kendimi uykunun kollarına bıraktım.

~sabah~
Sabah gözümü açtığımda oldukça yorgundum.Ah,tabi ya!Nazlı beni öldürecek.Dün üzerimi değiştirmedim.Unutmuşdum.Hasta oldum.Gerçeği,bünyem fazla zayıf düşmüştü.Bu zamanlarda hastalığa yakalanmak kaçınılmazdı.Bir anda kapının açılmasıyla Nazlı içeri geldi.Aha!Kendi ölüm tarihimi kendim yazdım.

"Uykucu kalkmayacak mısın?"

Hiç bir şey demedim.Çünkü,konuşmaya bile mecalim yoktu.Nazlı yanıma yaklaşınca,yüzündeki gülümseme yerini endişeye verdi.

"Bahar?Canım ne olmuş böyle?Yüzün bembeyaz."

"İyiyim." Diye bildim sadece.

Yanıma yaklaşıp,elini alnıma koydu.Ateşim olduğunu anlayınca,daha da telaşlandı.

"Ateşin var.Kahr etsin!Hadi hemen hastaneye."

"Abartılacak bir şey yok.Alt tarafı ateşim var.Bir az hasta olmuşum.Ah,ah!Keşke daha ciddi hastalansaymışım,ölsem keşke..." Anlamadığım bir şekilde saçma sapan konuşuyordum.Hayır yani.Görende beni sarhoş zann edecek.

"Bana bak,öyle abuk sabuk konuşma.Kafanı kırarım!Hazırlan.Eylem bizi hastaneye götürür."

Hiç itiraz etmedim.Gerçeği etsem de hastaneye gidecektim.Nazlı başkan,öyle emr etmişti bir kere.

Şu an arabada Eylem ve Nazlı önde, Su ile bende arkada oturuyorduk. Sadece ateşim vardı benim.Böyle cümbür cemaat hastaneye gitmenin ne anlamı var?Eylem arabanı durdurunca,geldiğimizi anladım.Arabadan inip,hastaneye doğru ilerledik.Nihayet,doktor odasının kapısını bulunca içeri geçtik.Doktor,önemli bir şey yok dedi.Sadece bünyem zayıf düşmüş o kadar.Serum taktıktan sonra,gide bileceğimizi söyledi.
Beni bir odaya getirdiler.Daha sonra hemşire gelerek,beni yatağa yatırdı.Serum takıp,çıktı.Eylem,Su ve Nazlı ise koltuklarda oturmuşdular.

"Kızlar, benim öğretmenim çağırdı.Gitmem gerekiyormuş." Diye Su bıkkın bir şekilde söylendi.

"Dersler her şeyden önemli.Git,Su.Ben iyiyim zaten."

Gelip,yanağıma bir öpücük kondurduktan "hoşçakalın" deyip,odadan çıktı.Susamıştım.Nazlı'ya bunu söyledim.Daha sonra Nazlı,su almak için hastanenin kantinine gideceğini söyledi.Odada ben ve Eylem kalmıştık.

Aniden kapının açılması ile,yine Nazlı ne unuttu diye düşünürken yanıldığımın farkına vardım.İçeri geçen Yavuz'la afallamıştım.Nerden çıktı ki bu?Eylem anında,ayağa kalkarken gideceğini anladım.Tabi ya!Kesin Eylem söylemiştir zaten.Eylem'e gitme diye bakışlar atarken,o beni takmıyordu bile.Ama bunun bir hesabı olacaktı tabi.Odadan çıktıktan sonra Yavuz elindeki buket ile bana doğru gelmeye başladı.Yanıma gelip,çiçekleri bana uzattı.

"Kardeş kör müsün? Elim seruma takılı."

"Kardeş? Benimle öpüşürken öyle demiyordun ama.Ayrıca diğer elin boş."

Söylediği ile utanmadım tabi.

"Bir elimle o ağır buketi kaldıracağımı nasıl düşünürsün aptal?"

"Bahar.Yeter ama.Bu küslük fazla olmadı mı?"

"Bilmem.Fazla mı?"

"Tam olarak 26 saat 52 dakika 30 saniye oldu."

"Bana bak çakma Romeo.Yalandan saat uydurup söyleme bana."

"Yalan demiyorum cidden.Bak Bahar.Seni seviyorum diyorum ya seviyorum.Aslı ne saçmaladı bilmiyorum.Ama ben onu sevmiyorum.Anla artık.Sana aşığım."

"Peki o günahsız çocuk?Diyelim ki seni aff etdim.O çocuk ne olacak söylesene."

"Çocuk falan yok ortada.Aslı'nın saçmalığı o.Ben bunu isbat edicem sana.Seni deliler gibi seviyorum,aşığım diyorum aşık.Neden anlamıyorsun? Bu kadar mı zor beni anlamak?Hislerimiz karşılıklı iken,bu acıyı hak etmiyoruz Bahar.Acımasız olma lütfen.Ne diyorsun şimdi?Fikrin değişti mi?"

"Susadım."

Şu an bön bön yüzüme bakıyor. Ama ne diye bilirim?Evet,onu seviyorum.Fakat,benim yerime kendisini koyması lazım.

"Bu mu gerçekten bu mu?Sana söylediğim onca sözlerin karşılığı bu mu:Susadım!"

"Ne dememi bekliyorsun Yavuz?Şu an sana o kadar şey söylemek istiyorum ki....Ancak,hiç biri kızgınlığımı ve öfkemi ifade ede bilmeyecek."

Tam ağzını açıp,konuşacak iken dudaklarını bir birine bastırmak-susmak zorunda kaldı.Çünkü kapının aniden açılması ile bir davetsiz misafir odaya geldi.Gerçekten,bunun burda ne işi vardı?

Hello.Nasılsınız?
Yb nasıldı?
YavBah barışır mı acaba?
Oy/yorum yüksek olsun lütfen.
Bugün günlerden Söz.....

Buz |Tamamlandı|Where stories live. Discover now