3.3

7.5K 575 422
                                    

Beni yalnız bırakmayacağına söz vermişti. Ama okula doğru tek başıma ilerlediyordum. Sabah dışarı çıkmadan önce her zamanki gibi kapının önünde onu beklemiştim ama bu bekleyiş oldukça uzun sürmüştü. En sonunda odasına doğru ilerlemiş ve içeri bakmıştım. Odada kimse yoktu. Yani benden habersiz gitmişti. Bu durum canımı sıkıyordu. Son zamanlar zorla yanımda duruyor gibiydi zaten. Ve bu durum sebepsizce beni üzüyordu.

Lisa: Okulda mısın?

Attığım mesaja cevap vermesini umarak kaldırıma geçtim. Diğer öğrenciler gibi okula doğru yürüyordum. Ona neden mesaj attığımı bile bilmiyordum. O söylemeye gerek bile duymamıştı ama ben yine de sormuştum.

Kook: Hayır. Arkandayım.

Lisa: Ne?

Nasıl?

Arkamı döndüm ve her öğrenci gubuna teker teker baktım. Arkamda olduğunu söylüyordu ama onu göremiyordum.

Kook: Yürümeye devam et.

Lisa: Neden arkamdan geliyorsun?

Kook: Bir nedeni yok.

Sadece artık onun yakalanmasını istiyorum.

İkimiz için de sorun oluyor bu.

Ayrıca okulda hakkımızda
söylenen şeyler...

Lisa: Tamam. Anladım.

Bunu yapabildiğine inanamıyordum. Benden bu kadar çabuk kurtulmaya çalışmasının anlamsızlığıyla gözlerim doldu. Bana yardım etmek için değil, benden kurtulmak için o adamın yakalanmasını istiyor gibi hissettim.

Lisa: Jungkook.

Şey soracaktım..

Üvey babam yakalandığında yanımda olmayacak mısın?

Gidecek misin tamamen?

Kook: Yanında olmama gerek kalmayacağını düşünüyorum.

İkimiz de kendi yollarımızda ilerleriz.

Aksini mi dilerdin?

Lisa: Ne?

Yani hayır..

Her neyse, boşver.

Telefonu kapatarak okula ilerlemeye devam ettim. O pislik ne kadar çabuk yakalanırsa o kadar iyiydi yani. Ben de buna yardımcı olabilirdim. Birden aklıma gelen fikir beni biraz korkutsa da umrumda değildi. Jungkook içimde hissettiğim en ufak duygu kırıntılarını bile bir dakikada öldürmüştü. Ben onun yanındayken samimiydim en azından.

🙈🙉🙊

Son ders zili yaklaşırken hiçbir şekilde ona bakmıyordum. Bir sorun olduğunu sezmiş olması gerekiyordu. Ama bunun farkında bile değildi. Elindeki telefonla bir şeylere bakıyor ve müzik dinliyordu.

Doğru, o rahatlığı seven biriydi.

Zil sesi tüm okulu doldururken ayağa kalktım. Hızlı ve emin adımlarla sınıftan çıktım ve okulun çıkışına doğru ilerledim. Jungkook elindeki telefonla ilgilenmekten onu beklemeden gittiğimin farkında bile değildi.

Üvey babamla tekrar karşılaşmam ne kadar zor olabilirdi ki? Her gün maruz kaldığım yüzdü bir zamanlar sonuçta. Her uyandığımda duvarlar ve onun yüzünden başka bir şey görmüyordum. Okula gittiğim zamanlar kaçamıyordum bile. Adamları sürekli benimleydi çünkü.

RED × LisKookWhere stories live. Discover now