anxiety

4.9K 483 105
                                    

JIMIN

Yattığım yatakta tavana bakıp olacak şeyleri düşünüyordum. Gerçekten daha fazla ne olabilirdi ki ?

Uyanmıştım ama neden uyandığımı bilmiyordum.

Sebepsizce vücudum kendini uyandırmıştı.

Odanın içi karanlık denilebilirdi. Hem mobilya rengi olarak hem de güneş ışığı olarak.

İçerideki tek ışık perdenin kenarlarından içeri giren doğduğunu belli eden güneşti.

Kırmızı perdeler içeri güneş ışığı girmesin diye özenle çekilmiş gibi duruyordu. Fakat az da olsa giriyordu.

Camın tam önünde duran çalışma masası ve birbirinden farklı iki koltuğun üzerinde göz gezdirip yattığım yatağın örtülerine baktım.

Camın tam önünde duran çalışma masası ve birbirinden farklı iki koltuğun üzerinde göz gezdirip yattığım yatağın örtülerine baktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kırmızı, beyaz ve siyahtı.

Siyah saten çarşaf ve beyaz yorgan yeterince uyum oluşturuyorken, üstündeki kırmızı battaniye ile nereye düştüğümü sorguluyordum.

Tavandaki sırayla dizilmiş fakat açık olmayan spot ışıklarda gözümü gezdirdim.

Ben şuan misafir odasında olamayacak kadar harika bir odadaydım.

Bu oda Jungkook'undu.

Bu çocuğun zevkleri neden bu kadar güzeldi ?

Tartışmaya çekilemeyecek kadar hoş geliyordu, her şeyi.

Kafamı aniden yattığım yastıktan kaldırıp oturur pozisyona geçtim. Ansızın onun evine geldiğimi unutmuştum. Dün gece olanlar aklıma geldikçe parçalanıyormuş gibi hissediyordum.

Gerçi, zaten parçalanmıştım.

Elimde hiçbir şeyim kalmamıştı.

Öyle bir hâle gelmiştim ki, bu güzel odaya girdiğimi ve bu harika yatakta yattığımı yeni farkediyordum.

Hemen yorganın içinden çıktım.

Ayaklarımı yataktan sarkıtıp kalkmak için bütün gücümü topladım. En sonunda kalktığımda her yerimin ağrıdığını ve ayakta bile duramayacak halde olduğumu farkettim.

Anında başım dönüp, gözlerim karardığında kendimi tekrardan yatağa atıp ellerimle gözlerimi kapattım.

Neden böyle olmuştu bilmiyorum.

Bir süre öylece yatarak düzelmeyi bekledim.

Düşünmeyeye çalıştım.

Aklımdaki gerekli gereksiz her şeyi.

İmkansız, Jimin.

Tekrardan ayaklandım, yine başım dönsede bir türlü kapıya ulaşmıştım.

atelophobia | jikookWhere stories live. Discover now