burn it all 燃 tom m. riddle

Chapter 2 : Hogwarts Express

Bayan Cordelia büyücü çevresi tarafından sevilmezdi. Safkan akrabaları oldukça ayıp bir şey yaptığından söz ediyorlar, onu kınıyorlar ve onunla gerekmedikçe konuşmuyorlardı. Tam olarak dışlamış değillerdi lakin yemeklere de çağırmazlardı. Bu nedenle ki teyzesi Ruth Carrow'un işletmekte olduğu tatlı dükkanı yerine Florean Fortescue'ya gitmeye karar verdiler.

İşte bu kararla başladı her şey, ne kadar masum bir gündü oysaki.

Cordelia'nın Hogwarts yıllarından arkadaşı olan Albus Dumbledore ve yanında bulunan küçük, efendi görünüşlü bir çocukla tam Obscurus Kitabevi'nden çıkarlarken karşılaştılar. Cordelia gayet nazik bir biçimde eski günleri yad etmek adına onları da dondurma yemeye davet etti.

Çocukla da bu sayede tanışmış oldu Taiga. Adı Tom Riddle'dı, siyah saçlarını yandan ayırmıştı ve şansa bakın ki o da bu yıl Hogwarts'a başlayacaktı. Hogwarts'ta Biçim Değiştirme Profesörü olan Mr Dumbledore'da ona okul malzemelerini almasına yardım ediyordu.

Mr. Dumbledore ve Cordelia hararetli bir biçimde konuşurlarken Tom ve Taiga ise sessizce oturarak dondurmalarını yiyorlardı. Bazen birbirlerini inceliyorlar ama hiçbiri konuşma başlatmıyordu. Taiga'nın Mr Riddle'ın ilgisini çektiği çok barizdi ama sürekli ona bakmak istemiyordu Tom.

Anlaşılan annesi ve Profesör Dumbledore'un konuşacak çok şeyi vardı. Taiga da fırsattan istifade ederek, önünde sakince çilekli sundaesini yemekte olan Riddle'a Hogwarts'a gidecek olmasıyla ilgili ne düşündüğünü sordu. (Profesörün annesine dediği kadarıyla onun yetim, melez bir büyücü olduğunu öğrenmişti, bu yüzden Taiga kişisel bir soru sormaktan özellikle kaçınmıştı.)

"Büyücülükle ilgili olabildiğince fazla şey öğrenmek istiyorum." dedi Tom. "Bilmediğim çok şey var." derken de Taiga'nın gözlerinin içine baktı. Burada kastettiği şeyin Taiga olduğu çok barizdi.

"Haklısın." dedi Taiga ona. "Ama eminim çok çabuk kavrarsın her şeyi. Muggle doğumlu olup da çok iyi yerlere gelen tonlarca büyücü var."

Acı biberli dondurmasını bitirmiş olacaktı ki, yeni arkadaşı için gitme zamanı gelmişti.

"Trende görüşürüz o zaman." dedi ona, Tom ise gönülsüzce el sallamakla yetindi.

"İlginç bir çocuk doğrusu." dedi Mrs Salamander. "Çözülmesi zor bir kişiliği var." Taiga başını salladı, "Umarım iyi arkadaş olabiliriz." dedi annesine.

"Dikkatli ol Taiga." dedi bir ses. Sağına soluna baktı, annesi dışında ona bir şey diyebilecek birini göremiyordu. Annesinin sesi de zaten bu kadar kalın olamazdı.

"Baba?" diye içinden geçirdi Taiga, sesin sahibinin ondan başkası olamayacağını düşündü. Bunca zaman boyunca babasının böyle bir yeteneği olduğundan bihaberdi.

"Çocuk çok değişken doğrusu, pek sevgi görmemiş, sevilmemiş. Nasıl davranacağını kendi bile bilemedi." dedi babasının sesi zihninde. Sonra da bir kahkaha koyuverdi.
"Korkarım ki uzun süre kalamayacağım minik ejderim." derken de ses yavaşça silikleşiyordu. Sanki ondan uzaklaşıyor gibiydi.

Son bir kez daha "Dikkatli ol." dedikten sonra zihnindeki varlığı da kaybolmuştu.

***

Cordelia ve Taiga 1 Eylül sabahına kadar Çatlak Kazan'da konaklamışlar ve Taiga da gönlünce Diagon Yolu'nda gezmişti.

Sabah kalktığında o kadar heyecanlıydı ki, onlara yardım etmek için sabah yanlarına gelen hancı Mr Tom'un uzun kızıl saçlarının hatrı sayılır bir kısmını da yanlışlıkla yakmış oldu. Normalde nefesini bir keşiş kadar iyi kontrol edebilirdi ama şanssızlık işte! Annesinin tam zamanında yetişmesi sayesinde hancı Tom'un saçlarını tamamen kaybetmesi de önlenmiş oldu.