2

85 18 9
                                    

Min Yoongi dövmeci dükkanına vardığında arabasını kenara park etti, yavaşça arabadan indi ve gençliğinin geçtiği dükkana girdi. Tütün ve alkol kokusu hakimdi her zamanki gibi, dağınık Jungkook hala dağınıktı. Loş ışıktaki dükkanda yavaşça ilerledi Yoongi, dövmeci koltuğunda oturan Jimin'e baktı ve sırıttı. "Park Jimin korkunu aşmışsın sonunda." Jimin minik gözlerini devirdi, Min Yoongi'den gram haz etmezdi. Onunla bir striptizcide tanışmışlardı, Jimin eskiden, evden yeni kaçtığı günlerde, bazı striptiz klüplerinde eşcinsellere kucak dansı yapardı. Bir baskında Yoongi ile tanışmışlardı, Yoongi onu kurtarıp Jungkook'un dükkanına bırakmıştı. Jungkook ile iyi anlaşıyorlardı.

Jimin'in kolunda gezinen iğne durunca Yoongi usulca tabancanın ucundaki asi bedene baktı. Jungkook her zamanki gibi sigarasını dudakları arasına almış, işini yapıyordu. Yoongi'nin aklına bir anda Taehyung gelince duraksadı. "Tae nerede?" Jungkook narin derinin üstünde birikmiş fazla mürekkebi silerken Yoongi dövmeyi süzdü, Jimin koluna bir yılan yaptırmıştı. Yoongi güldü, usulca Jimin'in dövmesiz koluna vurdu. "Kendine en uyumlu dövmeyi yaptırmışsın Jiminnie" Jimin göz devirdi ve doğruldu. "Teşekkür ederim Jungkook-ssi"

Yoongi içeri gitti ve dövme modellerine bakınan güzel sevgilisini izledi. Uzun parmaklı elini çenesinin altına yaslamış, sessizce dövmeleri inceliyordu. Yavaşça yanına oturdu Yoongi, beline kollarını sararken erkek arkadaşı kolunu Yoongi'nin minik bedenine sarmıştı. "Geç kaldın." Yoongi usulca kafasını sallarken gözlerini kapattı. "Trafikte takıldım da" Taehyung gülümsedi ve sevgilisine daha sıkı sarıldı. Bir daha böyle sarılamama, yakalanma korkusu içini yiyordu. Günlerdir uyuyamıyor, bir öğünü bile doğru düzgün yiyemiyordu.

Yoongi ayağa kalkıp sevgilisinin elinden tuttu ve mızmızlandı, bir şeyi çok istedi mi genelde yaptığı bir şeydi bu. "Hadi ya! Şu çift dövmesini yaptıralım~" Taehyung kıkırdadı, evet sevgilisinden bir anı kalsın çok isterdi. Minik bedeni yavaşça kucağına çekti ve bir kolunu beline sıkı sıkı dolarken diğer kolunu kenara yaslayıp sayfaları çevirdi. İkinci sayfada gördüğü bir dövme çok hoşuna gitmişti.

Yoongi usulca kucağında doğruldu ve erkek arkadaşının gösterdiği dövmeye bakındı. Aslında güzeldi, ancak daha anlamlı bir dövme yaptırmak istiyordu. Burukça gülümserken hafifçe ona baktı. "İlk öpüştüğümüz geceyi hatırlıyor musun?" Taehyung sevimlice dudağını ısırdı, tabii ki hatırlıyordu. İlk randevularından sonra Taehyung'un atölyesine gitmiş ve boyalarla baya uğraşmışlardı. Sonunda Yoongi beceremediği için pes etmişti, ancak yapma sürecinde yüzü gözü boya içinde kalmıştı. Taehyung bu haline dayanamamış ve onu öpmüştü. Tanrım... bu adama çok aşıktı.

"Öpüştükten sonra... sen benim kulağımın arkasını, ben ise sol köprücüğünün üst kısmını öpmüştüm. Hatırlıyor musun?" Yoongi'nin demesi ile Taehyung'un sol köprücüğünün üst kısmı sızlamaya başlamıştı, o bölge sahip olduğu dudakları çok özlemişti. Yoongi usulca küçüğünün kucağında döndü ve bacaklarını beline dolarken gözlerine baktı.

"Ben..." Yavaşça Taehyung'un onu ilk öptüğü yerine, sol kulağının arkasına dokundu. "...Buraya bir palet yaptıracağım. Üstünde de birkaç renk olacak, mesela mor" Taehyung gülümsedi, mor onların rengiydi. Yoongi ilk aylarında ona mor bir kemer almıştı ve Taehyung "Mor bizim rengimiz olsun" demişti. Tabii o kemer sonra çok farklı şeylere kullanıldı, ancak Taehyung'un bunları şu anda düşünmeye vakti yoktu.

"Sen de..." Kucağındaki sevgilisi usulca Taehyung'un üstündeki bol gömleği sıyırdı ve az önce dudaklarını özlediği için sızlayan kısma dokundu. "...Buraya bir fırça yaptırabilirsin, hm?" Taehyung çarpık bir şekilde gülümserken erkek arkadaşının alnına yapışan saçlarını çekti. "Beni çok fena yola getiriyorsun" Yoongi gülümserken kollarını küçüğünün boynuna doladı ve yavaşça dudaklarını dudaklarına bastırdı. Küçük olan dudakları üstündeki baskıya karşılık verirken kucağındaki ufak bedenin beline ellerini sabitledi.

Dudakları birbirini emerken Yoongi istemsiz de olsa oturduğu yere sürtünüyordu. Taehyung feci bir şekilde zevk alıyordu, kızarmış dudakları birbirlerinden ayrıldıktan sonra küçük olan büyüğünün solgun tenini dudaklarıyla emmeye, çekiştirmeye ve kızartmaya başladı. Yoongi her zaman boynunda morluklarla gezerdi, çünkü teni çok hassastı ve Taehyung onu bıkmadan öperdi.

"Mmh, T-Taehyung. Devam edersek eve kadar dayanamam" Klasik Yoongi'ydi işte. Taehyung iki öptü mü mızmızlanmaya, kekelemeye başlardı. Birbirlerine karşı asla sınırları yoktu. Taehyung kıkırdadı, o'na ait olan boyna son kez bir buse kondurup dudaklarını çekti. Dudaklarını birkaç kez öptükten sonra fısıldadı. "Eve gidince seni fena becereceğim"

Yoongi memnuniyet ile kucağından kalkarken sevgilisinin elini sıkı sıkı tuttu. "İstersen dövmeyi bugün yaptırmayabiliriz..." derken sözü yarıda kaldı. Jeon Jungkook o kelimeyi hyunglarından duyduğu an asla sessiz kalamıyordu. "Ne? Dövme mi? Dövme mi yaptırmak istiyorsunuz hyung?" Yoongi onun bu haline kıkırdarken tuttuğu iri el ile parmaklarını kenetledi. Böyle daha huzurlu ve güvende hissediyordu.

"Evet, şimdi istiyoruz" Yoongi kaşlarını kaldırırken konuşan sevgilisine baktı ve gülümsedi, Taehyung'un asla bitmeyen özgüveni ikisine de yetiyordu. Jungkook sırıttı, dudağındaki pirsingi iyice dışarı çıktı. "Harika hyung, ne düşündünüz?" Taehyung ona dövmesini anlatırken Yoongi sessizce dışarıda sigara içen Jimin'i seyretti. Jimin genelde arkadaş grubu ile pek ilgili olmayan çocuğu oynardı. Tabii onun "mükemmel" hayatını Min Yoongi bozmuştu. Süt beyazı tenini kaşıdı ve dışarı çıkıp sigarasını henüz söndürüp yenisini yakan Jimin'i izledi.

"Hava soğuk, neden burada içiyorsun?" Jimin puslu bakışlarını Yoongi'ye çevirdi ve sessizce büyüğünün yüzünü inceledi. Yorgun bakışları gözlerini iyice küçültmüş, yüzünü kırıştırmıştı. Taehyung bu adamın nesini seviyordu hiç anlamıyordu.

"Seni zerre ilgilendirmiyor Min Yoongi" Jimin yeniden önüne dönüp sigarasından bir nefes daha çekerken büyük olan göz devirdi. "Senin şu memnuniyetsizliğinden nefret ediyorum biliyor musun?" Yoongi ayağa kalktı ve içeri girdi, Jimin iflah olmaz biriydi. Asla şükretmeyi bilmez ve elindekilerin mutluluğunu yaşamazdı.

"Bebeğim?" Yoongi'nin dikkati sevdiği adamın sesi kulaklarına dolunca dağıldı, yavaşça ona döndü. "İyi misin?" Büyük olan usulca kafasını sallarken karşısındaki iri bedene sarıldı. Yoongi ne kadar buz gibi dursa da uzaktan, bir sarılma makinesiydi. Ancak sadece Taehyung'a bu kadar sık sarılırdı. Sarıldığında ciğerlerine dolan kokusu onu rahatlatır ve gülümsetirdi.

"Aşkınızı bölüyorum beyler ama şu dövmeyi bitirip ot içmek istiyorum" Taehyung geri çekilip arkadaşına doğru kıkırdarken Yoongi'nin gözü dışarıda kalmıştı, Jimin birden ortadan kaybolmuştu. "Jimin nereye gitti?" Jungkook umursamaz bir tavırla homurdanırken taburesine oturdu ve dövme koltuğunu düzeltip hyungunun oturmasını seyretti. "Sigara almaya gitmiştir, zaten ağzından düşmeyen iki şey penis ve sigara" Yoongi ayıplayarak ona döndü. "Tch tch tch, çok ayıp Jeon" Jungkook gülerek "ne?" bakışı attı ve dövme makinesini alıp iğnesini değiştirdi. Taehyung gömleğini omuzlarına kadar sıyırmıştı. Yoongi yavaşça yanına oturup sağ elini tuttu, parmakları alışkanlıkla birbirlerine kenetlenirken aşık olduğu irislere bakarken elinin üstünü öptü. "Çok acırsa sık, tamam mı bitanem?" Taehyung usulca kafasını sallarken büyük olan alnındaki saçları kemikli parmakları ile geriye attı.

Telefonunun çalması ile homurdanması bir oldu, Taehyung sakin olmasını bildiren bakışlar atarken usulca gülümsedi. Usulca telefonunu cebinden çıkardı, arayan Namjoon'du.

"Efendim?" Karşıdan gelen heyecanlı konuşma ve Yoongi'nin yüz ifadesindeki değişimi gördüğü zaman Tehyung ikinci bir cinayet olduğunu farketmişti. Yoongi hızla telefonu kapatıp ayağa kalktı. "Sevgilim, benim gitmem gerek" Taehyung yerinde rahatsızca doğrulurken ceketini giyen erkek arkadaşını izledi. "B-Bir sorun mu var?" Yoongi saçlarını geriye atıp kenardan çantasını aldı. "İkinci cinayet... bu sefer Belleğin Azmi tablosu ile" Yoongi sevgilisinin dudaklarına son bir öpücük bırakıp çıkarken Taehyung her gün yaşadığı pişmanlıklarına bir yenisini daha ekledi.

bu gözlemci bakış açısından hoşunuza gidiyor mu? yoksa birinci tekile geçebilirim~

aesthetic killer -ara verildi-Where stories live. Discover now