Aşığım Sana

21.Bölüm

Aşığım Sana 21.Bölüm

***

My love? My love dedi!

Bu sarıcık benim kocama my love mu dedi? Bittiniz siz... Bana Ahsen Er'e yapılır mı bu?

Hızlı adımlarla Kerem'in yanına gittim. Kaşlarımı çatıp bir Kerem'e bir karşıda ki kıza baktım.

"Kerem." Dedim sadece. Sesim o kadar tok çıkmıştı ki bir açıklama yap anlamına geldiğini anlamalıydı.

"Bir dakika Ahsen." Deyip kıza döndü. Şimdi bu beni geçiştirmiş mi oldu? Hah benim sinirler depolansın bakalım sonunda baya bir sert saçacağım...

"Senin ne işin var burada?" diye sordu. İngilizce olarak boynuna atlayan kıza Türkçe soru soruyor ya. Bakalım ne olacak!

"Kerem, ben seni görmeye gelmek." Diye güzelim Türkçe'mi mahvetti. Türkçe konuştu!

"April, biz seninle sadece ünlenmek için sevgili olduk. Bunu ikimizde biliyoruz. Aradan kaç yıl geçti." Diye sitem etmesiyle gözlerim direk Kerem'e döndü.

"April mı? Bu da mı Nisan? Allah'ım bu Nisan'lardan çektiğim ne benim?"

"Ahsen, ben sana herşeyi anlatacağım canım." Dedi.

"Şimdi anlat dinleyeceğim. Ve bu sarıcık bir daha sana my love derse kafa göz dalmak istiyorum. Ellerim kaşınmaya başladı bile." Dedim ellerimi birbirine sürterek.

"Bu senin karı Kerem'cim?" sözüyle gözlerim açılmış dudaklarım alayla kıvılıp manken olduğu bacaklarından belli olan kıza döndüm.

"Evet, ben bunun karı. Seninde Azrailin. Tamam mı April'cım." Dedim sırıtarak.

Kıza bak ya evli olduğunu bilerek gel. Oğlana sarıl sonra da 'Bu senin karı?' diye sor. Gel beni bir güzel patakla diyordu.

Benim görüş alanımdan sağa doğru küçük bir adım atıp. "Kerem, ben senin için geldi. Neden böyle sen?"

Tutmayın beni.

"Bana bak Yellow April. Sana sadece 2 saniye veriyorum ya gidersin ya da ben seni çok güzel ağırlar öyle gönderirim."

Hala yüzüme saf saf bakarken elimle "1 ve 2" deyip kızın o sarı saçlarından tutup dışarı doğru sürüklemeye başlamıştım.

"Ahsen dur." Diyen Kerem'e döndüm.

"Birazdan seni de böyle dışarı atacağım merak etme." Deyip ciyak ciyak bağıran April'ı takmadan evden uzaklaştırıp bıraktım. Doğrulup saçını başını düzeltti.

"Oh My God. Ben biliyor, Engin anlattı sizin evlilik sahte..." diye avazı çıktığı kadar bağırmasıyla gözlerim açılmıştı.

"Öyle mi canım. Engin söyledi mi?" dedim alayla.

O an Kerem yanıma geldi. Tabi sonunda teşrif ettiler. "Engin mi?" diye sordu.

E salak kocam diye başlamak istiyorum da işte.

"Yes, Engin. Beni inandıramadı siz ben yermiyim?" dedi kendini beğenmiş bir tavırla.

"Yok canım senden olsa olsa bu boyla tavan olur ne yeri?"

"What?" Her neyse işin içindeki espiriyi anlatamam şimdi ben bu kıza.

Kerem gelip elini omzuma atıp kendine çekti.

"April biz gerçekten evliyiz. Sahte değil gerçek." Dedi tek tek açıklayarak.

Saçları gibi sarı olan kaşlarını da çattı. Bir bana bir Kerem'e baktı. "İnanmıyor ben." Deyip ağlamaya başlaması bir olmuştu.