XXIX.BÖLÜM |PART I

3.9K 294 159
                                    


                                     

                               İyi okumalar... 😍




Yazar'ın Ağzından,

Kenan İnal.

O, onun gibi ama onun olduğu mertebeye varamayan birçok kötü adamların kabusuydu. Gücü, zekası, duruşu ve ailesi dışında herkese takındığı o sert, korkunç mizahı düşmanlarını bir yandan kıskandırıyorken bir yandan da onları kışkırtıyordu.

Kenan'ı bu bataklıkta dik tutan tek bir şey vardı. O da kızı.

Kaçmak, kurtulmak istese bile buradan biliyordu ki birgün mutlaka karşısına çıkardı bu bataklık. Geçmişti, geçmişine aitti sonuçta.

Ama hayatını çamura boğan kendisi değildi. İstemediği halde kızını ve eşini öne sürerek tehdit edilip bu işi yapmaya mecbur bırakılmıştı. Işıl'la kaçmak için çok denemişlerdi ama her defasında önlerine çıkan engellerden bıkmışlardı. Üstelik onları engelleyen kişi, Kenan'ın ailesi hatta babasıydı.

Sayısız kez yaralanmış, ölümden dönmüşlerdi ama pes etmeyi hiç düşünmemişlerdi. Kenan kadar Işıl'da güçlü bir kadındı. Korkusuz ve kocası için her şeyi göze alan bir kadın...

Kim derdi ki, birgün onun gibi bir kadının intihar ederek canına kıyacağını ?

Kenan, kızı ve kızının arkadaşları dışında bu olayı bilen kaç kişi vardı bilmiyordu ama temennisi mektubu yollayan ve kendilerinin olmasıydı. Keza düşmanları, kaza değilde intihar olduğunu öğrenirlerse aileyi dağıtmak için daha çok fırsat kollayıp kızınıda ondan koparacaklardı.

Kenan buna dayanamazdı. Tutunduğu dek dal kızıyken, ellerinden kayıp gitmesine izin vermezdi, veremezdi. Belki sürekli gitmek, ondan uzaklaşmak zorunda kalıyordu ama aklıda, kalbide hep kızıylaydı.

Şimdi, aylar öncesinde ona bu mektubu göndereni bulmak tek arzusuydu.

Aklında hep, intihar süsü verilerek eşinin öldürüldüğü fikri geliyordu ancak bunu düşününce bile ürperiyor, vücudu haşinleşiyor ve intikam duygusu bir anda gözlerini bürüyordu. Eğer böyle bir şey varsa ki bu fikir aklına bir kez bile geldiyse oluru yüksek bir ihtimal, bunu kendilerine yaşatan kişiyi hiç iyi son beklemiyordu.

Kenan, sadece ailesine ve kendisine zarar geldiğinde tanınmayacak bir kılığa giriyordu. Sırf bu yüzden yeraltının merkezindeydi. Gözü kara ve ne istediğini bildiği için.

Şimdi ise babasına ait kumarhanelerin, birkaç barın ve kızının geleceği için ortak olduğu şirketin sahipliğini yapıyordu. En çokta bunlar koyuyordu ona zaten. Nefret ettiği ve asla yapmam dediği şeylerin ortasında buluyordu kendini.

Babasından ona kalan o kadar çok bela vardı ki, hangi biriyle uğraşacağını şaşırıyordu.

Şuan olduğu gibi.

Bir komplonun eşiğinde kalmıştı ve aklını meşgul eden kişiyi yok etmemek için zor tutuyordu kendini. Karşısında ondan birkaç yaş küçük olan Işıl'ın kardeşi oturmuş, suratındaki iğrenç sırıtmayla onu kışkırtmaya çalışıyordu.

Masanın etrafını saran dört kişi ve her birinin yanında açık saçık kıyafetleriyle erkeklerini şans meleği diyerek kandırıp, paralarını araklayan kadınlar vardı.

Kenan'ın haricinde.

Etrafındaki birçok masada aynı onun oturduğu masa gibiydi. İçerisi, basık olmasının yanı sıra havasız ve ağır içki kokuyordu. Işıklar içeridekilerin gözlerini boyayacak, kendilerini evdeymiş gibi hissetmelerini sağlayacak şekilde dizayn edilmişti. Bunun yanı sıra oynayan adamların aklını bulandırıp kaybetmelerine neden olacak içkileri ardı arkası kesilmeden özenle seçip masalara bırakıyorlardı.

 KARATAN | UÇURUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin