GERÇEK DOSTUM -50- " Öğretmen Bulmak "

1.1K 26 0
                                    

Merhaba, arkadaşlar. Biliyorum bu bölümün gelmesi fazla uzun sürdü. Ama bunun nedeni bu bölüm Gerçek Dostum hikayesi boyunca yazılmış en uzun bölüm. Ve bu bölümde tüm konuyu toparlamam gerekiyordu ve toparladım. Geriye sadece FİNAL bölümünde veda etmek kaldı. Hikayenin sonucunu yazmak. Her neyse. Söylediğim gibi bu çok uzun bir bölüm. İyi okumalar...

   NOT: Lütfen buraya kadar okuduysanız finali de okuyun...

  Sabah erkenden kalkıp okul formalarımı giydim. Evden tek başıma çıkıp rahat bir şekilde okula gidebilirdim artık. Ömer korkusu olmadan... Elime bir toka alıp saçlarımı yukardan at kuyruğu yaptım. Ardından kırmızı converselerimi elime alıp yukarı çıktım. Annem, babam ve kardeşim hala uyuyordu. Ben ise her zamanki gibi onlardan önce kalkmış ve dışarı çıkıyordum. Mahkemeden sonra bu bende alışkanlık yapmıştı. Kapının önünde ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Çanta almama gerek yoktu çünkü artık ders işlemiyorduk. Okula kadar yürüdükten sonra sürgülü kapıyı açıp içeri girdim ve her zamanki banka oturdum. Etraf bomboştu. Kimsecikler yoktu. Eskiden olsa bu boşluktan korkardım, ama şimdi huzur veriyordu. Bir süre bankta öylece oturup sessizliği dinledim. Sonrasında sessizliğin içinden ayak sesleri duyuldu. Ayak seslerinin geldiği yöne baktığımda güvenlik görevlisini gördüm. Kapıyı açıp baheye girdikten sonra:

- Selem. Dedi. Bunun üstüne bende yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirdim ve neşeli bir sesle:

- Selam! Dedim. O da bana gülümseyerek karşılık verdi. Sonrasında banktan kalkıp güvenlik görevlisini takip ettim. Çünkü bana okulun kapısını açacağını biliyordum. Son zamanlarda bu günlük rutinimiz olmuştu. Bana kapıyı açtığında teşekkür edip içeri girdim. Bir süre uzun, boş kolidorlarda yürüdükten sonra sınıfıma girip sırama oturdum. Bu boşluğu seviyordum. Her gün gördüğüm tıklım tıklım koridorları bir de böyle görmek güzel oluyordu. Bir süre sessizce sınıfta oturdum. Etrafıma bakındım ama çok bakıcak bir şey yoktu. Sonunda düşüncelerden bile uzak bir şekilde bembeyaz tahtaya daldım. Dünyadan tamamen soyutlanmıştım. Bu son zamanlarda bana çok oluyordu. Böyle boş boş oturduğumda dikkat dağınıklığım oluyordu. Dünyadan soyutlandığımda ancak bir ses beni kendime getirebiliyordu. Bu seferki ise Esra'nın:

- Günaydın!!! Diye cırlayan sesiydi. Gözlerimi beyaz tahtadan ayırıp Esra' ya baktım ve: 

-Günaydın. Dedim donuk bir sesle. Benim ses tonuma aldırmadan zıplayarak yanıma gelip kendini yanımdaki sıranın sandalyesine attı. Sırada uzunlamasına yayılıp bacak bacak üstüne attıktan sonra doğrudan konuya girdi: 

-Derin' e özel hoca buldum!
   Bu söyledikleri tabi ki ilgimi çekmeye yetmişti. Sorar bakışlarla ona baktığımda devam etti: 

-Söyleyeceğim ama bana kızmayacaksın.  

-Ne olduğuna bağlı. Dediğimde bir süre düşündü ve: 

-Tamam pekâlâ. Dedi. Sonra bir süre kafasında cümleleri toparlamaya çalışır gibi bekledi ve konuya en başından girdi: 

-Hatırlıyor musun, ben sevgililer gününde Derin ile anlaşırlar diye Alp adında bir çocuk getirmiştim.  Dediğinde başımla onayladım. Bunun üstüne o da devam etti:

- İşte o okul parasını karşılamak için özel ders vermeye başlayacakmış.  Ben de düşündüm ki...

-Benim için hiç bir sorun yok! Diyerek sözünü kestim. Bu cevabıma ve hevesim şaşırmış görünüyordu. Böyle bir cevap beklemediğini ben de biliyordum. Şaşkın bakışların kurtulmak için:

-Ama ilk önce Derin ile konuşmam gerekiyor. Diye ekledim. Kendini şaşkınlığın içinden çekip kurtarmaya çalışarak:

-Pekala, süper! Bana haber verirsin. Dedi. Onu başımla onayladıktan sonra gözlerimi masaya dikip sessizliğe büründüm. Neden böyle karşılık vermeme şaşırdığını biliyordum, çünkü Alp'i ilk getirdiğinde ona kızmıştım. Ama artık, durumlar farklıydı; Derin' in durumu daha iyiydi ayrıca Alp' ten hoşlanıyordu. Tabi, hala hoşlanıyorsa. -  Artık Alp onu kötüye götürmek yerine iyiye götürüldü.  Derin' in gözünde Ömer'in - Kazadan önceki Ömer' in - yerini alabilirdi.  Ama ilk önce Derin ile konuşmalıydım.  Buradaki en önemli şey onun fikriydi...

GERÇEK DOSTUMWhere stories live. Discover now