11.Bölüm ~ İyi Günde, Kötü Günde

2.9K 195 105
                                    

18.03.2018 / 17.30

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!!!
18 Mart Çanakkale Zaferi Kutlu Olsun ❤


3016 Kelime!!!
Hem okuyucular olarak hem de hikayedeki karakterler olarak her bir bölüm giderek daha da kalabalıklaşıyoruz ❤

Oylarınızı ve bol bol yorumlarınızı bekliyorum canlar 😍😍😍

BAHAR

Ameliyathaneye doğru giderken büyük merak içindeydim. Hâlâ kimin yaralı olduğunu bilmiyordum. Yavuz 'Kardeşim' diyordu başka bir şey demiyordu. Onu üzmemek için detaylıca sormamıştım fakat çok endişeliydim. Kimdi acaba? Hangi kardeşimin başına bir şey gelmişti?

Yavuzla sessizlik eşliğinde ilerledik. Koridorda sağa dönüp ilerideki kalabalığı görünce derince bir nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım. Bizim kızları görebiliyordum. Güler Ablayla Erdem Abi de oradaydı. Fakat diğerleri aynı askerî kıyafetle olduğu için kimin kim olduğunu tam seçemedim. Ancak yanlarına gittiğimde anlayabilirdim.

YAZARDAN (FLASHBACK)

~ 1 Gün Önce ~

Nazlı, Bahar'ı yeni evinde yalnız bırakmak istemediği için ailesinden de izin almış ve dün gece Bahar'da kalmıştı. Evin yerleşmesi hemen hemen bitmişti. Ufak tefek eşyalar kalmıştı sadece. Bir de kitap kolileri duruyordu fakat onları ellememişlerdi çünkü Bahar onlar için özel kitaplık yapmak istediğini söylemişti. İkisi dün marangoza gitmiş, Bahar'ın hayalindeki gibi raflar ve tahtalarla eve dönmüşlerdi. Sağolsun çırak arabayla bırakmış ve eşyaları da taşımalarına yardım etmişti.

Nazlı heves edip yardım edebileceğini, kitaplığı birlikte yapabileceklerini söylese de Bahar acelesi yok diye geçiştirmişti. Nazlı da üstelememişti çünkü Bahar'ın aklından ne geçtiğini tahmin edebiliyordu. Hem bu işler erkek işiydi değil mi?.. Öyle tahtalar, çakmalar falan... Tabiki ikisi de öyle düşünmüyordu. İsteseler en alâsını yaparlardı tek başlarına. Bu tamamen işin bahanesiydi.

Bahar kendine bile itiraf etmese de kitaplığı yapmak için Yavuz'un gelmesini bekliyordu. Ortak bir şeyler yapmak, yaratmak ikisine de iyi gelebilirdi. Hem Yavuz'u görmek için bahane yaratmış olurdu hem de ondan bir parça evinin en güzel köşesinde duruyor olurdu. Gerçi artık Yavuz'u görmek için bahaneye ihtiyacı var mıydı bilemiyordu. Hâlâ aralarındaki bu şeyin adını koymasalar da ilk adımı atmış sayılırlardı. İkisi de konuşmak sonuca bağlamak istiyordu artık. Ve de en önemlisi saklanmıyorlardı. Hoş, Bahar bugüne kadar hiç saklanmamıştı zaten.

Nazlıyla oturup kahvaltı yaparken ikisi de düşünceliydi. 4 gün olmuştu tim gideli. Ve en son 2 gün önce haber almışlardı. O günkü telefon konuşmasını düşündü Bahar. Yavuz onunla konuşurken ne kadar da rahattı. Ayrıca tim de beklenmedik şekilde muhabbete dahil olmuş ve gülüp eğlenmişlerdi. Gerçi timin her zamanki haliydi. İlk günden beri Baharla ilişkileri hep olumlu yöndeydi.

Ayrıca Yavuz'un ilk fırsatta onu araması, iyi olduğunu -olduklarını- haber vermesi, Nazlılarda olmadığını duyunca endişeyle karışık hesap sorması ve de en önemlisi kalbinin derinliklerinden gelerek 'Geliyorum' diyişi çok güzel detaylardı.

Nazlı ise tam bu noktada Bahar'dan daha endişeliydi çünkü o an Bahar'ın yanında olmadığı için konuşmaya dahil olamamıştı. Bahar Ateş'in de timin de iyi olduklarını söylese de kendi kulaklarıyla da duymak istiyordu. Bahar'da kalmak istemesinin nedenlerinden biri de buydu. Her ne kadar Yavuz bir dahaki sefere Ateş Nazlı'yı arayacak dese de ne olur ne olmaz, Nazlı'yı da Bahar'ı da arasalar beraber olacakları için ikisi de konuşabilecekti. İkisi de birbirinden endişeliydi zaten.

İYİ Kİ VARSINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin