FİNAL PART 1

347 28 7
                                    

3 YIL SONRA~(merak etmeyin bu son 3 yıl :D)

Üstümde ki gelinlik sanki benim değil gibiydi. Sadece mankenliğini yapmak için giydirmişler ve birazdan esas sahibine vermek için üzerimden çıkaracak gibiydim.

“Tanrım çok güzel gözüküyosun!” Eleanor odaya girerken onu inceledim. Benim aksime çok mutluydu. Üzerinde ki elbisesi ve kocaman gülümsemesi ile neredeyse evlenecek kişinin o olacağı düşünülebilirdi.

“Burada olmak istemiyorum.” Diyebilmek istedim. Ama etrafımda beni hayran olmuşcasına izleyen insanları hayal kırıklığına uğratmamak için derin bir nefes aldım.

Hepinizin kafasının karıştığının farkındayım,biraz geri gidelim tamam mı? Mesela 1 yıl öncesine.

1 YIL ÖNCE~

“Bu akşam çocuklar eski albümlerinden bir şarkıyı söyleyecekler. Özellikle Zayn’ın seçtiği söyleniyor.” Diyen Perrie’ye baktım. Eleanor ile hararetle konuşurken orada kıyafetleri düzenlediğimin farkında değildi.

“Hangi şarkı olduğunu biliyor musun?” diye soran Eleanor’a cevap olarak kafasını olumsuz anlamda salladı. BURASI DAHA SIKICI OLABİLİR MİYDİ?

“Her neyse ben giyinmeye gidiyorum. Kızlar birazdan gelirler,biliyorsun ödül sunacağız.” Diye hava atarak kalktığında El yapmacık olduğundan adım kadar emin olduğum bir sırıtışla kafasını salladı. O sarı saçlarını savurarak odadan çıkarken askıların arasından fırladım.

“Zayn’ın bu kıza nasıl katlandığını hiç anlayamıyorum.” Dediğinde omuzlarımı silktim. Bende anlayamıyordum doğrusu. Yanında her zaman acı çeker gibi durmasına rağmen ayrılmıyor olmaları aşırı derecede garip geliyordu.

“Her neyse. Hadi sen de hazırlan. Bu gece Taylor seni alacaktı.” Dediğinde kafamı salladım. Evden yanımda getirdiğim siyah elbiseyi hızlıca giydikten sonra saçımı ve makyajımı da halledip tekrar yanına döndüm. O zaten hazırdı, içeri provalardan çıkan çocuklar girdiğinde straplez olan elbiseyi çekiştirdim.

“Hazırsanız çıkalım?” diyen Harry’e kafamı salladım. Telefonuma gelen mesaj sesi odanın içinde yankılanırken artık tanıdık gelen bakışlar hızla bana çevrildi. Taylor’ın geldiğini bildiren mesajını okuyunca hızla odadan çıktım. Koridorun ilerisinde takım elbisesinin içinde harika gözüküyordu.

Eğer başkasına ait olan bir kalbim olmasaydı şu halini gördüğüm anda elimi göğsüme daldırır ve ona uzatırdım. Ama biliyorsunuz,bunu başkası için çoktan yapmıştım ve o kişi kalbimi geri vermemekte kararlıydı.

“Çok güzel gözüküyorsun.” Diyerek dudaklarıma uzandığında zorlanarak kendimi çekmedim. Hızlı bir öpücük verdikten sonra kulisten çıkmakta olan çocuklara döndüm. Taylor sahiplenici bir edayla elimi tutarken O’na baktım. Siyah pantolonunun üzerine giydiği beyaz gömleği tamamlayıcı olarak bağlamayıp yanlarına bıraktığı kravatıyla harika gözüküyordu.

Yaşının hakkını veren vücudu ve yüz hatları derin bir iç çekmeme neden olacak nitelikteydi. 26 yaşındaydı ve Tanrım, karşımda öylece duruyordu. Biliyorum bana kahrolasıca gururun diyerek küfür ediyorsunuz ama sizin de dediğiniz gibi. Kahrolasıca gururum.

“Hadi çıkalım.” Dediklerinde herkes onayladı. Arkadan dolaşıp kırmızı halının önüne geldiğimizde Perrie grup arkadaşlarıyla fotoğraf çekilmeyi bırakıp Zayn’ın yanına koştu. İkisi kırmızı halıya girdiği anda kameraların flaşları patlamaya başladı. Taylor kolumu çekiştirene kadar dalarak onları izlediğimin farkında değildim.

Ona uyarak çocukları takip ettim ve kısaca fotoğraf çekildim. Bir paparazzinin adımı seslendiğini duyduğumda şaşkınlıkla oraya baktım.

A Story About UsWhere stories live. Discover now